ömrümün neredeyse yarısı kadardır hayatımda olan canım arkadaşım. derdimi, sıkıntımı, içimi her zaman en rahat anlattığım arkadaşım. bana en güzel, en mantıklı tavsiyeleri veren biricik dostum. beni en iyi, en doğru anlayan insan. e öyle olmalı tabi, 14 sene dile kolay, tabiki en iyi o tanıyacak, o anlayacak beni. defalarca başladım başladım sildim, beceremedim adam gibi bir şey yazıp sonunu getirmeyi. arkadaşları arasından ilk benimle paylaşmış durumu. "tıp ilerledi, hemen olumsuz düşünme" dediysem de hastalık tıptan daha fazla ilerlemiş, onu dünyaya getiren varlığı ondan almış. hala kelimeleri toparlayıp bi şey yazamıyorum, affet, duygularımı yansıtamadım. ama sen güçlüsün, biliyorum. hem artık sen de annesin, çocuğun için güçlü olmak zorundasın, onu ihmal etme, sigarayı çok içme, yemeğini ye bitanecik akadaşım.
şu an öyle düşünebiliyor musun bilmiyorum ama, bu durumla fazla yaşamadı, acısı uzun sürmedi, hiç değilse eziyetini çekmeden hayata veda etti.
diğerleri gibi fotosentez le yetinmeyip aynı zamanda düşündüğü için doğal olarak uyumaya, uyutmaya ve sömürmeye yatkın beyinleri rahatsız eden fırtına gibi bir yazar.
an itibariyle nick altına yazan yazarları gördüğümde dikkatimi çeken yazar..lakin bu yeni yetmeler yazmışsa* vardır bu yazarda bi pırıltı demişimdir..malum, ışık engellenmediği sürece fark edilmez..
kendisini tanımam etmem. ama ateistlere sataşıp, benim bonus topladığımı düşünüyor. ne alaka demek istediğim yazar. burada 2 3 tane velet, camiye, imama, namaza küfür edince, ben susup bakayam mı ? durduk yere kimseye bir şey demem ben.