Aslan samurayların, tusubasaların ülkesi. Çok disiplinli, hastalık derecesinde titiz, bizim ülkemizde pek de eşine rastlanmayan çalışma ahlakına sahip insanların ülkesi. Sushisi, Sakesi, wasabisi, geyşası meşhurdur ha bir de dünyaca ünlü Zen Budizmi.
"bir ülkeden bahsederken hangi özellikleri ele alınmalıdır?" bu yazıyı yazmaya karar verdikten sonra aklıma takılan ilk soru bu oldu. tarihi, kültürü, şehirleri... ama sanırım bir ülke için en önemli olan insanları ve dilidir.
insanlarından başlicak olursak bence dünyanın en saygılı topluluğu olduklarını rahatça söyleyebilirim.
ıssız bir ada düşünün ve içine diğer insanların haklarına kendi haklarından daha fazla saygı duyan mlliyetçi bir grup insan koyun. şimdi o ıssız adayı kafanızda geliştirin. teknolojisi, binaları, yolları vs. şimdi bu ülkeye öyle bir "dil" bulunki içinde küfür olmasın, emir kiplerini kullanmak küfür etmekten daha ayıp olsun, diğer dillerde söylenmeye üşenilen karşı taraftaki insanı mutlu edebilicek uzun cümleleri tek kelime ile anlatabileceğiniz yapıda olsun. şimdi o insanlara bu dili kullanmayı öğretin kafanızda. yapılan her beraber çalışmanın ardından "seninle çalışmak zevkliydi" , "teşekkür ederim" , ve "lütfen" kelimelerini kullanmaları eziklik belirtisi olarak değil de kibarlık olarak anlaşılsın.
sanırım artık o kafanızdaki ıssız ada yaşanılası bir hal almaya başladı. evet "peki ya fakirlik?" sorularını duyar gibiyim. onuda şöyle hayal edin: en düşük ücretli çalışanın altına araba alabilicek ve çocuklarının her türlü sosyal aktivite ihtiyacını karşılayabilicek kadar parası olduğunu düşünün.
şimdi kafanızdaki o ıssız adanyı dünyada var olan herşeyin bazı kusurları olabiliceğini göz önünde bulundurarak dünyada bir yere yerleştirin.
gerçekten sıyırmış millettir. sahnesi gerçek, bilet alan seyirciler gerçek, çalgıcılar gerçek, sahnede şarkı söyleyen solist hologram. 3 boyutlu anime ile coşan bir millet. hakikaten şaşılacak şey. geleceğin teknolojisini bizzat yaşıyor herifler.
yaşadığım takdirde çok mutlu olacağıma inandığım zeki ve sıcakkanlı insanların ülkesi. şahsen istediğim osaka'da yaşamak, bir gün oraya yerleşmek. ciddi ciddi japonca çalışmalarına da başladım. buradan tanrıya sesleniyorum; ölmeden kesinlikle bu ülkeyi görmem gerek. bana japonya'yı delicesine sevdiren büyük yazar haruki murakami'ye de sevgiler.
dünyanın en hızlı ve en ucuz internet hizmetini veren ülke. 10 gigabit internet 90 tl imiş sevgili sözlük. bu vesileyle aynı anda torrenttan hem dexter hem the big bang theory hem supernatural'in tüm sezonlarını ortalama 5 dakikada inrebiliriz gibime geliyor. gelde ttnet'e sövme. gelde isyan etme.
hayır madem tekel konumundasın bok gibi para basıyorsun hala bakır tel üzerinden milleti kaz gibi yolmaya devam etmekte neyin nesi. fiber optik kablo döşeyemeyecek kadar paran mı yok arkadaşım. ben 100 megabitlik internete de razıyım gigabit japonya'nın olsun. süperonline'nin durumu belli adamlar belli başlı bölgelere verebiliyor. ayıp ttnet çok ayıp.
Japonya çağdaş bir ülkedir. Ancak her bilinmeyen, anlaşılmayan konuda görüldüğü gibi, Japonya üstüne bilgilerimiz, büyük ölçüde, şehir efsaneleri ve kulaktan dolma bilgilerden oluşmaktadır. Genelde insan doğru olana değil, doğru olmasını istediği şeye inanırmış. Bu yüzden kişinin arayıp durduğu gerçekler inandıklarında saklıdır.
Japonlar hakkında kesin bir yargıya varabilmek için bu ülkede uzun zaman kalmak, çok okumak gerekiyor. Çünkü Japon ruhu bazen vahşete dönüşüyor, bazen dünyanın en yüce sanatlarını yaratıyor.
Daha uzun kalıp daha fazla okuyunca, Japonya konusunda kesin yargıya ulaşmak bir kenara, yerleşmiş fikirleriniz bile sarsılabilir. Japon aydınların ve yazarların ortak kanısına göre Japon kültürünün en temel özellikleri, Japon olmayanlara anlaması güç gelen bu tür konulardır.
Osaka Ulusal Etnoloji Müzesi, Kurucu Müdürü Profesör Umesao Tadao, ülkesi ve insanları için yeri geldikçe şu benzetmeyi yaparmış:
"Japonya, balinaya benzer: Denizde yaşar ama balık değildir; balığa benzer ama memelidir."
kendilerine Nihonjin diyen insanların yaşadığı ülkedir. Nihon; güneşin doğduğu ülke anlamına gelir. kısa boylu çekik gözlü fakat hızlı, çevik ve zeki insanların memleketidir. ayrıca japonca ile türkçe aynı dil ailesinden gelmektedir. yapılan araştırmalara göre sürekli balık yedikleri için zekidirler. ayrıca japon alfabelerinin yapısı da zekalarına büyük ölçüde etki eder. animesi, sumosu, suşisi, ninjası, samurayı ve berbat pornoları ünlüdür. kültürlerine bağlı olsalarda son dönemlerde amerikan özentisi haline gelmişlerdir. çok ilginç derecede katı saygı kuralları olan ama aynı biz türkler kadar misafirperver bir milletir.
türkiyeden uçakla 12-14 saat mesafe uzaklıktadır. yemekleri bizim mutfağımızdan çok farklıdır sahsen ben sevemedim bi türlü. eger thy ile giderseniz gidişte türk yemekleri vermektedirler dönüşü ise japon yemekleri verilmektedir eğer japon mutfağını sevmediyseniz dönmeden önce cantanıza 1-2 sey koymanızı tavsiye ederim
insanlarına hasta olduğum ülke. hem çalışkan, hem sabırlı hem de kibar. ayrıca, ülkelerini ve uluslarını seviyorlar. çalışarak ibadet ettiklerini düşünüyorlar. o kadar milliyetçi bir halk olmasına rağmen, japonya dışından gelenlere yönelik ne bir kabalık ne de bir hoşgörüsüzlük yapıyorlar.
olumsuz yanı ise, ortalama bir japon'un ingilizcesinin zayıf olması, bilenin de ingilizcesini anlamanın zor olması. bu da sanırım japonlar'ın dillerinden kaynaklanan bir özellik.
çalışanlara fazla mesai yaptırarak ülkenin kalkındığını sanan, aslında tek amacı cebine üç kuruş fazla sokmak olan ülkem patronlarına duyrulur. önemli olan fazla mesai değil verimli mesaidir.
insanlarının türkleri çok sevdiği ve aynı zamanda tarihsel süreçte Hasan Fevzi Paşa yönetimindeki Ertuğrul Fırkateyni'den kaynaklanan bir yakınlaşmadan dolay bizimde kendilerini sevdiğimiz ülke. Aynı zamanda Japonya'da kushimoto'da bulunan Ertuğrul Şehitliği de sıkca ziyaret edilen yerlerden birisidir.
