rkdşlr, biliyorum sözü edilen yazarı seviyorsunuz, müthiş yazılarını okurken adeta rossini'den overture dinliyormuş gibi huzur doluyorsunuz.
Farkındayım.
Nicki de Senegalli forveti ve hatta Kabile reisinin 2. Karısından olan 13. Kızını hatırlatıyor. Bıkmadan, kaleminizin son mürekkebine kadar bunları söylüyorsunuz.
Azminize sapka çıkartıyorum.
Bileği kuvvetli, yazdıkları dikenli, belirli bir kalıba sığmayan bir yazar olduğu için başınızın üstünde taşıyorsunuz. Sanki Tolstoy reeankarne olmuş gibi hissediyor ve coşku doluyorsunuz.
Şevkinizi selamlıyorum.
Yalnız...
Bahsi edilen yazarın kadın olduğunu sanıyorsunuz.
Yanılıyorsunuz.
Evet, yanılgılar var.
Gelin bu karanlığı hep birlikte aydınlatalım. Motorları maviliklere sürüp, Bebek'te birkac tur atalım.
Kendisini asıl ve ilk olarak ağrı patnos 3.üncü jandarma komando alay komutanlığı'nda tanıdım. Ben yeni gelmiştim, o ise iki üst devremdi. Bilenler bilir, dedemdi. Alt devre olduğum için beni ezmeye çalışan digerlerine karşı çıkar, nizamiyeden zor geçirdiği uzun Samsun'dan bir dal verirdi. Tüttürürdük.
Bir gün unutmuyorum, benim permatikleri çalmışlar, tıraş olamıyorum. Tam o anda jimi imdadıma yetişti. Kendisinin kullandığı derby'lerden bir tane verdi ve son anda sayıma yetişebildim. Aksi halde diskolardan disko beğenmek zorunda kalacak idim.
"Entry" kısmımı renklendiren, sanırım inzivaya çekilen ve an itibarı ile yokluğu belli olan, nickinin son kısmı ise filmlerde yer alan dövüş sahnesindeki efekti anımsatan "pua pua" yazarı.