nükleer sevdalılarının hırslarını kursaklarında bırakacak bir vicdani uyarıdır. halk olarak bu konuda bilinçlenmek zorundayız. çünkü bilinçsizliğimiz ve nükleer sevdamız kendimizin olmasa bile sevdiklerimizin sonunu hazırlayacak.
gözüne baktığın evladının bir nükleer felakette kanserden gün be gün gözünün önünde erimesi vicdanını rahatsız etmeyecek mi?
doğal olmayan her çözüm doğal olmayan sorun olarak geri döner.
olmayan nükleer santrale karşı çıkan don kişotları gösteren hatalı haber, hele bir yapılsın paşam sonra görelim neymiş ucuz enerji şu enerji ithalatımız hele bir azalsın bakalım dış ticaret dengemizi bir bulalım paşam o zaman gör bakalım türkiye cumhuriyetinin karşısında kim durabiliyor.
az önce izledim japon yönetmen bize mesaj vermek için Türkçe özür klibi çekmiş. size sattığımız nükleer santralden dolayı japonlar utanç içinde. düşüncesi bile kötü ya bir kaza olursa o zaman cidden ne olucak diyodu. helal olsun adama.
kısmen gerekli bir uyarıdır. nükleer santralin maalesef şart olduğunu yazmıştım. fakat bizde tartışmalar hep "nükleer santral olsun mu, olmasın mı" ikileminde yapıldığı için asıl sorun gözden kaçıyor. izah edeyim:
nükleer santrale neden ihtiyacımız olduğunu tekrar anlatmayacağım. asıl mesele, nükleer santralin soğutma sisteminde. hem fukuşima, hem çernobil, hem de diğer nükleer santrallerin çoğunun ve maalesef ülkemizde yapılacak olanların soğutma sistemi pompalara dayanıyor. yani su pompalar aracılığıyla devridaim ettiriliyor. fakat bu kazalar gösterdi ki pompalar şu veya bu sebeple devre dışı kalabilir. işte bundan dolayı, artık suyun, yerçekimiyle, yani doğal akış yoluyla devridaim ettirildiği seçenekler üzerinde duruluyor. bunu başarmak için, santralden yükseğe bir gölet yapmak veya daha iyisi santralin reaktörlerini deniz seviyesinin altında inşa etmek gerekiyor. daha maliyetlidir ama soğutma sıkıntısı yaşanmaz.
"istemezük" yerine bu detaylar tartışılsa daha iyi sonuçlar alınabilirdi belki...
Dört bir yanı nükleer santrallerle çevrili ülkenin "ya patlarsa" diye korkmasıdır. Arkadaş diyelim ki yanı başımızdaki bir ülkede nükleer felaket oldu. Sonuçlarına bizde katlanacağız. Dışa bağımlı kalıp yanıbaşımızdaki santrallerin patlamamasına dua etmektense kendi santralimizi kurup gerekli önlemleri optimum olarak alarak dışa bağımlılığa son verebilir en azından kendi kaderimizi kendimiz belirleyebiliriz. Bu santral kurulmadıgı, enerjide dışa bağımlı olduğumuz sürece 3. Dünya ülkesinden bir arpa boyu ileriye gidemeyiz.
