herkesin lara fabian'dan bildiği fakat en bilineni farklı olsa da (je t'aime.. moi non plus) serge gainsbourg'un iki düetinden biridir. siz karar verin.
evinin kadını, çocuklarının anası jane birkin ile olan :
6 hafta beraber olduğu ve bu süre için: ''ne altı hafta ama..'' dediği brigitte bardot ile olan.. ilk hali: http://youtu.be/F2XA5gMPc8Y
albümde otuz saniye dinlenmez bir şarkıyken canlı yorumu beni benden alır. yok böyle bir yorum. yok böyle bir düzenleme.
sözleri de çok güzeldir.
ingilizce çeviriden türkçe çeviri:
kabûl, ayrılık için farklı yollar da vardı
biraz kırık cam belki iyi gelirdi
bu acı sessizlikte, bağışlamaya karar verdim
çok sevdiğimizden yaptığımız onca hatayı
kabûl, içimdeki kız bazen üzerinde hak iddia etti
ana gibi beni korudun, kolladın
ayrı düşmememiz için kanını çaldım
düşlerimi, gönlümden gelen sözcüklerle haykıracağım
seni seviyorum, seni seviyorum
deli gibi, çeri gibi
film yıldızı gibi
seni seviyorum seni seviyorum
kurt gibi, kral gibi
olmadığım bir adam gibi
işte, seni böyle seviyorum
kabûl, tüm gülüşlerimi ve sırlarımı sana emanet ettim
tıpkı, yalnıca bir kardeşin koruyacağı, utançlarım gibi
bu taş gibi soğuk evde
albız dansımızı izledi
bedenlerimizin savaşını o kadar istedim ki barış geldi
seni seviyorum, seni seviyorum
deli gibi, çeri gibi
film yıldızı gibi
seni seviyorum seni seviyorum
kurt gibi, kral gibi
olmadığım bir adam gibi
işte, seni böyle seviyorum
fransızca bilmeseniz de fransızcanın şarkılar üzerindeki etkisi anlatılamaz, ama fransızca şarkıları dinlerken tüylerinizin hareketleri, gözlerinizin buğulanması, dalıp gidişleriniz etkiyi gayet iyi anlamanıza sebep olur. derim ki, siz yine de anlatmayın. bu şarkıyı dinleyin ve her seferinde vücudunuzun verdiği tepkileri önce kalbinizde hissedin.
ha bir de, ne demiştim; uyumadan önce 3 defa, mutlaka.
bir efsaneye göre, bu şarkıyı uyumadan önce şarkıyı hissederek 3 kere dinleyen, sabah aşkın verdiği mutluluk, heyecan, enerji ile güne gözlerini açıyormuş. ben bir efsane yazarı değilim, bu şarkı efsanevi aşklara ışık tuttu.
fransızca o kadar romantik (bkz: romantizm), duygu yüklü bir dil olarak geliyor ki bana, sanırım bu dilde en sade kelime je t'aime. her kelimesi bu denli güçlüyken fransızca'nın, bizim için "seni seviyorum" demekle eşdeğer "je t'aime" fransızca'da sıradan kalır kanımca.
ünlü fransız sanatçı lara fabian'ın en sevilen parçalarından biri.
hatta bir konserinde bu parçanın tamamını seyirciler söylemiştir.
bunun üzerine lara fabian duygulanıp sahnede gözyaşlarını tutamamıştır.