at home, drawing pictures of mountain tops, with him on top
lemon yellow sun, arms raised in a v
the dead lay in pools of maroon below
daddy didn't give attention
to the fact that mommy didn't care
king jeremy the wicked, oh, ruled his world
jeremy spoke in class today
clearly i remember pickin' on the boy
seemed a harmless little fuck
but we unleashed a lion
gnashed his teeth and bit the recess lady's breast
how could i forget?
and he hit me with a surprise left
my jaw left hurtin', ooh, dropped wide open
just like the day, oh, like the day i heard
daddy didn't give affection
and the boy was something mommy wouldn't wear
king jeremy the wicked, ruled his world
jeremy spoke in class today
woo
try to forget this...try to forget this...
try to erase this...try to erase this...
from the blackboard...
jeremy spoke in class today
jeremy spoke in, spoke in
jeremy spoke in class today
woo
woooooohhh...spoke in, spoke in
woooooohhh...uh huh, uh
aile baskısını ve ergenlik bunalımlarını mükemmel anlatan ödüllü bir klibe sahip klibe sahip ten albümünden harika bir pearl jam klasiği.pearl jam in en iyi beş parçası arasına sokarım.
Pearl Jam'in ten albümünden bir parça. Şarkı ve klibi gerçek bir olayı anlatmaktadır. Barda iyi kafayla dinlenildiğinde uzaklara götürebilir melodisi...
vakti zamanında en iyi video klip dalında bir sürü ödül almış pearl jam parçasıdır.
kişisel olarak listemde bir numarada yer alan pearl jam şaheseridir.
jeremy küçük yaşta ağlar oldumtribinde emrahın yanda yemişidir.
okulda sürekli ezilendir.
okeye 4. arandığında 4.bile olamayandır, başvuralmayandır.
sınıfın en sünepesidir.
dalga geçilendir.
aile tarafından ilgi görmemenin en güzel örneğidir.
jeremy bir iç çatışmadır ve biz
hepimiz dönem dönem jeremy liği yaşamışızdır, kurgulayıpta yapamadıklarımızın tercümesidir ve
eddie alnından öpülesidir.
hayatın ta kendisidir jeremy. zaman zaman yaşadığımız bunalımlar, insanların karşısında düştüğümüz acizlikler, haketmediğimiz üzüntülerdir jeremy. hayatta yalnız kalındığını hissetmektir, küçük çocuğun bile duygularının olduğunun unutulmasıdır. jeremy sokaktaki herhangi bir insandır, tek farkımız ölümün bir şey kazandıramayacağını bilmemizdir. insan olgunlaştıkça kaldırabildiği acıların kapasitesi de artar. fakat jeremy küçük yaşında kaldıramamıştır bunca ezilmişliği..
eddie vedder'ın gazetede gördüğü bir haberden çok etkilenmesi üzerine yazdığı şarkıdır.
tahmin edilebileceği gibi haberin/hikayenin ana kahramanı "jeremy"dir. jeremy eziğin önde gidenidir. ailesi siklemez; döverler, bağırır çağırırlar. okulda bütün sınıf onla dalga geçer. öğretmen de siklemez onu. jeremy hep o "ezilen"dir. birgün sınıfta öğretmenin bir sorusunu cevaplamak için parmak kaldırır. herkes çok şaşırır. öğretmen hemen onu kaldırıverir, bir ilktir bu sınıf için. jeremy ayağa kalkar ve sınıfın ortasında bir pompalı tüfekle kendini başından vurur.
çocukluğu boyunca hep "ezilen" olduğunu daha önce defalarca söylemiş olan eddie vedder, jeremy'de kendini görür.
şarkı da ne hikmetse popülerdir anlamam valla böyle bir öyküsü olan şarkı böyle popüler olsun ya bir halt anlamıyor bu insanlar ya da aynı dili konuşmuyorlar yaratıcılarıyla.