1800'lü yılların başına gidersek; ne yüce Bach'ı, ne de barok dönemi görmüş olurduk. Zira böylesine güzel dönemin tarihi 1600'de başlar, Bach'ın ölümü olan 1750 yılında son bulur.
Din konusunda liberal biriydi. Farkli dinlerden insanlarin dahi cennete gidebileceğine inanirdi. Ayni liberallik kadin haklari konusunda da gecerliydi ki ailesindeki kadinlara tam anlamiyla esit bir hayat sundu.
Fakat ahlaki konularda devrinin en muhafazakarlarindandi.
Adagio bestesi dinlediğim en duygusal bestelerden biri. uzun zamandır ağlamamışsam eğer sadece ağlayıp içimi boşaltmak için açıp dinlediğim olmuştur. insanı çok farklı düşüncelere sürüklüyor. Sizi gerçek hayattan koparıp alsa da acıdan koparmıyor asla. Eleni karaindrou yorumu da en az orijinali kadar iç parçalayıcı.
Klasik müzik bestecisi olarak nitelendirilen ama maalesef barok 1700 lü yıllarda yaşamış ve barok müziğin öncüsü olan benim aşık olduğum insan. Klavsen için yazdığı prelude ve fugue lerine kurban olduğumu n evladı bir insan. Barok dönemde müziğin keskin kurallarını netleştiren ve eserlerini seslendirmenin ustalık istediği insan. işte, müziğin efendsi Johann Sebastian Bach
Batı dünyasında yetişmiş olan en büyük sanatsal dehadır. Almanların sanat alanındaki üstünlüklerinde tek başına büyük payı vardır. Hatta bu konuda bir makale de vardı. ingilizlerin matematik ve fizikteki alanındaki başarısına Newton effect, Bach'ın alman sanatına etkisine Bach effect deniliyor.
Bir de almanlar ve isveçliler o kadar süper telaffuz ediyorlar ki ismini, insan böyle isimle genetiği bozuk olsa da dahi olurdu diyesi geliyor.
keman ve obuayı benim ruhumun balta girmemiş ormanlarında dans ettiren sanatçı, keşki bu kadar güzel olmasaydı da kitap okurken, çalışırken, dolaşırken vs. de dinleyebilseydik fakat bende ya hep ya hiç hissi uyandırır. Aynı hissi çello konçertolarında da yaşarsınız. Bir ara buraya ortaya karışık o tip müzikleri sıralıcam.