Bilimsel adı “jeofaji” olan toprak yeme davranışı, tıp literatüründe "Pika" olarak adlandırılan "besin değeri olmayan ya da sindirilemeyen şeyleri yeme takıntısı"nın bir alt türüdür ve bazı toprak yeme vakalarının temelinde psikiyatrik sorunların olduğu doğrudur.
Ancak sınırın ne olduğuna karar vermek kolay değildir. Amerika Birleşik Devletleri'nde 500 mg'dan fazla toprak yemek patolojik bir sorun olarak belirlenmiştir; ancak bunun çok da kesin bir sınır olmadığı vurgulanmıştır.
Toprak yeme, dünyanın hemen hemen her kıtasından insan topluluklarında gözlemlenmiştir. Öyle ki, bu davranışın iki milyon yıl önce yaşamış atalarımız Homo habilis dönemine kadar uzanabileceğini düşündüren arkeolojik kanıtlar vardır.
16. ve 19. yüzyıllar arasına gelindiğinde ise, Afrika'da Amerika'ya getirilen kölelerde sıklıkla görülmüştür. Bunun bir çeşit intihar olduğunu düşünen köle sahipleri toprak yemeyi yasaklamış ve bu yasağa uymayanları zalimce yollarla engellemeye çalışmışlardır. Bu yöntemlerden biri kölenin yüzüne takılan ve yemek saatleri dışında çıkarılması yasak olan metal bir maskedir.
Jeofaji yalnızca bizim türümüzde değil; papağan, geyik, fil, yarasa, tavşan, babun, goril ve şempanzeler de dahil olmak üzere 297 hayvan türünde gözlemlenmiştir.
Yapılan araştırmalar özellikle killi toprak yeme davranışının evrimsel bir avantajı olabileceğini göstermektedir. Bu konuda ortaya atılan görüşlerden en çok kabul gören iki tanesi, besin yetersizliği ve korunma hipotezleridir.