lise yıllarında bu adamdan bizim mahallede de vardı. gerçek jet imamın ankara/dikmen şubesiydi galiba.
kendini yogaya adayan, fengşui yapan, rejim yapan binlerce ehl-i müslüm, gayr-i müslim tıklım tıkış bu abinin camisine dolardı.
namaz rolantide başlardı. bir kaç rekat sonra abimiz hızını alıp savururdu cemaati. işin en keyifli anı ise senkronizasyonun asla bozulmamasıydı.
ramazan ayı bittikten sonra kız arkadaşım bile bendeki değişime şaşmıştı.
-sen fitnısa mı gidiyosun, güney?
+yok hayatım. ehehhe (kıza gerçeği söyleyemiyoz)
-doğru söyle. pis pis sırıtma. bak eğer fitnısa gidiyosan, orada çok kız vardır... annıyo musunn bani?
+yok tatlım. mahalleye yeni bi imam geldi. akşamları bedavadan seansları var. üstüne de sevap veriyolar..
-yaaaa. pislikkk. tarkadıyorum sani.
+sen de denemelisin. göbeğinden ve fazla kilolarından kurtulursun. ehehehe.
-ipnaeee!
sarıyer ihl'nin 98 yılı mezunu bi abimiz olur kendileri.*
şöyle ki yatsı ve teravih dahil 20 dakikadan daha kısa bir süre içerisinde namaz kıldırması sayesinde bu yakıştırmayı almış kişidir. halen daha arnavutköy'e yolu düşen olursa ramazan ayında tesbihat dahil çabucak dini vazifesini yerine getirebilir.
cemaat üyeleri arasına her zaman es kaza bir yaşlı dede girer ve bu garibim girdiğine gireceğine, müslüman olduğuna olacağına ve doğduğuna doğacağına pişman olur.