başka enerji kaynağı olmayan japonyanın devam ettiği eylemden vazgeçmemesi durumu.
Adamlarda doğru düzgün rüzgar veya hidroenerji kaynağı yok ne yapacaklardı?
Ki japonya kadar sistemli nükleer enerji muhafaza eden başka bir ülke yok ona göre önlemleri arttırılıyor.
zeki oldukları için vazgeçmiyorlar. japon sanayisi ve enerji ihtiyacını bilmeyen, hidroelektrik santraller sikindirik sanayisine yeten bi türk için burdan "rüzgar gülü" yapsınlar demek kolay.
Tam şu sıralarda diğer 3 reaktörünün de arızalandığı ve ne deprem ne de tsunami'nin vermediği zararın binlerce katını verdiği faciadan başını kaldıramayan japonya için komik bir önermedir.
Doğal bir felaketin, nükleer felakete dönüştüğü ülkenin büyük bir kısmının boşaltılması gibi bir ihtimal de söz konusudur.
nükleerin ne demek olduğunu bilmeyenlerin asla anlayamayacağı bir felakettir.
Ne yazık ki keşke deprem ve tsunami olsaydı felaket olarak....
alternatif enerji kaynağı olmadığından.
nüfusunu barındıracak, ekonomisini ayakta tutacak toprağı olmayan ülkenin, tüm özkaynaklarını enerji üretimine ayırmasını bekleyemeyiz.
abd çöllerinde rüzgar enerjisi, güneş enerjisi yatırımları yapabiliyor ama bir avuç toprağı ile japonya bunları fantazi konusu bile yapamıyor maalesef.
yirminci yüzyıl başlarından itibaren kapıldıkları emperyalist emellerin özünde de bu yoksunluk vardır zaten.
çin i işgal hayalini besleyen kaynak, enerjiye, toprağa, hammaddeye olan elzem ihtiyaçlarıdır.
japonya bir ada ülkesi olarak, dünyada hiçbir milletin gelemeyeceği kadar yüksek bir seviyeye gelmiştir.
gerçekten hayalimizde bile kuramayacağımız bir çalışma, gayret ve özverinin eseridir japon mucizesi.
sadece japonya'nın değil, pek çok gelişmiş sanayi ülkesinin vazgeçmediği durumdur. ancak yaşanan gelişmeler sanayi ülkelerini alternatif enerji konusuna yönlendirebilir.
ırmak-nehir mi var ki baraj kuralım,
kömür mü var ki yakıp aydınlanalım,
petrolümüz de yok ki işgale uğrayalım,
söyle bize yarram biz şimdi napalım,
allah'a el açıp din istismarı mı yapalım...
henüz başındaki beladan kurtulamamışken karar verecek durumda olmamasındandır.
elektrik enerjisi üretiminde ve nükleer enerjide dünya üçüncüsü olup elektrik enerjisinin %24'ünü hali hazırda nükleerden elde eden, nüfusu yoğun, sanayisi gelişmiş, yer sorunu nedeniyle ilginç şehir ve ulaşım tasarımlarına imza atan bir ada ülkesi olması da vazgeçmesinin çok da kolay olmadığını göstermektedir.
türkiyenin ürettiği enerjinin %25 ine yakını, eskimiş enerji nakil hatlarından dolayı yitirilmekte. Bunların onarılması durumunda %25 lere yakın bir miktar kazanılacak.
kaçak elektrikten bahsetmiyorum bile...
Ayrıca herkes tasarruflu ampül bile kullansa. ülkenin kazanacağı enerji miktarı, o çok övülen santralin miktarından daha fazla olacaktır.
Nükleer santralin üreteceği enerji %9 larda bile olmayacak. çünkü her zaman full çalışmayacak...
n. santralden vazgeçilecek eninde sonunda. ama biz gerek halk olarak gerek zihniyet olarak, bunu inşaa edeceğiz. tıpkı küba krizi zamanında nükleer füzeleri istememiz gibi...
nükleer santralden hemen vazgeçeceklerini sanan nükleer yanlısı olan bir özentinin düşünceleri de böyledir...
her ülkenin enerji açığı vardır, ve bunun daha da büyümemesi yoğun çabalar harcarlar... Ancak nükleer santralden vazgeçen bir ülke bile hemen santrallerini kapatamaz.
Avrupa ülkelerinin çoğunda 1960 dan beri n. santral yapılmıyor. Bu adamların enerji açığı 60 lı yıllardan beri hiç artmamış mıdır acaba ?
Nükleer santrale sahip ülkeler bile hızla yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaktadırlar. Bazı ülkeler simdiden enerjilerinin neredeyse yarısını yenilenebilir enerji kaybaklarıyla üretmektedirler.
olur da ülkeme santral yapılırsa, (ki Bu idiot yönetim yapacağa benziyor.) olabilecek her hangi bir facia durumunda, "n. santral yapılsın" diye yırtınan insanları rektörün çevresine kalkan olarak koymak iyi fikir olabilir.
