7 Mayıs 1833'te doğdu. Hamburglu bir kenar mahalle çocuğu. Babası Johann Jakob, iyi yürekli, içkiyi ve dans etmeyi seven neşeli bir adam. Sevgisini yaşamı boyunca hiçbir kadınla paylaşmadı. 14 yaşında bütün birahanelerin adresi ezberindeydi. 20 yaşında halk şarkılarının ünlü bestecisi. 30 yaşında güçlü ve sakallı bir beyefendi. Macar kemancı Eduard Reményi ile çağının en ünlü müzisyenlerini tanıdı, 44 yaşındaki Schumann ise dehasını ilk keşfeden oldu. Hiç evlenmedi ama yaşamını "Çocuklarım" dediği yapıtlarına adadı. Kaba saba köylü giysileriyle dolaşmaktan hoşlanırdı. Besteciliği ve günlük yaşamıyla Beethoven'in üvey kardeşi. 1. Senfoni'yi on yılda besteledi. Saf müziğin sadık koruyucusu. Yapıtlarında öykü anlatmayı da sevmiyor. Bu yüzden belki de dağarcığında tiyatro müziği ve opera denemesi bulunmuyor: 3 Nisan 1897'de öldü.
19. YY avrupa klasik müzik bestecilerindendir. Eserlerinin geneli romantik anlayışla oluştrulmuştur.
Genellikle 21 ünlü dans müziğini bir araya topladığı bir eser olan Hungarian dances (macar dansları) ile bilinir.
Bu küçük besteler arasından en öne çıkanı no 5 fa diyez minördür.
Bir üstteki yazar tam söyleyeceğim şeyi söylemiş: kulak ilk kabartıldığında müziği hiç kompleks değilmiş gibi gelir lakin öne çıkan müziğin altına inildikçe hiç de basit olmayan bir yapı ile karşı karşıya kalırız.
Eski yunanca Harmonian sözcüğünü en çok yakıştırdığım müzisyenlerdendir.
Akşam üzeri aldığım duşta "hungarian dance no:5" vazgeçilmezimdir.
her dinleyişte farklı bir müzikal özelliği keşfedilen sır adam... yahu bu kadar basit görünen, yorucu olmayan, renkli eserler bazen ne denli kompleks, yoğun ve muhteşem duygu karmaşasıyla ezici gelebiliyor. hele ki zaten viyola ve piyano için bestelediği sonatlar, çello sonatları ve 3.senfoniden ise hiç bahsetmiyorum...
çok da sağlam bir bira içicisiymiş. henüz yaş 14 - 15 bilmediği sayılı birahane varmış. e sonradan belki o da rom ve konyağı keşfetmiştir, bilinmez. sadece müzikte avantgarde bir adam değilmiş yani, alkolizme de yaş açısından avantgarde bir bakış açısı getirmiş.
7 Mayıs 1833 de Hamburg'da doğan ünlü Alman besteci yoksul bir çalgıcının oğludur. Müziğe küçük yaşta ilgi duyan Brahms, bu alanda ilk derslerini babasından aldı, daha sonra ünlü müzik öğretmeni Eduard Marxsen'in yanında öğretimine devam etti. Sanat yaşamına piyanist olarak atıldı.
Çağının büyük bestecisi Robert Schumann'a hayranlık duyan Brahms'a Schumann büyük destek vermiştir. 1862 yılında Viyana'ya geçti ve 1872 - 1874 yılları arasında Müzik Dostları derneği konserlerini yönetti. Ölünceye kadar bazı geziler dışında hep Viyana'da yaşadı ve bu kenti ikinci vatanı olarak kabul etti. 3 Nisan 1897 yılında sevdiği kent olan Viyana'da ölen Brahms opera dışında gerek ses, gerekse çalgı müziğinin çeşitli alanlarında yapıtlar verdi. Brahms'ın sevilen dört senfonisi vardır. ''Akademi Töreni Uvertürü'', ''Trajik Uvertür'', ''Hayden'ın Bir teması Üzerine Çeşitlemeler'' adlı orkestra yapıtlarını, ayrıca bir keman konçertosu, iki piyano konçertosu ve keman-viyolonsel için bir konçerto vermiştir.
