soğukluğu ile nam salan almanlardan beklemediğim kadar sıcak,umit ve hüznü birarada barındıran eserlerin sahibi...
''Ave maria'' eserinin ayrı bir yeri vardır benim için. http://fizy.com/#s/1h3g8q
Well Tempered Klavier 1 ve 2 adlı iki kitabında toplam 48 prelude&fugue yazmış dahi bestecidir. Bu parçalar; 12 ton ile onların enharmonikleri olmak üzere 24 tonda ve her tona iki prelude&fugue gelecek şekilde yazılmıştır. Ölüm yılı 1750 müzik çevrelerince Barok Dönem'in kapandığı ve Klasik Dönem'in başladığı yıl olarak kabul edilir.
hayatına dair eksantirik anlatıları edinmenin, harikulade bestelerini dinlemek kadar eşsiz olduğu bestekar. ailecek virtiöz olduğunu öğrenip, 20 kadar çocuk babası sahibi olması nedeniyle, beste kadar çocuk yaptığı kanısına varabileceğiniz, kaybolmaya yüz tutmuş eserlerini son saniyede alelade bir sokak gezgininin kurtardığını bilgisine ulaştığınızda da şaşırabilirsiniz.. ölmesine yakın gözlerinin görme yetisini kaybedişine içerliyor; üzücü olaydan çok kısa süre önce spontane şekilde görmeye başlamasına seviniyorsunuz. brandenburg'larının yazın sıcağında, uçsuz deryalarda ayak üzerinde geziyormuşunuzcasına edindirdiği duygu, bu adamın samimiyetinin, virtiözitesinin bahşidir.
proust da hep bahseder ya, müziğin içine girebilmek için onu anlayana dek defalarca dinlemen gerekir diye; bach'ın tüm eserleri için bunu uygulamak gerekir kesinlikle. yavaşça akan tınıları takip etmenin güzelliğini glenn gould'un piyano yorumlarıyla dinlemenin eşsiz keyfini tatmak ve onun piyano çalarken kendini kaybedişini ve adeta dünyadan soyutlanıp bir melodi gibi akıp gittiğini görebilmek bile kişiyi mest eder. biraz somutlaştırmak için şu şekilde açıklayabilirim; bach'ın bestelerini dinlerken müziğe daha üstten -kuşbakışı- bakabiliyorsun; tek bir melodiye kısılıp kalmak yerine tüm evrenin melodilerini içine alan sonsuzluğu matematiksel düzene evirerek 5 ya da 6 dakikalık şaheserlerin tadına bakmanın zevkini yaşıyorsun. soyut dünyaya açtığın yeni kapılar, yaşadığın dünyanın bunaltıcılığından seni soyutlayıp yaşamının kalitesini yükseltiyor.
kendisi hakkında tüm bilgileri çeşitli sözlüklerden ve wikipedia sayfasından çok rahat bulabileceğiniz aşikar olduğundan yaşamı ve eserleri hakkındaki klişe bilgileri buraya kopyalamak yerine sizlere kendisi hakkındaki düşüncelerimin sadece bu kadarını verebildim. belki daha sonra tekrar bir şeyler yazarım. ha ama şunu eklemek gerek; müzikologların söylediklerine göre eserlerinin tek birinde bile kusurlu nota bulunmuyormuş.
kendi dönemi frekanslarında akortlanmış enstrumanlar ve orkestrasyonla, yine kendi dönemlerinden kalma salonlarda dinlenirse, o vakit, insandaki müzik mefhumunda değişiklik kaçınılmazdır.
en son yapılana araştırmalara göre müziğin insan acısına iyi geldiği tespit edilmiştir.
Araştırmaya 88 erkek denek katıldı. Araştırma kapsamında ilk grup kulaklık kullanmadı, ikinci gruba dış sesleri engelleyen kulaklıklar verildi ancak müzik dinletilmedi. Üçüncüsü grup ise hem dış sesleri engelleyen kulaklık kullandı hem de Bach dinledi.
Araştırma sonucunda müzik dinletilmeyen ilk iki grubun operasyon sonrası diyastolik kan basıncı yüksek kaldı. Üçüncü grupta ise herhangi bir artış gözlenmedi. Müzik dinleyen hastalar ayrıca acılarının da azaldığını söyledi. http://www.ntvmsnbc.com/id/25313114
2006 senesinde de buna benzer bir araştırma yapılmış. #47669
müzik dünyasında bach hanedanının fertleri arasında ondördü jena, anstadt, ohrduf, magdeburg, mülhausen, weimar ve lahm'da org çalarak hayatlarını kazanmışlardı. onikisi korolarda şarkı söyleyerek, ya da koro şefliği yaparak geçiniyordu. biri andstadt'ta kont ludwig gunther'in aylıklı saray müzikçisiydi. öteki eisenach'da saxe dükünün sarayında müzikçiydi.
barok müziği denildiği zaman, akla ilk gelen isimlerden birisi johann sebastian bach, almanya'nın eisenach adlı küçük bir kasabasında doğdu ve yaşamının büyük bölümünü, aynı zamanda öldüğü kent de olan leipzig'de geçirdi.