kendi hazırladığı yeni astronomiyi göksel fizik olarak tanımlamıştır. aristonun gökler üzerine adlıeserine bir ek olarak hazırlamıştır. astronomi bilimini evrensel matematiksel fizik olarak ele almıştır.
bir bilgi yarışması vesilesiyle öğrendiğimiz kadarıyla, cadılıkla itham edilerek mahkemeye çıkarılan annesini bilimsel argümanlarla savunarak kurtarmışlığı da vaki imiş.
16. yüzyılın sonları ve 17. yüzyılın başlarında Avrupa hiç kimse için güvenli bir yer değildir. Dini savaşların dört bir yana yayıldığı bir kıtada, incil'in öğretilerine karşı çıkan bilimsel veriler elde etmek de elbette çok zor durumda kalmak için yeterlidir.
Kepler'in gezegenlerin hareketlerini ve ışığın doğasını açığa çıkaran çığır açıcı çalışmaları da işte bu sebeple yoğun tehditler altında gerçekleşir. Neyse ki, Avusturya'nın Graz kentinden sürgün edilen bilim insanı, imparator II. Rudolf tarafından korunacak kadar şanslıdır. Bu şekilde çalışmalarını tekrar güvenli bir ortamda sürdürme imkânı bulan Kepler, II. Rudolf tahttan indikten sonra ise tekrar kaçarak yaşayacağı bir hayata başlar.
matematikçidir de, gökbilimcidir de... "gezegensel hareket yasaları" meşhurdur. kendi teleskobunu icat etmiştir ki, bu aynı dönemde yaşayan galilei'ninkinin gelişmiş versiyonudur.
gezegen yörüngelerinin o zamana kadar bilinenin aksine mükemmel şekil olan daire değil de elips olduğunu keşfetmiştir. ayrıca zamanında ay'da yaşamı konu alan somnium adlı bilim-kurguyu yazmıştır. kopernik gibi dünyanın evrenin merkezi olmadığını, hareket ettiğini savunmuştur. magazine girmek gerekirse de geçimsiz bir evliliği olmuştur beş kuruşsuz akşama kadar göğü incelediği için. ayrıca 30 yıl savaşlarına denk gelmiş ve inancını savunduğu için sürgün edilmiştir. tabiki yanlış tahminleri ve yanılgıları da olmuştur ama çağına göre gayet normaldir. her ne olursa olsun bugün gezegenlere, uydulara, uzay araçlarına yaptığı çalışmalarla kendi adını verdirtmiştir.
yeni bir karma puanı ismi. mertebesi. her neyse işte.
kepler için hem astronomi kurucusu diyorlar, uçarı diyorlar çok şahane adam diyolar... bi yandan daire diyorlar yuvarlak elips kibin bir şey diyorlar...
iltifat mıdır hakaret midir tam çözemedim. ama bi subliminal mesaj var muhakkak.
Astronomi biliminin kurucusu olan Kepler, gezegenlerin hareketlerini, güneş sisteminin uzaklığını hesaplamış ve yıldız hareketlerinin haritasını gösteren ilk astronomik takvimi yayınlamış büyük bir bilim adamıdır.
Bu güçlü bilimsel kişiliğinin yanında Kepler, aynı zamanda evrenin bir Yaratıcı tarafından yaratıldığına inanmıştır. Neden bilim ile uğraştığını soranlara Kepler'in cevabı, daha önce de belirttiğimiz gibi "Yaratıcı'nın eserlerindeki lezzeti tatmak için" olmuştur.
Tabiat kitabına göre biz astronomlar, Yüce Allah'ın din adamları olduğumuzdan, bizim Allah'ın şanını konuşmamız gerekir.
Allah'ın, yarattığı herşeyde kendini gösterdiğine inanan Kepler'in hayatı ve yaptıkları incelendiğinde, evrende ilahi bir tasarımın var olduğuna inanan bir insanın, bilimsel çalışmalarında çok geniş ufuklu ve başarılı olduğu görülür. Kepler, "beyaz ayıları ve beyaz kurtları Kuzey'in karlı bölgelerine gönderen kimdir? Ayıların, balinaların ve kurtların beslenmesi için, kuşların yumurtalarını da onlarla birlikte orada bulunduran kimdir?" diye sorduğu sorunun cevabını yine kendisi şöyle cevaplamıştır: "Bizim Allah'ımızdır ve O en büyüktür ve O'nun üstünlüğü en büyüktür ve O'nun aklı sonsuzdur, O'nun sonu yoktur." Kepler sözlerini şu şekilde sürdürmüştür: "Yaratıcıyı anlamak için sahip olduğunuz tüm duyularınızı kullanın''.
şifalı bitkilere ve doğal ilaçlara olan ilgisinden dolayı 70li yaşlarında büyücülükten yargılanan ve hapis yatan, keplerin ve kardeşlerinin yoğun çabalarıyla bu karalamalardan kurtulan bir anneye sahiptir.
ne kadar matematikten çok hoşlanmasa da döneminde matematiği ve gökbilimi en iyi harmanlayan bilim adamı olduğuna inandığım kadim insan.
hayatı boyunca üç imparatorun matematikçiliğini yapmıştır. rudolf cetvelleri çalışmasını ölmesine yakın bitirmiştir ve değeri çok sonradan anlaşılmıştır. hayatı boyunca sürekli dinsel hoşgörüsüzlük ve parasızlık piskolojisini olumsuz yönde etkilemiştir. ayrıca çok inançlı bir protestan olan kepler üniversitede tanrıbilim de okumuştur.
gömüldüğü akşam gökten meteorlar düştüğü söylenir. o dönemde bilimsel bir sonuça henüz bağlanamamış bu olay halk tarafından göklerin yorumcusuna ağladığı olarak yorumlanmıştır.