hakkında "keşke ölmeseydi.." demekten yorulduğum bir başka isim daha. dünyanın en masum sesine ve en yorgun ruhuna sahip, müzik dünyasının meleği.. gözleri ruhuna açılan adam.. forget her gibi bir şarkı yapabilen, "ben bu şarkıdan asla para kazanmak istemem" deyip onu albümüne bile koymayan, ilke sahibi müzisyen..
son söylediği şarkı, led zeppelin'in whole lotta love'ı olmuştur..
sesiyle, müziğiyle, rock müziğin seyrini değiştirebileceğini düşündüğüm sayılı adamlardan biridir. bütün besteler oturaklıdır, sözler üzerine çok oturmuştur. rock müzik, onunla güzeldir, dinlenilesidir. gel gör ki, çok genç yaşta kaybolmuştur, gereksiz yere hemde.
aşk acısı yaşadığınızda sizi yalnız bırakmayandır. birine aşık olup bir yandan korkular yaşarken so real dinler, aşkın doruklarında lilac wine dinleyerek sarhoş olur, delicesine onu özlediğinizde lover, you should've come over diyerek ağlar, unutmak isterken forget her diye haykırır ve last goodbye ile o aşka son kez veda edersiniz .
aşk varoldukça jeff buckley varolmaya devam eder. bu nedenle çoğu insan için aslında hiç ölmeyecek olandır.
"forget her" kLibiyLe ağLatmış oLan ve bizi sesinden, o en güzeL aşık haLinden mahrum bıraktığı için hiç affetmeyeceğim müzik insanıdır.
LiLac wine... Bir şarkı bu kadar güzeL söyLenebiLir.
"i drink much more that i ought to drink
because i brings me back you
lilac wine is sweet and heady, like my love
lilac wine, i feel unsteady, like my love
listen to me... i cannot see clearly
isn't that she coming to me nearly here"
ölümü üzerine 12 yıl geçmiş... hayatımda başka böyle bir ses duymadım, duyar mıyım onu da bilmiyorum. dinlemekten dinlediçe içinde kaybolmaktan korktuğum tek insan. sana ölmeyi yakıştıramadım. yaşasaydın, keşke daha fazla yaşasaydın...
bir dönemi kapatıp açan eşsiz müzisyen. şöyle ki ondan sonra çıkmış çoğu müzisyende, şarkı sözü yazarında onun geçmek bilmez kokusu vardır. yeni nesil songwriterların üzerine kokusu sinmiştir. ve çıkmamaktadır bu koku.
sevdiğim dinlemekten zevk aldığım birisi için *
(bkz: damien rice)
8 haziran 1997 tarihli yeni yüzyıl gazetesi ölüm haberini
"bu kez çok çok derinde
son yirmi yılın in iyi rock müzisyeni ve rock şairlerinden sayılan jeff buckley missisipide boğularak hayata veda etti.
-kabustan uyanamadım
beni içine aldı
aşağı çekti
çok gerçekti-
SO REAL"
şeklinde vermişti. gerçek bir ölümdü.
unutma sürecinde direnen bünyelerin serzenişini dile getirmiş, onu bir güzel melodinin içine sığdırmış, yoğurmuş -ki özlemek, unutmaya çalışmak hakikaten yoğun duygulardır ve sığmazken pek çok yüreğe bir melodiye sığdırmak gerçek beceri işidir- dinlenesi hale getirmiştir.. 'keşke bir de forget him versiyonu da olsaydı..' dedirtir.
'don't fool yourself.. she was heartache from the moment that you met her' daha ne desin, daha ne desin..