Hayatı acılar içinde geçmiş, 20 çocuğundan 10 tanesi büyümeden ölmüş. Klasik müzisyenlerin çoğu da böyle fakir olduğu halde aşırı çalışkan insanlar olduğu halde, niye sadece elitlerin müziği diye adı çıkmış?
öncelikle anın ruhuna uygun ve sevilerek, emek verilerek yapılmış her tür esere hastayım.
bütün yaz roman havaları, sonra hava serinleyip sonbahar bastıkça tsm dinledikten sonra bu arkadaşın kemanlı eserleri şahane geldi.
açtım son ses müthiş bir keyif.
haa bunu yazın ortasında bi milyon versen dinlemem.
insan tabiatın ayrılmaz bir parçası. tabiat çoşkunsa ben de çoşuyorum. o durgunlaştıkça ben de durgunlaşıyorum.
bach tam bu çoşkudan durgunluğa geçişin bestecisi.
iki öğeden de izler var.
rutin bir sekilde her pazar gunu dinlenen besteci. dunyada air on the g string calmayan bir pazar gunu son bulmussa o gun bu dunyadan gocup gittim gun demektir.
Bach'ın klasik müzikte ilahlaşmasının asıl sebebi kromatizmi cüretkar biçimde kullanma becerisidir. Yoksa Bach döneminde Handel, scarlatti gibi isimler de var. Fakat bu besteciler barok müziğin kalıplarının dışına çıkmadığından, bach aralarında sivrilen isim olmuştur. Ha bach sadece bu yüzden mi büyüktür? tabii ki hayır. Çalgılama ve orkestrasyon konusunda da önemli katkıları olmuştur. anlatmak uzun ama müzik meraklılarınca, bach bestecilikte, paganini icra kısmında incelenmesi gereken isimlerdir.
yaylı enstrumanlara anasının hörekesini tersten okutan besteci. tam uykuya dalacakken suyu yüzünüze çarpar. tanrı gibi bir şey. son entryde 2019 da yazılmış ayıp amk. gıyabında sövmek isterdim.
18. yüzyıl batıda sanayi devriminin başladığı ve klasik müziğin bir numarası, muhtemelen bütün müzik tarihinin bir numarası olan Bach'ın yıldızının parladığı tarih. Bu tesadüf değil.
bu konuda matematikçilerin devreye girip, olaya yeni boyutlar kazandırması beklenmelidir. müzikten ve matematikten anlamadığım halde ikisinin arasında bir ilişki olması çok mantklı geliyor.
"bach" almancada "dere" demektir, ludwig van beethoven buna binaen "der bach ist nicht bach sondern einen Ozean" - "bach- dere" , dere değildir o bir okyanustur- demiştir.
jsb, gelmiş geçmiş en büyük dehalardan birisidir.
mezarı hayatını geçirdiği leipzig´teki thomas kilisesinin altındadır. mozoleye hergün alman devleti bir demet kırmızı gül bıraktırır, büyük ve ünlü uluslararası "bach org yarışması" bu kilisede, üstadın parmaklarının bir zamanlar üzerinde gezindiği orgta yapılır, ve üstadın huzurunda yapılır.
eğer yolunuz almanya´ya düşerse leipzig´e gidin ve thomas kilisesinde siz de üstadın mezarına bir gül bırakın. o bunu fazlasıyla hakediyor.
bu praelidium çok enterasandır, matematiksel bir monumenttir, nota okumayı biliyosanız, notalarını indirin oradan takip edin çünkü, bir sürü şey birbirinin içine giriyo, anlaşılmaz bir hal alıyo, yok nota okumayı bilmiyosanız, 20 kere falan dinleyin, bir tavsive -bas çizgisini hep duymaya gayret edin, çünkü bas çizgisini yaptığı hareketler bütün olayın belkemiğini oluşturuyo...
birçok kişinin söylediği şeyi burada ben de tekrar ediim- dünya insanlık sanatının en tepedeki eseri, tahminen johann sebastian bach "das orgelwerk" ismi verilen, org eserleri koleksiyounudur. bu eserlerin herbiri herhangi bir büyük senfoniyle yarışır, ve açıkçası ziker atar ( bu koleksiyon notada 24.000 sayfa falandır, ve çalınması 26 cd 27 cd sürer)...
herhangi bir metal grubundan daha sertleşir bach burada, yazdığı hiçbir şey boş diildir. ancak gelgelelim her yiğidin harcı diildir bu eserleri anlamak, çok uçuk yerlere gider, tolallik dışına çok çıkar, garip garip akorlar yazmak üstadın en büyük meziyetlerindendir.
ama madem bu sözlükte yazarız, bi de kültürel katkımız olsun sözlüğe.
üstelik bu kayıtları gelmiş geçmiş en büyük organistlerden helmut walcha çalıyo, daha iyisini bulmak hemen hemen imkansızdır.
bach, klasik batı müziğinin babası olarak kabul edilir. eserlerini tanrıya ulaşmak, ona yakın olabilmek için bestelemiş, dinlenme kaygısı gütmemiştir. daha fazla bilgi için http://www.bacholoji.net
Kısa süre önce Dmitry sinkovsky adlı konzertmeister önderliğinde kayda geçmiş olan bach in black adlı kayıtları keşfetmiş bulunuyorum ki; bwv 1052r, bwv 1056r ve bwv 1041 ile bach'ı yaylılarda sevmek benim adıma mümkün hale gelmiştir.
johann sebastian, 22 yaşında do minör passacaglia´yı yazdığına göre hayatının her döneminde büyük eserler vermiş bir bestecidir- heyhat- adamın yazdığı herşey aslen büyük eserdir.
ton-modülasyon ilişkisini jsb´dan daha iyi anlamış bir kimse bu insanlık tarihinde yaşamamıştır- en önemsiz, basit tabir edilen eserinde bile, acayip versiyonları bulunur bunun.
org eserlerini dinleyiniz ve tanıyınız, jsb´yi orada bulacaksınız, bi de bir çoğunuz müzikal açıdan o eserlerin oldukça yüksek müzikal bilgi gerektirdiğini anlayacak.
her adam jsb ı anlayamaz, ama anlayan da ondan vazgeçemez.
