Tanrı biliyor ya! Çoğu zaman, bir daha uyanmama isteğiyle, hatta bazen bir daha uyanmama umuduyla yatıyorum yatağıma; sabah gözlerimi açıp güneşi gördüğümde içerliyorum. Ah, keşke huysuz birisi olsaydım da suçu havaya, öbür insanlara ya da başarısız girişimlerime atabilseydim, o zaman bu isteksizliğimin dayanılmaz yükü, yarı yarıya hafiflemiş olurdu. Vay halime! Fazlasıyla hissediyorum ki, bütün suç yalnız bende -hayır, suç değil bu- bütün mutlulukların kaynağı kendi içimde gizliydi bir zamanlar, şimdi ise bütün kederimin kaynağı gizli içimde, işte o kadar.
neden sana acı çektiriyorum sevgilim? neden hep, ya sana acı çektirmek ya da kendi kendimi aldatmakla geçiyor günler? biz birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık, ama her şeyi olduk... seni artık görmeyeceğim. yıldızları nasıl seyrediyorsam, bundan sonra sana da öyle bakacağım demek.
kendisinden yaşça büyük, evli ve çocuklu sevgilisine yazdığı bu mektupla gönlümü fethetmiştir.
Çocuklar ne istediklerini bilmezler.Bütün eğitimciler bu konuda hemfikir.Ama yetişkinler de bu dünyada sendeleyerek dolaşır, onlar gibi nereden gelip nereye gittiklerini bilmezler.Gerçek ülkülere doğru koşmaz, bisküviler ve çöreklerle avunurlar.Kimse buna inanmak istemez ama, gerçekten bunun kadar açık bir şey yoktur.
-Genç Verther in Acıları - Goethe
" eğer insanlar imgelemleriyle geçmişteki kaderin anılarını çağrıştırmak uğruna bu denli çaba gösterecekleri yerde, kayıtsız bir şimdi'ye katlansalardı, çektikleri acı daha az olurdu."
şöyle der; Eski kiliselerin camları bulanıktır!.. Kirazların ve böğürtlenlerin tadını çocuklarla serçelere sormalı! Bunlar bizim için eğlenceli birer söz timsali olmuştu; işte böylece bu kitap bize ihtiyarlığın âdeta bir özü gibi, tatsız ve hatta soğuk görünmüştü. Güya her şeyin mutlaka var olması gerekmiş ve bu yüzden Allah yokmuş! Biz de bunun üzerine kendi kendimize: O halde bir Allahın da mutlaka var olması gerekmez miydi? diye sormuştuk.
'' biz insanlar şikayet etmeyi pek severiz; iyi günler ne kadar az, kötü günler ne kadar fazla deriz... sanırım bunda çoğunlukla haksısız. tanrı'nın bize her gün verdiği iyi şeylerden zevk almak için hep açık kalpli olsaydık, başımıza geldiği zaman kötüye katlanmak için de yeterince gücümüz olurdu... ''
hayatımın neredeyse her noktasında etkili olmuş keşke amcam ya da dayım olsaydı dediğim yüce insan.Bu kadar müthiş bir adamı nasıl anlatabilirim bilmiyorum onu okurken,ondan bahsederken adeta coşuyorum sanki,sürekli etrafımdaki herkes benim gibi hissetsin,Goethe'yi benim kadar sevsin anlasın istiyorum.Kendi kendime okuyup sürekli kendimi yenilerken Goethe'yi es geçmeden onu tekrar tekrar incelediğimde paylaşma isteğim artıyor ama ne yazıkki bu konuda yalnız kalıyorum hep..etrafımda Goethe'yi saatlerce tartışıp analiz edebileceğim biri olmadı hiç bu yüzden acı doluyum.Çölde muhteşem bir çiçek açmış büyümüş güzelleşmiş ve ölmüş ama kimse görmemiş işte bu da sanırım boyle bir şey.Ve Goethe'nin dediği gibi "katlanılmış acıların anısı bir zevktir".iyiki bir zamanlar vardın Goethe.