dünyadaki en çok nota basan basçı.solo atar gibi nota basıyor bu adam,anlayamıyorum.saçları ve çekik gözleri,karizmasını falan saymıyorum bile.başka bir boyutta kaydediyorsunuz o şarkıları,biliyorum ben.
metropolis konserini izledikten sonra bas gitara heveslenmemi ve çalmamı sağlayan bascıdır. ayrıca küçüklüğünde keman çalmıştır. ilk olarak bas gitara 15 yaşında başlamış ve daha sonrasında lise arkadaşı john petrucci ve berklee den arkadaşları olan mike portnoy ile dream theater adlı müzik gurubunu kurmuşlardır. kendisi dünyanın en iyi bascılarından biri olarak gösterilir.
iyi ki bas gitar çalıyorum * diyorum bu adamı görünce. inanılmaz bir sakinlik var bu adamda. Bir insan bu kadar mı sessiz, sakin, disiplinli olur? O uzun saçları kadınları depresyona bile sokabilir. Kişiliksel olarak en net kanıtı şöyledir:
Bassist olsaydım kesinlikle düşünmeden idol alacağım kişi listesinde ilk sırada olurdu dediğim sanatçı olan basist. Sanatçı sıfatını %100 hakeden metal müzisyeni. Sahnede duruşu, efendiliği, müzik anlayışı, hayatı ile metal ilişkisini kurması; evet! John Myung'tan bahsediyorum. Ayrıca Dream Theater'ı sırf bu saygı değer şahıs için dinliyorum.
ömrümde sesini duymadığım dream theater ın bas gitarcısı.2007 istanbul konserindeki sempatik tavırlarıyla kendisine daha bir hayranlık duymamı sağlayan insan.
Çok sağlam sweepleri, çok komplike partisyonları gayet net çalabilmesi ile bilinir, parmakları çok seridir, esnek bir gitarist olmasa da, işini mükemmel yapar, dünyanın en iyi bass gitaristleri kategorisindedir fikrime göre. Bir Victor Wooten olmasa da işini layığının üstüyle yapan insandır. Davul yerine elektro gitar rifflerine göre bass çalması nedeniyle eleştirilir kendisi.
en sakin görünümlü basçı. ama parmakları tam tersini söylüyor. ayrıca çok güzel bir adam. ah o saçlar ve o donuk bakışlar. kesinlikle dünyanın en iyi basçılarından biri. portnoy onun için flying fingers tabirini kullanmıştır. ha bir de kore'lidir kendisi belirteyim. http://www.youtube.com/watch?v=nhAGR95WG5c
dinlemekten rahatsız olduğum tek basçı. abi o bakışlar o parmakları nasıl hareket ettiriyor olabilir diye kaç keçi gece uykusuz bıraktın bu kepaze kulunu bilir misin ?
neredeyse ustası geddy lee yi bile aşmıştır. (boynuz kulak meselesi) bas gitar nasıl çalınır, görmek isteyenler yalvarırım şuna bir baksın) ötesi varsa bana msg atsın.dört saat çalan o parmaklar ve bu kadar hızlı ve karışık, nasıl yorulmaz ya rabbi.
telli çalgıların tüm tekniklerine hakim olmasına rağmen slap ve tap tekniklerini pek sevmez. ders videosunu seyrettiğimde 'aha bu adam konuşuyormuş yahu' diye mutlu olmuştum. sanki yeni doğmuş bebeğimizden ilk agu (aslında baba demektir, ben biliyom)yu almış gibi bir de zıplayıp karımı öpmüştüm. hey gidi günler...
labrie'nin zaten konuyla alakası yok da, portnoy ve petrucci gibi o da berklee college of music de bir yıl okumuş, rastlantı eseri bir gün okulun stüdyosunda doğaçlama çalan portnoy'u gören ve oldukça etkilenen petrucci'nin önerisi üzerine myung,portnoy ve petrucci majesty'i kurmuşlardır. hepsi de derslerin kendi çalışmalarını aksatacağını düşündükleri için ilk sezon okulu bırakmış, çok kötü bir vokalistle majesty adında (fazlasıylarush ve metallica etkisi altında) bir demo yaptıktan sonra bazı copyright sorunları yüzünden portnoy'un babasının bir önerisi üzerine grubun adını dream theater olarak değiştirmiştir.
artık bu hikayeyi bilmeyen kaldı mı yahu. lütfen yalan yanlış entry'ler girmeyelim çocuklar....