japonya vs türkiye

    15.
  1. neden
    neden
    neden
    neden
    neden

    öyle olamayalım

    dedi yanımda entryleri benimle okuyan arkadaşım.

    yazdım ben de.

    sorusunu defalarca sordurtan gam, hüzün, kedere gömen ikili.

    ülkem tüm güzellikleri hakediyor

    en çok japon insanının azmi sadakatine ihtiyaç var.
    7 ...
  2. 16.
  3. ikisi de sıfırdan kurulduğunda benzer şartlarda idi.

    Japonya nın avantajı, çevresinde kendisine olumlu yada olumsuz müdahale edecek ülke olmamasıydı. Kendi yağında kavruldu.

    Bizimkiler amerika nın çöp uçaklarını bedavadan almak için Türkiye yi kısıtladığı anda Türkiye bitmişti zaten.

    Yoksa motor yapmak o kadar da zor bir şey değil.
    7 ...
  4. 6.
  5. nükleer santral/deprem/tsunami konularında şiddetle yapılmaya çalışlan versus.

    ama yarrak gibi de bir versus'tur. neden mi?

    "Türkiye'de nükleer santral konusunda dünyaya örnek olacağız." diyen yarım akıllılara sormak lazım: "Ülkede çocuklar zamanında kapatılmayan rögarlara düşüp ölürken, olası bir sızıntıda bu kadar hızlı davranıp her şeyi düzeltebilecek azme sahip misiniz?" Kaldı ki bu sadece bir yol ulan, insan hayatının hiçe sayılacağından bahsetmiyorum bile.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/806732/+
    5 ...
  6. 26.
  7. 12.
  8. müslüman kimliği ile övünen ama kuran'da anlatılan müslümanlık ile zerre kadar alakası olmayan bizim ülke maalesef istisnalar kuralı bozmaz ama bok gibi yaşıyor.

    tembellik, dedikodu, cahillik, küfür, kibir, çekememezlik, üretmemezlik, aylaklık, kabalık, sapıklık, tecavüz, taciz, bizde.
    çalışkanlık, tevazu, bilgi, kibarlık, üretkenlik, yardımseverlik, temizlik, displin, sıfıra yakın suç oranı onlarda.

    biz her boku eleştiririz. anlamasak da eleştiririz. açın haber kanallarını izleyin. hayvanlaşan bir toplumun izlerini göreceksiniz.

    türkler, çoğunlukla yurt dışı görmemiş ve kendi topraklarının dışına çıkmıyor. ve yaşadığı ya da kendine yaşatılan boktan hayatı "dünyadaki tek gerçek hayat" sanıyor. kendini kandırmaya devam ediyor.

    bakın sokaktaki gençlerin haline, saçı ve kıyafeti sikik yaratık gibi tiplerden geçilmiyor. türkçe yazamıyor. konuştuğu zaman amk demekten öteye geçemiyor ve bu hayatını da çok kaliteli sanacak kadar da avanak durumda.

    hergün birbirini sikenler, aldatanlar, aile içi tecavüz vakaları, kadın cinayeti vakaları, sikkafalı kabadayı vakaları gırla artıyor.

    torununa tecavüze edenler vs vs.

    iktidardakilerin bonzai tipi kafalarını zaten anlamaya çalışmaktan vazgeçtim.

    japon mu müslüman gibi yaşıyor yoksa türk mü?

    camilerin girişinde koca harflerle çıplak ve ıslak ayakla girmeyin yazıyor. hutbelerde imamlar hakaret etmeye başlıyor. hatta bazı camilerin girişine ücretsiz yeni çorap bile bırakıyorlar ama bizim saygısız millet yine ayaklarını halıya kuruluyor. hayvan bile daha insan.

    ülkemizin sefil durumunu ve bonzai kafalıları hatırlatan şu hikaye ile bitireyim.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------

    Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
    - Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış.
    Halk meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
    - Bu dişi deve Şamlınındır!
    Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
    - Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
    Cemaat hep birlikte bağırmış:
    - Şamlınındır!
    Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
    - Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!"

    ***

    Eski devirlerde hükümdarın ak dediğine ak, kara dediğine kara demek belki caizdi. Ama demokrasilerde birey, kendi vicdanı doğrultusunda düşüncesini ifade eder ve sadece inandığı doğruların peşinden gider.
    4 ...
  9. 19.
  10. Bu karşılaştırmayı yapanı tanrı affetsin.
    3 ...
  11. 11.
  12. Gordugum en komik versuslardan biri.

    Basta ahlaktan olmak uzere her konuda doverler.
    4 ...
  13. 5.
  14. Türkiye'nin gelirinin büyük çoğunluğunun gittiği asker harcamaları varken ki bu büyük yüktür, japonyanın daha geçtiğimiz yıllara kadar kendisine yük oluşturacak bir milli savunma bakanlığı bile yoktu. Aradaki fark neden bu kadar büyük biraz mantıklı düşünüp araştıralım lütfen.
    2 ...
  15. 9.
  16. 13.
  17. Birisi atam bombası yediği halde küresel güç ekonomide.
    Diğeri ise 2.dünya savaşından beri aynı yerinde sayıyor.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük