Ortaokul yıllarında pek severdim kendisini, aklımda yer eden iki romanı şeytan yemini ve kızıl nehirler olmuş.
O zamanlar polisiye-gerilim türünü çok severdim, grange' yi diğerlerinden ayıran en mühim nokta müthiş betimlemeleri ve adeta turist rehberi gibi karakterin gittiği her yeri tanıtıp geziye çıkmışsınız hissi yaşatmasıydı.
Betimlemeleri o kadar başarılıydı ki, yıllar evvel okumuş olmama rağmen kitaplarından beynime kazınmış birkaç kesit vardır. Kitaplarının kalınlıklarına aldanmayın, bir çırpıda okunur; polisiye sevip grange okumadım demek olmaz sözün özü, Tez okuna !
Not : Bir de, 'zener' in laneti' ismiyle bir çizgi roman serisi de mevcut. Geçen yıl okumuştum ve onu da hayli beğenmiştim.
Masumiyetin hüküm sürdüğü bir dünyada, katili öldürmeye sevk eden ne olabilir?
Günah nedir bilmeyen bir toplumda nasıl olur da kan akar?
Ya tam tersiyse…
Suçlu, o topluluktaki tek masumsa…
en sevdiğim yazar. kurgusu çok kaliteli ve o kadar akıcı bir kaleme sahip ki kitaplarda kaybolmamak, elden birakabilmek mümkün değil.
mükemmel ve olağanüstü bir hayal gücüne sahip yazar. gerilim/polisiye eserlerde her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünüp yazabilmek herkesin yapabileceği bir iş değil.
öyle ki gerçekten bir cinayet işlemiş olabilir diye düşündüğüm kişidir. veya işlerse yakalanması mümkün olmayabilir.
tüm kitaplarını okudum şu an son kitabını okumaktayım. (bkz: küllerin günü)
kızıl nehirler ve taş meclisi gençliğimin ufuk açan kitaplarıydı. (bkz: kurtlar imparatorluğu)nu okurken bitirmek için gece gündüz okumak zorunda kalmıştım. yazarın insanı kendisine bağlayan bir dili vardır.
1961 yılında doğmuş, çeşitli gazeteler ve dergiler için seyahat ve bilim hakkında makaleler yazmış, ilk romanı kızıl nehirler ile dünya çapında tanınmış, aynı roman jean reno' nun başrolünde oynadığı bir filme uyarlanmış, gerilimi ustaca azaltıp arttırması, etkili tasvirleri ve sürükleyici yazım tarzı ile günümüz polisiye edebiyatında önemli yeri olan fransız edebiyatçı.