jonathan livingston seagull

entry53 galeri0
    53.
  1. Efsane kitabın bir de yaşar kurt tarafından bestelenmiş efsane bir şarkısı da vardır.
    https://youtu.be/NKQawuLt9-c
    0 ...
  2. 52.
  3. Bir martının Kurultaya karşı yanıt hakkı kesinlikle yoktu ama Jonathan’ın sesi yükseldi. “Sorumsuzluk mu? Ama kardeşlerim! diye haykırdı. Yaşamın anlamını, daha yüce bir amacını bulan ve ona ulaşmaya çabalayan bir martıdan daha sorumlu biri olabilir mi? Binlerce yıldır balık kafaları kovalayıp durduk, ama şimdi bir yaşama nedenimiz var – öğrenmek, keşfetmek, özgür olmak!"

    Martı Jonathan, bir martının yaşamını o denli kısaltan nedenlerin, sıkıntı, korku ve öfke olduğunu keşfetti ve bunları zihninden silerek uzun, güzel bir yaşam sürdü.

    "Neden bu kadar azız? Garip! Benim geldiğim yerlerde..." "Binlerce ve binlerce martı yaşardı, biliyorum" diyerek başını salladı Sullivan. "Sana verebileceğim tek yanıt, senin ancak milyonda bir rastlanan bir martı olduğun. Çoğumuz öylesine yavaş geliştik ki. Dünyayı değiştirdiğimizde, vardığımız yer hemen hemen aynısıydı terk ettiğimizin, nereden geldiğimizi hemen unutarak ve geleceğe aldırmayarak günübirlik yaşadık. Karın doyurmanın, didişmenin sürü içinde iktidar hırsının ötesinde değerler olduğunun bilincine varmak için kaç yaşamdan geçtik dersin? Binlerce Jon, on binlerce! Sonra da yetkinlik denen şeyin varlığını öğrenmek için yüz yaşam ve ona ulaşmak için bir yüz yaşam daha. Şimdi aynı kural bizim için yine geçerli elbette: Gelecekteki dünyamızı burada öğrendiklerimizle kuran. Bir şey öğrenmedik mi, geleceğimiz şimdikinin eşi olur. Hep aynı sınırlamalar, üstesinden gelmemiz gereken kurşun gibi ağır bir tekdüzelik... hep aynısı."

    "iyi ama bundan sonra ne olacak? Nereye gidiyoruz? Cennet diye bir yer yok mu?" "Hayır Jonathan, öyle bir yer yok. Cennet ne bir zamandır, ne de bir mekan. Cennet yetkinliğin ta kendisidir." Sustu bir an. "Sen çok hızlı bir uçucusun, değil mi?" "Ben ... ben hızı severim", dedi Jonathan. Vasisinin fark etmiş olmasına hem şaşırmış, hem de onur duymuştu bundan. "Yetkin hıza ulaştığında, cennete ulaşmış sayılırsın Jonathan. Ve bu, ne saatte bin mildir, ne milyon mil, ne de ışık hızı. Çünkü herhangi bir sayı sınırdır daima, oysa yetkinlik sınır tanımaz. Yetkin hız cennettir yavrum."

    "istediğin herhangi bir yere ya da zamana gidebilirsin. Ben, düşünebildiğim her yere ve her zamana gittim." Denizin ötelerine baktı. "Ne garip! Yolculuk uğruna yetkinliği yadsıyan martılar, o yavaşlıkla hiçbir yere ulaşamıyorlar. Yetkinlik uğruna yolculuktan cayanlarsa, anında her yere gidebiliyorlar. Unutma Jonathan, cennet bir mekan ya da zaman değildir, anlamsızdır mekan ve zaman."

    Sır, gerçek özünün, henüz söylenmemiş bir sayı mükemmeliyetiyle, zaman ve mekânın her yerinde aynı anda yaşadığını bilmekti.

    Eğer dostluğumuz zaman ve mekân gibi şeylere bağlıysa, sonunda zamanı ve mekânı yendiğimizde, kendi dostluğumuzu da yıkmış oluruz! Ama mekânı yendiğimizde, geriye yalnızca Burası kalır. Zamanı yendiğimizde, bize kalan yalnızca Şimdi'dir. Burayı ve Şimdiyi paylaşacağımıza göre, nasıl düşünemezsin sık sık birlikte olacağımızı?

    Onlara karşı sert olma Martı Fletcher. Seni dışlamakla onlar yalnızca kendilerini yıprattılar ve bunu bir gün anlayacaklar. Bir gün gelecek, onlar da senin gözünle görecekler. Bağışla onları ve anlamalarına yardımcı ol.

    "Gerçekte her birimiz, Yüce Martı düşüncesinin, sınırsız özgürlüğün ta kendisiyiz. Uçuş yetkinliği, özümüzü dile getirmeye doğru bir adımdır. Bizi sınırlayan her şeye karşı çıkmalıyız. Yüksek hız denemeleri, yavaş uçuşlar, hava akrobasisi, bunların tümünün amacı sınırları yıkmaktadır." Jonathan akşamları kumsalda böyle eğitiyordu öğrencilerini.

    Sürü Yasası der ki, dışlanmış olan asla geri dönmez ve on bin yıldır bir kez olsun bozulmamıştı bu yasa. Yasa, gitmeyin, kalın diye buyuruyor, Jonathan gidin diyordu; ve şimdiden bir mil uzaklaşmıştı bile. Daha uzun süre bekleyecek olurlarsa, düşman bir sürüyle tek başına karşılaşacaktı. "Eh, sürünün bir parçası olmadığımıza göre, yasaya uymak zorunda değiliz, ne dersiniz?" Fletcher'in sesi kaygılıydı. "Ayrıca bir kavga verilecekse, orada, burada olduğumuzdan daha fazla işe yararız."

    Çok yalın şeylerden söz ediyordu Jonathan: "Uçmak bir martının doğal hakkıdır, özgürlük varlığının özündedir. ister boş inançlar ve gelenekler, isterse sınırlamanın herhangi bir biçimi, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa kaldırıp atılmalıdır." "Kaldırıp atılmalı mıdır?" diye bir ses yükseldi kalabalıktan. "Bu sürü yasası olsa bile mi?" "Tek gerçek yasa, özgürlüğe gidendir. Başka yasa yoktur."

    "Az önce seni linç etmeye kalkışan bu ayaktakımı kuşları sevmeyi nasıl becerebildiğini anlamıyorum." "Yok Fletch, o değil sevdiğim! Kin ve kötülüğü sevmezsin elbet. Ama gerçek martıyı, her birinin içindeki iyi yanı görebilmelerine yardımcı olmalısın. Sevgiden benim anladığım budur. Üstelik bir kez tadına vardın mı, vaz geçemezsin bu işten, düşünmüyor musun?" Öfke dolu genç bir martı hatırlıyorum örneğin. Adı Martı Fletcher Lynd. Henüz dışlanmıştı ve Sürüye karşı bir ölüm kalım savaşına girmeye hazırlanıyordu, Uzak Kayaları kendi cehennemi edecekti az daha. Ve işte bugün burada kendi cennetini inşa ediyor. Üstelik tüm sürüyü de buna yönlendiriyor."

    "Sevgili Fletch! Gözlerinle gördüklerine inanma. Dış görünüştür onlar yalnızca, sınırlıdır. Kavrayışınla bak, öğrendiklerinin bilincine var, ve böylece uçmanın yolunu bulacaksın."
    4 ...
  4. 51.
  5. ruhuma işleyen muhteşem kitap tekrar tekrar okunacak kalitede bir eser.
    bu arada sesli olarakta usta seslendirmecilerimizden sungun babacan'dan dinlemenizi de tavsiye ederim.
    0 ...
  6. 50.
  7. gerçekten çok güzel bir kitap. incecik bir kitabın bu kadar mükemmel ders vereceğini sanmazdım. bir kaç saatte bitirebileceğiniz bir kitap. okumanızı tavsiye ederim. sınırlarımızı zorlayabileceğimizi anlatıyor.
    0 ...
  8. 49.
  9. insanları nasıl gaza getirelim diye düşünmüşler, düşünmüşler. sonra da bu kitabı piyasaya sürmüşler. zira başka açıklaması yok.
    1 ...
  10. 48.
  11. bir martının sıradışı olma hikayesini anlatan kitaptır.*
    0 ...
  12. 47.
  13. Bu kitap bana çok küçükken okuduğum bir hikayeyi hatırlattı;küçük kara balık.

    Martı jonathan livingston,sıradanlığın gökyüzünden kaçıp,kendi hayal dünyasının engin ufuklarına kanat çırpmış, tek düze martıların sürüsünden kendini sıyırmıştır. Azmin, başarının ve hayal gücünün öyküsüdür livingston'un öyküsü... Hayatta ekmekten, bir balıkçı teknesinin başında dönmekten daha mühim şeylerin olduğunun farkına varmış ve bizlere de kabuğumuzu kırmamız adına göz kırpmıştır.
    1 ...
  14. 46.
  15. bir solukta okunan, kısa olmasına rağmen çok büyük dersler veren bir kitap.
    martı jonathan; özgürlüğün, azmin ve başarının timsali olmuştur bu kitapla.
    0 ...
  16. 45.
  17. bugün d r de 1 saat belki daha kısa sürede tek nefeste bitirdiğim muhteşem eser. 'her zaman en iyisi ol' felsefesiyle yazılmış bir kitap. bana göre ilkokula giden çocuklara kırmızı başlıklı kızdan önce okutulması gereken kitap.
    0 ...
  18. 44.
  19. etkili richard bach kitabı. filmi. tiyatrosu.

    --spoiler--
    en yüksekten uçan martı, en uzağı görendir.
    --spoiler--
    0 ...
  20. 43.
  21. richard bach' ın martı jonathan livingston' u anlattığı roman.
    0 ...
  22. 42.
  23. Richard bach ın muhteşem eseridir. Soluksuz okunur ve anlamak isteyene büyük dersler verir.
    0 ...
  24. 41.
  25. hayatın tadını çıkararak ve zevk alarak yaşamamızı. özgürlüklerimizin ve hayallerimizin karşımıza hangi engeller çıkarsa çıksın peşini bırakmamamız gerektiğini ve çok çalışarak bunları elde edebileceğimizi anlatan güzel bir öykü, kitaptır.

    richard bach martı jonathan livingston üzerinden öyküyü anlatmaktadır.

    kitap; nefretten, kinden ve düşmanlıktan uzak karşımızdakilerin içlerindeki güzellikleri görerek onlarında kendilerindeki güzellikleri ve yeteneklerini keşfetmesini sağlamalarını amaç edinmiş bir sevgi ortamı içerisinde, engellerini aşarak özgürlüğe kavuşmalarını isteyen bir öğretmen modeli sunmaktadır.

    --spoiler--
    "en doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır."
    --spoiler--
    2 ...
  26. 40.
  27. 39.
  28. Bildiğin şeyden vazgeçmemeyi azimle süreklei hayalini kurduğu şeyin peşenden koşmamız gerektiğini anlatan bir kitaptır.
    0 ...
  29. 38.
  30. richard bach' ın 18 yayınevi tarafından reddedildikten sonra 1970 yılında basılan, okunası kitabıdır.
    0 ...
  31. 37.
  32. özgürlüğe ulaşmak adına hiçbir zorluktan yılmayan bir martı.
    0 ...
  33. 36.
  34. 35.
  35. giriş kısmında feci gazlayan kısa bir diyalog bulunmaktadır:

    - neden siyahlar giyiyorsun?
    + yaşamım için yas tutuyorum da ondan...

    ek: oha çehov, tam ergen işi ama yine de sağlam.
    0 ...
  36. 34.
  37. Hacminin küçüklüğü ve anlattıklarının büyüklüğüyle sizi şaşırtan Richard Bach klasiğidir.
    0 ...
  38. 33.
  39. Amerikalı yazar Richard BACH'ın 1970 yılında basılan kitabıdır. Fabl türünde bir öyküdür. Bir martının ,Jonathan Livingston'un, sürüsüne benzemeyen eğilimlerini, hedeflerini, azmini anlatır. Yukarıdan bakarken ufacık teknelere, simit diye dilenen arkadaşlarına, ne onları küçümsedi ne de göklere çıkardı kendini. Sadece farkında olmayı seçti.
    3 ...
  40. 32.
  41. ilk okulda, okula 'bir bakayım, belki derste okurum' diye götürüp okul bitmeden bitirdiğim jonathan Livingston şaheseridir. bir martının gözünden dünyayı anlatan bu kitap hayatımda severek okuduğum sınırlı sayıda kitap arasındadır.
    2 ...
  42. 31.
  43. Jonathan Livingston' un bir eseridir. insanın bakış açısını değiştirebilecek hikaye içerir. Kitapta martı üzerinden insanlığa mesaj gönderimi vardır.
    1 ...
  44. 30.
  45. sürü psikolojiyle hareket eden martı topluluğunun yemek yemek haricinde bir meziyeti olmaması martı jonathan'ı rahatsız eder. o yemek yiyen bir varlıktan başka bir şey olmak ister. çok sevdiği uçmak eylemini daha ilerilere taşımak ister. bunun üzerinde yoğunlaşır. martı jonathan bir yerden sonra insanlığı temsil eder aslında. bizlerde ekmek derdine düşmüş varlıklarız, hiç birimiz meziyetlerimizin yapabileceklerimizin farkında değiliz. kendimizi keşfetmek için sürüden ayrılmak gerekmektedir. bir martı olarak jonathan livingston bunu başarmıştır. yeteneklerinin uçmanın doruk noktasındadır.
    1 ...
  46. 29.
  47. richard bach 'ın 90 sayfalık bir kitabı. martıdaki azim herşeye inat hala yapabilirim demesi unutulmazdı. hala hiçbirşey bitmiş sayılmaz diye düşünülmesini sağlıyor. sol ayağım romanındaki gibi azimle çalışmak inanmak başarmanın yarısıdır hipotezini doğruluyor. sarfedilen çabanın hiçbir zaman geri dönüşümü olumsuz olmaz. her çaba bir şey öğretir insana ders çıkartır hayattan. dik durmayı sabretmeyi öğretir en azından.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük