1685 eisenach doğumlu, gelmiş geçmiş en ünlü besteci. müziği polifonik olarak eşsizdir. barok olduğu kadar, rönesans döneminden de izler taşır. armoni ve melodi mükemmel olarak dengelenmiştir, özellikle piano için yazdığı eserlerde müzik matematiksel olarak ilerler. yıllarca geceli gündüzlü çalışmaktan gözlerini pek fazla yormuş olan ünlü besteci 1750 yılının ocak ayında görme kabiliyetini tamamen kaybettmiştir. bir sara nöbetini atlatamayarak leipzig de, öbür dünyaya göçmüştür. dünyanın onu tanıyıp değerini anlaması için , aradan yüzyıllar geçmiştir...
bwv 1048 adlı eserini gece iki gibi sokakta bir bahçe duvarı üstünde bir yandan dinleyip bir yandan elde bir kuru odun parçasıyla gözleri kapalı şekilde yönetmeye çalışırken devriye gezen polise yakalanıp ilginç diyalog yaşamama sebeb olan büyük usta.
polis:ne arıyorsun o duvarın üstünde?
ben:orkestra yönetiyorum *
polis:manyak mısın lan ne orkestrası?
ben:berlin filarmoni orkestrası *
polis:gel lan buraya
bach, nota yazımı bile doğru düzgün olmadan o yüce polifonileri yazmış bestecidir. bach bach'dır...tartışılmaz. boşuna mozart bach'ın müzğine tanrının müziği dememiş.
leipzig'te yaşamış, çalışmış ve ölmüş olması dolayısıyla kentte yaz aylarında adına düzenlenen bir festival mevcuttur. bu festival süresince hergün açık havada, konser salonlarında, kiliselerde ve okullarda konserler düzenlenir, sadece bach değil etkisi altında olan bestecilerde unutulmaz, konferanslar ve yakın şehirlerde aktiviteler düzenlenir. bunlardan en önemlileri tabii ki açılış ve kapanış konserleridir. açılış konseri genelde açık havada ve önce bach ardından çeşitli dünya müziklerinden bach yorumları dinlenerek sürer. genelde festivalin içinde birde dünya yıldızı ağırlanır ve bu konser dünyaca ünlü gewandhaus orkestrasının salonunda gerçekleşir. bilet fiyatları 2007 yılında anne sophie mutter konserinde beş bin euro'ya kadar karaborsa'da yükselmişti. kendisi yaşarken çalıştığı thomas kilisesi korosunun konseri ise festivalin kaçırılmaz konserlerinin başında gelir.
bir rivayete göre mendelsshon'un bir kasapta et sarılan kağıtların arasında notalarının bulunmasıyla hatırlanmış (!) büyük dahi. bir nota kağıdına tek sesli bir eser yazmıştır; ortaya konan eser aynı anda hem tersten hem düzden iki müzisyen tarafından çalındığında ortaya sıfır hatalı müthiş bir yeni eser çıkabilmiştir. büyük ustalardan biri der ki
"şayet bildiğimiz anlamda bütün modern müzikleri unutalım (batı sanat müziği, caz, rock vs.), elimizde sadece Bach olsun, hepsini yeniden yaratabiliriz."
ek olarak ilk cazcıların bach çalıştığını ve bugünkü cazın buradan etkilenerek oluştuğunu söyleyebiliriz. hatta her cazcı biraz da bahc'cıdır hala.
ikinci bir ek de brezilya'lı bestecilerin bachiana (yazılış yanlış olabilir) şeklinde bir tür yaratarak kendi yerel müziklerinde bach'a atıf yaptıklarını söyleyebiliriz.
türk sanat müziğinde de kullanılan kontrpuan tekniğinin üstadır kendisi.
dünyanın gelmiş geçmiş en büyük barok dönemi bestecisi. bir çok bestekara ilham vermiş yapıtlarıyla farklı boyutlarda dolaşmamıza vesile olmuş büyük sanatçıdır.
sözlüğe entry girmeyi ya da ders çalışmayı daha verimli hale getirmek için arka planda çalması faydalı olan sanatçı. online dinlemek için de buraya başvurulabilir: http://www.bilkentkampus.com/bachplayer.html
müziğin peygamberi. dönem kapatan müzisyen, yaptıklarıyla tüm dünyanın beğenisini kazanmış olan bach, müziğinin anlaşılması için yüz elli sene unutulması gerektiğini bilmiyordu. çağının çok ilerisinde olması onun suçu değil ama bu ''kadar da olmaz'' dedirtmiştir.
21 Mart 1685 - 28 Temmuz, 1750 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü Alman klasik müzik bestecisi ve orgcusu olan barok akımı en olgun seviyesine getiren kişidir.
Müzik tarihi boyunca gelmiş geçmiş en büyük deha olduğuna inandığım.armoni kullanımı konusunda halen günümüzde yakınına yaklaşılamamış ilahi klasik müzik bestecisi,Ne yazık ki yıllarımı verdiğim klasik gitarda Bach çalmak şevk kıracak seviyede zordur.
Müzik yapmaktan başka sevdiği bir iş olarak çocuk yapımınını söyleyebiliriz.farklı kadınlardan toplam 20 çocuğu olup ingilizcede "his organ never stopped" şakasını kendine yaptırmıştır.
ömrünü tanrıya adamış olağanüstü şahsiyet. gördüğü duyduğu bütün mirası mükemmelleştirmiştir. kantat, sonat, concerto, solo enstürmanlar için sonatlar gibi çeşitli türden bu türlerin en klas eserlerini vermiştir. klavye denilince (org. klavsen)akla o gelir. yaylılar için en baba sonatlar, concertolar ve solo eserler onundur. gelmiş geçmiş en büyük lavta bestecisi olan weiss'in eserlerinden daha popüler olmuş lavta sonatları vardır. koro eserleri, kantat ve pasyonları inanılmaz uzunlukta ve derinliktedir. ve bütün bu yetenekleri ile övünmemiş, kibir yapmamış, hep halktan olmuş, dünya malına şatafatına ve övülmeye itibar etmemiş asil bir duruş geliştirmiştir hayata karşı. tanrı' da bunları karşılıksız bırakmamış, en güzel isimlerini ve meleikeleri tecelli ettirmiştir. müziğin peygamberi denmeside aslında bunla ilgilidir.
Hayatını tanrıya ve onun rızasını kazanmaya adamış,egemen düzene ve sosyeteye hiç boyun eğmemiş bütün çalışmalarını takva ile ve tanrıya samimiyetle yapmış, mütavaziliğinden dürüstlüğünden hiç ödün vermemiş, bir hristiyana göre şaşılacak bir biçimde ahiret inancı olan bu büyük insana Yüce Allah' ta sanatla ve estetikle ilgili en güzel isimlerini tecelli ettirmiş ve onu insanlık tarihinin tartışmasız en büyük müzik adamı ve en büyük sanatçılarında biri yapmıştır.
Her biri en az 7 8 bölümden oluşan 400' ün üzerinde Kantat, bir o kadar klavye ve solo ensturmanlar için sonat, füg, onlarca konçerto ve oda orkestrası bestesi olmak üzere kaybolan bir çok eser hariç 1000' in üzerinde eser. Her bir kantatta orkestra ve koro için aynı anda icra edilen en az 4 5 parti ve çok değerli sözler yazmıştır. Bazı kantatları 40 45 bölüm olup tümüyle çalınması 4 5 saati bulmaktadır. Yaklaşık 40-50 bin sayfa nota yazdığı tahmin edilmektedir. O kadar ki Bach' ı 5 e bölseniz her biri kendi dalında başa oynayan 5 tane ayrı büyük besteci çıkar.Hayatı boyunca opera dışındaki her türde eser vermiştir. Müzikal açıdan konservatif yapısından dolayı hiçbir yenilik yapmamasına rağmen; çalıştığı her türde en üst seviyeye ulaşmıştır. Johann Sebastian Bach, birçok şekillerde yüzlerce eser verdi ama bunların bir kısmını kendi yakmış, bir kısmı da kaybolmuştur. Buna rağmen günümüze kadar sayısız eseri ulaşmıştır.Müziğinde inanılmaz bir zeka ve akıl görürüz. Eski dini müziklerden, zamanın popüler armonik müziğine kadar, çoğu zaman bunların senteziyle,hatta kontrpunta çeşitlemeleriyle Bachın müziği apayrı bir dünyadır. Gerçekten de öyle Çeşitli müzik türlerinde büyük bir yaratıcılık gücüyle benzersiz zenginlikte eserler verdi. Eski çoksesli müziği, armoniye dayanan yeni konser biçemiyle verimli bir bileşime götürdü. Fugaların (çok sesli müzik parçası, füg) katı, kontrapuntocu (çok seslerden örülü müzik) yapılarına son biçimlerini verdi ve ruh gücüyle canlandırdı. Dinsel müziğinin temelini, Protestan koro biçemi oluşturur. Müzik yönünden katı ve kapalı biçimlerin gerisinde, büyük bir anlatım zenginliğiyle dindar bir ruhun izlenimleri görülür. Dinsel eserleri: Johannes (1723) ve Matthâus (1729) passionları, (Hz. isa ve havarilerinin hayatı ile ilgili müzik) missalar (dua), motetler (çok sesli ilâhi) ve dinsel şarkılar.Org eserleri: Prelüdler ve fügler, toccatalar, fanteziler, konçertolar, sonatlar. Piyano eserleri: Das vvohltemperierte Klavier (iyi düzenlenmiş klavye, I ve II; 1722, 1744) 6 ingiliz Süiti (1722den önce), 6 Fransız süiti (1722), 6 partita (bir çeşit suit) (1726-1731), Kromatik. Fantezi ve Füg (yaklaşık 1720), italyan Konçertosu (1734), Goldberg Çeşitlemeleri (1742).Oda ve orkestra müziği: Flüt, keman, violonsel için sonatlar; piyano, keman için konçertolar (1720), 6 Brandenburg Konçertosu (1721), orkestra için 4 süit (1721-1736). Kuramsal eserleri: Das musikalische Opfer (Müziksel Armağan, 1747); Die Kunst der Fuge (Füg Sanatı)
21 Mart 1685'te Eisenach'ta doğdu. Johann Ambrosius ile Elisabeth Bach'ın en küçük oğlu. Babasından yaylı çalgılar konusunda dersler aldı. 1703'te Weimar saray orkestrasında kemancı olarak çalışmaya başladı. 19 yaşında kilise orgculuğuna getirildi. 1707 yılı ekiminde kuzeni Maria Barbara ile evlendi. Vivaldi'nin birçok konçertosunu klavsene uyguladı. 1719'da Handel ile tanışmak istediyse de bu görüşme bir türlü gerçekleşmedi. Temmuz 1720'de karısını yitirdi. 3 Aralık 1721'de soprano Anna Magdelana ile ikinci evliliğini yaptı. Bu iki evlilikten on biri erkek, dokuzu kız yirmi çocuk sahibi oldu, bunlardan yalnızca beş oğlu ile dört kızı ileri yaşlara ulaştı. Ayrıca bu beş oğlu da müzik tarihine adlarını yazdırdı. 13 Mayıs 1723'de Leipzig'de işe başladı. 1747'de gözlerinde rahatsızlık başladı. iki kez göz ameliyatı geçirdikten sonra görme yetisini tümüyle kaybetti. 28 temmuz 1750'de öldü, Leipzig'de gömüldü.
Barok müziği denildiği zaman, hiç kuşkusuz akla ilk gelen isimlerden birisi Johann Sebastian Bach, 21 Mart 1685de Almanyanın Eisenach adlı küçük bir kasabasında doğdu ve yaşamının büyük bölümünü, aynı zamanda öldüğü kent de olan Leipzigde geçirdi. Aile soyundakilerinin tümünün müzik içgüdüsü, sanat sevgisi ve müzik yaratıcılığı hep onda toplanmıştı. 25 yaşına kadar, ailesinin katkılarıyla beraber, kendi ilgi ve çabasıyla sürdürdüğü müzik çalışmalarını, bu yaşından sonra girdiği Lueneburg Michaelis Schule für Musikte sürdürdü. Burada üstün yeteneğiyle dikkati çekti ve kısa süre sonra bu okuldan ayrılıp Hamburga gitti, orada çeşitli orkestralarda org ve harpsichord sanatçısı olarak çalıştı. Aynı yıllarda, saray orkestrasında kemancı olarak da bulundu(1703). Zamanın ünlü klavye ustası Buxtehudenin öğrencisi oldu(1705).
Daha sonra, saray orkestrası orgçuluğu(1708), saray orkestrası yöneticiliği(1714-1717) yaptı. 1723 yılında Leipzig Thomas Kilisesine kantor ve Leipzig Ünivesitesi Müzik Bölümü Başkanlığına getirildi ve ömrünün sonuna kadar bu görevi sürdürdü. Tüm bu yıllar içinde günde en az 30-35 sayfa müzik yazdığı bilinmektedir. Johann Sebastian Bach, ömrünün sonlarına doğru geçirdiği bir hastalık yüzünden kör olmuş, bu onu tanrıya daha çok bağlamış ve en güzel dini öğeler içeren yapıtlarını ömrünün bu son dönemlerinde vermiştir. Johann Sebastian Bach, "Müzikte tek gaye Tanrıyı hoşnut etmek olmalıdır. Dinine gerçekten bağlı herhangi bir kimse, çok çalışırsa en az benim kadar başarılı olabilir" demiştir. Kendisi için, beşeri aşktan ilahi aşka geçmenin tek yolunun müzik olduğunu düşünen ve bitirdiği eserlerin altına (bkz: ''soli deo gloria''''zafer yalnız tanrınındır''!) yazarak bunu tasdikleyen,duyguyla matematiğin sentezini ustaca bir şekilde yaparak kıyamet gününe kadar adını, tarihe altın puntolarla yazdıran bu deha Tanrıya gerçekten bağlanan kimselerin çok çalışmaları gerektiğine de inanmıştı. "insan yeryüzündeyken çok çalışmazsa, öbür dünyada Tanrının huzuruna çıkamaz" diye düşünüyordu. Ona göre hayat, uzun ve amansız bir mücadeleden ibaretti. Çok çalışmak, ağır yükü yerden kaldırıp omuzlara yerleştirmek ve Tanrının Kutsal evine bununla beraber gitmek demekti. Hayat, sadece uzun ve çetin bir mücadeleydi.
Bach'ın öğrencilerinden biri, ustanın mezarı başında bir arkadaşına şöyle demişti : "Biliyor musun, bizim ihtiyar o kadar alçak gönüllü idi ki dehasının kıymetinden bile haberi yoktu. Dünyanın onu tanıyıp değerini anlaması için aradan belki de yüzyılların geçmesi gerekecek.anatı,klasik muzigin babasi sayilan bu tipi de babacan adamin olumunden yaklasik elli yil sonra, cok fazla okuyucusu olmayan az taninmis bir gazetede ilk defa biyografisi yayinlandi.Aradan yaklasik 100 yil gecti. mendelssohn bir gun kasaba gitti. kasap, satin aldigi eti bir gazete kagidina sararak o'na verdi. eve dondugunde gazete kagidindaki biyografiye ek olan, kisa, bir, iki besteyi gorup hipnoz olunca te kendi orkestrasina caldirdi.ve iste olanlar oldu, zamaninda taninamamis siradan bir muzisyen olan bach artik "buyuk bach" olmustu.
"Eğer dünyadaki bütün notalar ve müzisyenler yok olsa, sadece bach'ın notaları kalsa, dünya şimdiki müziksel derinliğe çok kısa bir sürede gene ulaşır" gibi bir efsaneye de sahiptir.''
Armand Farrachinin Bach Son Füg adlı kitabından....
''Müzik ve gürültü.
Maestro için düzen, si minörde gizlidir. O, dünyanın, müzik olabilecek yerde yalnızca gürültü çıkarmasına üzülür.Dünya gürültüsünü değiştirmenin kendisine düştüğüne olan inancı büyüktür Bachın.Yaradan, düzensizliği altüst etmesi için Bacha bir misyon yükleyerek, onun sezgisine kurtarıcı bir müzik yerleştirmiştir. Ne var ki, insanlar Johann Sebastian Bachı dinleyecekleri yerde hapse atarlar onu. Bach, bir gün Weimarda tutuklanır. Resmi olarak tutuklanma nedeni ise gerçeği yansıtmayan, hayli komik bir nedendir aslında inatçı tavrı ve direterek talep ettiği izin sebebiyle tutuklandığı belirtilir belgelerde.Bach, yöneticilerin -sivil kent yönetiminin, ruhani kilise yönetiminin- beceriksizliklerini, yetersizliklerini, kültürsüzlüklerini, anlayışsızlıklarını, mevki hırslarını yüzlerine vurmuş, bilir bilmez işine karışmalarına hep karşı çıkarak sürekli şikâyetçi olmuştur çünkü. Karakteri de kavgacı, hatta kinci, ama aynı zamanda küçük bir çocuk gibi küsen öfkeli bir yapıya sahiptir zaten.öfke onu uyanık tutar zira.Bachın sevilmemesinin bir nedeni de, sosyeteye girmeyişidir.dünyada bir yer edinmek yerine oradan uzaklaşmayı tercih eder hep.Bachın yaratıcılığı ve dinmeyen öfkesi altında ezilen Weimarlılar -özellikle yönetim- o kadar nefret etmişti ki ondan; hapisten çıkıp da bukentten uzaklaşmak zorunda kalmasından beş yıl sonra dahi onun adının anılması ve yazılması yasaktır hâlâ Weimarda.Bachın derdi insanlar değil, yaradanın ona bahşettiği olağanüstü kabiliyetle besteler üreterek dünyadaki her şeyi müzik yapabilmekti!Dünyanın o güne kadar yaşamadığı bir huzura kavuşmasını istiyordu Bach; işte bu huzurun düzeni de ona göre si minörle yaratılacaktı.(MASS iN Si MiNÖR ADLI bestenin ilk bölümünde bütün koro farklı tonlarda ve iniş çıkışlarda 7 8 dakka boyunca 'Kyrie elesion'' ''Tanrım bize merhamet et'' diye yakarmaktadır. http://www.youtube.com/watch?v=vi6fhfkZFoA
insanlık tarihinin en yaratıcı ve devrimci sanatçılarından biri olan Johann Sebastian Bachın cenazesinde ailesi ve bir iki dostu dışında kimseler yoktu. Ama asıl acı olan, ayinler ve cenaze törenleri için onlarca hatta yüzlerce beste yapan Bachın cenazesinde; ayin yapılmaması, hatta müzik bile çalınmamasıydı. Johann Sebastian Bach ölürken çok yoksuldu.Kendini hiç sevdirmek istememişti çünkü. Büyük besteci için cenaze arabası bile belediyeden ücretsiz olarak sağlandı. Şu anda mezarının tam olarak nerede olduğu da bilinmiyor zaten.Bach, büyük bir düzene -aslında egemenin düzenine- karşı çıkarak pek çok değerin ne kadar boş olduğunu yüzüne vurmuştu insanların.Kibar müziğe gösterilen rağbet ve kontrpuana karşı ilgisizlik; onuBen Bachım ve gerisinin benim için önemi yok dercesine, saf çok sesliliğin içine kapanmak ve kendini tamamen buna vermek üzere özgür; dünyanın baskısından, dünyevi bir ödül ya da minnet umudundan, herhangi bir saldırı endişesinden yoksun bırakıyordu.Biçimi, aşmadan üstün kılmak. Klavsende ya da orgda çalınabilir, küçük bir topluluğun kullanımına hazır, az masraflı bir orkestra için uyarlanabilir, bir okuyucu için de takip edilmesi daha kolay olsun diye, partisyon dört porte üzerinde yazılacaktır. Uzlaşmaz bir kişiliğe sahip olan Johann Sebastian Bach, müziği aracılığıyla; evreni insanla, insanı dünyayla ve doğayla uzlaştırmaya çalıştı ve böylece insanın duyabileceği en güzel müziği yaratmış oldu''
Bach Son Füg, Armand Farrachi, çeviren: Heval Bucak, Can Yayınları
Johannes (1723) ve Matthâus (1729) passionlarında çok etkileyici ilahi duygular ve sözler mevcuttur. (Bu müzikleri dinleyince biz peygamberimiz ve sahabeler için müzikal ve sanatsal olarak neler yapabildik? Bunun çeyreği kadar bi şey üretebildik mi diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.) Çevirmeden verebiliyorum. Örneğin;
Johannes Passion BWV 245-1
Lord, our ruler, whose glory
is magnificent everywhere!
Show us through your passion,
that you , the true son of God,
at all times
even in the most lowly state,
are glorified.
Johannes Passion BWV 245-14
Rest in peace, you sacred limbs,
I shall weep for you no more,
rest in peace, and bring me also to rest.
The grave that is allotted to you
and contains no further suffering,
opens heaven for me and shuts off hell.
Matthâus Passion BWV 244-1
Come, you daughters, help me to lament,
See-Whom ? -the bridegroom,
See him- How ? -like a lamb!
See What ? -see his patience,
See Where ? - our guilt;
See how from love and grace
He bears the wood of the cross himself!
O Lamb of God, innocent
Slaughtered on the beam of the cross,
Always found to be patient
No matter how much you were despised.
All our sins you have borne
Otherwise we would have to despair.
Have mercy on us, O Jesus
Piano için bestesi yoktur. Pianoda çalınan tüm eserleri daha sonra uyarlanmıştır. Ancak klavsende icra edilmek üzere çok sayıda bestesi bulunmaktadır. Piano henüz yeni icad olmuşken ve adı o sırada piano alto iken, üstadın bu enstürümanı denediği ve beğenmediği rivayet edilir.