aşağı yukarı tüm kitaplarını okudum. siyah kan, taş meclisi, leyleklerin uçuşu, sisle gelen yolcu, şeytan yemini, koloni vs. ama kaiken'i hala daha bekletiyorum. sırf kitabı bitireceğimi bildiğimden okumaya kıyamıyorum.
(bkz: çabuk saklan baba geliyor)
polisiye severler tarafından okunması gereken yazar. hikayeleri tahmin edilir olabilir lakin benim hoşuma giden şey, hikayeleri oluşturduğu gerçeklerdir. misal, kurtlar imparatorluğu kitabında ana konu olarak 80 öncesi ülkücüleri, taş meclisi kitabında, orta doğu şaman türkleri'ni, şeytan yemini kitabında ise satanizm öğelerini işlemesini çok beğenmiştim. bu tip konularda dan brown favorimdi, taa ki grange ile tanışana kadar. üstelik gerektiğinden çok sonra tanışmış olmam da hiç iyi değil. son zamanlarda ne zaman kitap almaya karar versem, elim bu adamın kitaplarına kayıyor.
edit: ayrıca, tek bir karaktere bağlı kalmadan, her kitabında farklı ana karakterler yaratması da çok iyi. hangi kitabından başlarsanız başlayın fark etmiyor.
Ortam tasvirinde aşmış ancak bütün kitap boyunca hiçbir şeyi tahmin edememişken sonunu 30-40 sayfa önceden tahmin ettiren yazar.soyismi de "gğanjee" diye telaffuz edilmelidir.
muhafazakar bir fransız yazar. istisnasız her kitabında katolik hıristiyan dinini övücü betimlemeler yapıyor. iskender pala'nın fransız versiyonu hatta. lakin kendine özgü akıcı diliyle sigara gibi bağımlılık yapar. lisede kuzenlerin kütüphanesinden çalıp çalıp okurdum sonra da kaybederdim, aradan kaç sene geçti, hala soruyorlar kitaplar nerde diye. *
le concile de pierre, nam-ı diğer taş meclisi'nden sonra diğer tüm kitalarını okumak isteyip de okuyamadığım yazar. zamanla zevkler değişti sanırım, ondan.
(bkz: taş meclis)
kitabıyla siz kitabı okurken Moğolistan ' ın -40 derece soğuğunu kemiklerinizde hissetmenize neden olan okunası bir eserin yazarıdır.
geçtiğimiz sene kitap çıkartmayarak her sene için bir kitap çıkartma alışkanlığını bozmuş, gerilim motiflerini ustaca bezemesi, gerilimi sürekli canlı tutması ve canlı tasvirleriyle güzel romanlar sunmuş edebiyatçı.
polisiyenin gelmiş geçmiş en iyi ustası diyebiliriz. kurgusu ve stephan king'in deyimiyle "kötülüğe olan katıksız ilgisiyle" müthiş bir yazardır. kızıl nehirlerle tanıyıp, leyleklerin uçuşuyla devam ettim ve son kitabı kaikene kadar geldim. ayrıca kitaplarında tek bir kurban normal öldürülmez. Osman Aysu nun erotik polisiyelerini okuyarak hem polisiyeyi yanlış tanıyıp hem zaman kaybetmek yerine tercih edilmesi gereken bir yazardır.
Ergenlik zamnlarda cok ilgimi ceken yazardi. Cok iyi bir yazar betimlemeleriyle kurgulariyla. Kaliteli, ancak tarzini degistirse cok daha iyi olabilir zira kitap isimleri ve icerigindeki olaganustu olayla cocukca geliyor insana.