4 sezon boyunca saul'dan sonraki favori karakterimdi. üçüncü kişi de hank'tir, o konuşma şekli falan tam tipitip bir şey. neyse, bu son sezonla beraber eskiden "senin hırsını sikiyim ulan" dediğim walt'a ısınırken bu elemana karşı soğudum aşırı şekilde. muhtelif yollarla ağzının payını alacaktır.
writers room'da izlediğime göre ilk sezonda öldürülmesi planlanan ve bunu duyduğunda renkten renge giren şirin adam!
s4xe10 da çat çat ateş eder bu adam, gus fring'i korumak için. akabinde walter yoksa ben de yokum der, berisinde, kimyager öldürür. akabinde çocuk ölüce ağlar. jesse çok karışık ve iyi yönde evriliyor. çözemedik daha.
senaristlerin dediğine göre, adam oyunculukta şov yaptığı için şu ana kadar var. asıl karakter oldu. ölmesin bu piç, sadece bunu istiyorum.
adamın limiti çocuklardır. muhtemelen kendisi vakti zamanında mutlu bir çocukluk geçirmiştir, bu nedenle o şartlara sahip olamayan çocuklardan sorumlu kişilere inanılmaz sinirlenir, çocuklara karşı hassasiyet ve merhamet besler. her sezonda kesin bir çocuk üzerine düşünmesine tanık oluruz.
jane olayından sonra değişmeye ve düzelmeye başlamış, sonra da tamamen iyi bir insan olmaya yüz tutmuştur. dizinin sevilen çocuğudur.
en sevdiğim telesekreter mesajıan sahip kişi.
YO YO YO ONE-FOUR-EIGHT, THREE, TO THE THREE, TO THE SIX, TO THE NINE, REPRESENTING THE ABQ, WHAT UP BIATCH?
asi biri gibi görünse de özünde çok duygusal breaking bad karakteridir. ağzını yayarak konuşması, ara ara dilini ağzının kenarında hafiften gezdirmesi, üstelik büyük, küçük, erkek, kadın farketmeksizin karşısında kim olursa olsun ona yavşak ses tonuyla 'bitch'* demekten kaçınmaması pinkman'ı pinkman yapan en önemli etmenlerdir.