hugo daki papağan ın adıydı jean paul muydu neydi.
ulan hugoyu hatırladım , kahvaltıyı yapar ve ablamla tv nin başına geçerdik. hayata dair hiç bir derdim yoktu. çokopirens yerdim ve hugo izlerdim , annem portakal suyu sıkardı aynı zamanda. siportiyi sevmezdim mesela hugoyu ve tolga abinin saçlarını çok severdim.
şimdi anne uzakta ,hugo bitti , ablam evlendi gitti.
bi tek çokoprens kaldı yanımda. hugonun da amına koyim , bu yaşadığım hayatın da , kaybolan çocukluğumun da...
Zamanında sakatlık geçirmeseydi belki premier ligte orta sıra takımlarında izleyebilirdik. Kendisi reading'te düzenli oynarken premier lig tecrübsesi edindi sonuçta.
Afedersiniz kaşarlanmış göbeklenmiş yektanın yerine alinan futbolcu şimdi soyle bazısi bu adama fm den bakilip alınmiş diyo da bence yetenek olarak yektadan eksigi yok mucadele olarak fazlası çok maliyeti de cok daha az totalde bu acidan iyi transfer .
nedense sürekli olarak itin götüne sokulan adam. mesela nani'yi eleştirince "siz cempolkaracanı almışsınız konuşuyonuz" tarzında garip geri dönüşler alıyoruz.
yani ne alaka amk! allahaşkına ne alaka!
şimdi bu adamın özelliği nedir: kolay kolay yorulmayan her yere koşan mücadele eden tarzda bir orta saha olması...
nesi kötü? tamam öyle çok yetenekli, 11'i zorlayacak bir oyuncu değil pek ama böyle adamlar da değişik zamanlarda lazım oluyor. yekta'dan mücadele etmesini bekliyorduk olmuyordu, en azından artık uzmanlığı mücadele olan bir orta sahamız daha var melo dışında.
maliyeti de yok. kesinlikle yanlış bir transfer olarak görmüyorum.
hamza malesef bu tarz transferlerden vazgecmeyecek.
hamza'nın amacı bu da kim denilen oyunculardan kalite futbol oynayan bir takım yaratmak.
kimsenin tanımadıgı bir topcu alırsın potansiyelli cıkar, ribery örnegi var ortada ama jem karacan zaten potansiyeli belli bir topcu, 26 yasına kadar, ingiltere 2'nin normal seviye topcusu olmus, Galatasaray seviyesinde üst düzey oynama ihtimali cok zayıf.
jem karacan en ii bursa-eses-sivas-kasımpasa gibi sağlam anadolu takımlarının merkezi olur, daha ötesi olamaz.