evrim teorisine sallayan bünyelerin asıl muhatap olması gereken kişidir. maymundan gelme, zürafaların boyun uzama mevzuları ara formlar bu dallamaya ait teorilerdir. bilime katkısı o devir için çoktur ama onun yüzünden darwini tanımayan etmeyen geri kafalılara yazıktır. maymundan gelme falan yok ulan iki kitap oku. genetiki incele en kötü dawkinsi takip et.
evrim teorisinin temelini oluşturmuş bilim adamıdır. ama bunu dünyaya açıklamaktan çekindiği için bir arkadaşına mektup olarak yazmıştır. ve bundan * 50 küsür yıl sonra da darwin hazıra konup çalışmalarına başlamıştır.
söylediği devrine göre önemli, lakin şimdi saçma abukluklar yüzünden, bugün cahil cühela tayfa tarafından söyledikleri charles darwin'e atfedilen, ama anlama özürlerinden dolayı her ne kadar "söylediğiniz şeyler darwin'in teorileri değil lamarck'ın düşünceleridir" derseniz diyin, anlatamadığınız, bir doğa düşünürü.
Türlerin birbirlerinden türediğini sistemli bir bilgi bütünü halinde ilk ifade eden fransız doğa bilginidir. Evrim kuramına en büyük katkısı ortam koşullarıyla canlıların biyolojik özellikleri arasında yakın ilişkiyi ilk kez teorik bir çerçeve içinde açıklamasıdır. Lamarck'a göre bir türün özellikleri ve türlerdeki yapısal değişiklikleri , uyumsal değişimleri bulundukları ortamın gereksinimlerine göre şekilleniyordu. Zürafaların boyunlarının uzun olması , bataklık kuşlarının bacaklarının uzun olması , kullanılmayan bir organın işlevinin körelmesi(toprak altı canlılarda gözün işlevsiz olması) vb... Bu tür uyumsal değişimler ayrıca bireyler tarafından türün diğer elemanlarına da aktarıldığını gözlemlemiştir. Ancak elbette o dönemin içerisinde doğaya materyalist açıdan bakmayı başarbilmiş ve türlerin kökeni hakkında darwin'den önce bazı saptamalarda bulunabilmiş bir bilim adamı olarak eksiklikleri olsa da zaten evrim kuramı da salt bir kişiye adfedilemeyecek kadar evrimsel bir gelişme sergilemiştir. Zira 1950'lere kadar şempanzenin genom haritası çıkarılana kadar çoğu sav genetik kanıtlanma açısından havada kalmaktaydı. Ve yine ara türlerdeki henüz keşfedilememiş fosil türlerin de zorluk çıkardığı bir gerçektir. Lamarck , darwin , alfred wallace , erasmus darwin , william smith , james hutton , charles lyell , cuvier ,erasmus darwin evrimm kuramının gerçek keşifçileridir. Yeni bir şey de icat etmemişlerdir pek değerli yaratılışçı zerzavatlar. Ayrıca Malthus'tan kaynaklanan sosyal darwinci görüşleri kullanarak her daim darwinizmi faşizme eşitlemek gibi bir niyetleri olanların da ciddiye alınacak bir tarafları yoktur. Söz meclisten içeri.*
darwinist perspektifin ilk teorisyeni olması hasebiyle, bugün dahi kurama dair tartışmalar galeyan ettiğinde ortaya atılan argümanlara, değinmiştir. kendisine göre her varlık, içerisinde bulunduğu ortamın koşullarına göre, oluşmaktaydı. fizyolojik ve formolojik özellikleri de, buna bağıntılı olarak değişkenlik arz etmekteydi. mürekkepbalığı boyası ile düşmandan sakınır, kuşlar kanatlanıp uçarak. herhangi bir yetkinliği olmayan hantal insan ise, "us"u ile gelişme ve değişme göstermekteydi. koşul ne ise, canlıda ona uymak durumundaydı. ortaya çıkan gereksinim açığı yeni organların enkarnesine önayaklık ediyordu; kullanılmayan organların ise körelmesine.
süreç esnasındaki edimler, yeni jenerasyonlara aktarılıyordu. bir örnekleminde ise, zürafa ot ile beslenen kısa boyunlu bir canlı iken; yaşadığı çevrenin çölleşmesi nihayeti ile, hicret etmişti. bu da onun yiyeceğini sağlamak için, yüksek dallara uzanması gerekliliğini yaratmıştı. buna bağlı olarak, boyun ve bacakları korelasyonel olarak, uzama aksetmişti.
aslında darwin'den farklı olarak, evrimin ilk kaşifi kişisi lamarck, o kapasitesinin nereden geldiğini bilmese de türlerin değişim kapasitesine sahip olduğunu anladı. çevrenin değiştiğini ve türlerin de değişikliklere söz konusu kapasiteleri sayesinde cevap verdiğini biliyordu. türlerin değişimi bu şekilde, çevre faktörleri ile mükemmelleşme kapasitesi arasındaki etkileşimden meydana gelir.
buncağızımın düşüncelerinin zamanlaması bilimsel açıdan iyiydi ama siyasal açıdan çok kötüydü.