iki tarafın da dünya tarihinde avrupa, çin ve a.b.d ile mücadele etmesinin doğal olarak ortaya çıkardığı birbirlerine yakın hissetme ve sempati duyma durumudur. Tabi buna ek olarak japonların toplumsal olarak da çok sevecen, güler yüzlü ve saygılı insanlar oldukları söylenebilir.
az önce beyaz tv de müge anlının da katıldığı bir tv programında bir doktor japonya da yapılan 1999 da hendek depremi konulu bir master tezini okuduğunu söyledi.bu türk doktor japon arkadaşına inanmadığı için iddiaya girmiş ve kaybetmiş. japonlar bizi çok sevselerdi bunu önceden bi şekilde duyururlardı diye düşündüm ama duyurmuşlar fakat o zamanki hükümet de inanmadığı için halka açıklamamış.
" iki tarafında dünya tarihinde avrupa, çin ve amerika birleşik devletleri ile mücadele etmesinin doğal olarak ortaya çıkardığı birbirlerine yakın hissetme ve sempati duyma durumudur. Tabi buna ek olarak japonların toplumsal olarak da çok sevecen, güler yüzlü ve saygılı insanlar oldukları söylenebilir. "
bir zamanlar olan bir durumdur. günümüzde japon gençliği türkler hakkında pek bir şey bilmemekte, yani sevmek veya sevmemek değil de nötr olmaktadır.
japonların türklere karşı özel bir ilgisi yoktur. yani "türküm" demeniz onlar için pek bir şey ifade etmez. asıl oralarda amerikan yavşaklığı almış başını gitmiştir. amerikalıysan özel ilgi var, değilsen standart. filipinliden farkın yok.
bir de japon polisi tarafından türkler pek mübarek insanlar olarak tanınmıyor. duyduğuma göre çinlilerden sonra oralarda en çok pis işlere bulaşanlar yine bizmişiz.
zamanında barış mançoyu ne kadar tanırlardı severlerdi bilmiyorum ama bir çok japon arkadaşı olan bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki barış mançoyu şu an kimse tanımıyor.
dünyada ayıp kavramına önem veren üç kültür vardır: türkler, japonlar ve kızılderililer. bu üç kültür aynı zamanda bulunduğu coğrafyaya temizliği öğreten kültürler olmuşlardır. yakınlık duymalarının sebebi bundan olsa gerektir.
Coğrafi olarak uzak olmamızdan dolayı bugüne kadar pek sınır kavgası, savaş, tatsızlık yaşamamamızın büyük nedeni olduğu durumdur. Ayrıca ekonomik olarak epey katkı da yapıyoruz. Sevmeyip ne yapsınlar.
doğru bir tespittir. geçenlerde kadıköyde iki japon turiste rastladım. otobüse binmek istiyorlar ama kendilerini ifade edemiyorlar, tek kelime türkçe bilmiyorlardı. neyse yardımcı olduk otobüse bindik derken bir muhabbet başladı ve konu tahmin edemeyeceğim yerlere gitti. iki kültür birbirini iyi tanıyor. ortak yaşanmışlıklarımız unutulmamış. zaten inanılmaz sıcak insanlar bizler gibi. neticede japonlar candır.
not: en kızdıkları şey çinlilerle karıştırılmaları. birkaç yerden duymuştum kendim de şahit oldum adamlar resmen takıntılı bu konuda. yani siz siz olun çinlilerle karıştırmayın. o mülayim mütemadiyen sırıtan japon gider bambaşka biri çıkar karşınıza.
bizim gençliğin inanılmaz bir sempati beslediğini söyleyebilirim Japon kültürüne karşı. Ancak onların aynı duyguları beslediklerini düşünmek için herhangi bir sebebimiz yok. Kırşehir taraflarında arkeolojik çalışmalarda bulunan bir grup meraklı Japon'un varlığı bu durumu değiştirmez sanırım.
Sorun o ya da bu toplumun bize duyduğu ya da duymadığı sevginin varlığı değil, duyulmayan sevginin nedenidir bence. Son derece zengin olan kültürümüzü pazarlamak konusunda inanılmaz beceriksiziz hala.
japonya siyasi kültüründe yahudi mi mason mu, ne idüğü belirsizlerin oluşturduğu ve "türkün türkten başka dostu yoktur!!" tarzında sloganları olan saçma sapan ideolojilerin yeri olmadığındandır.
merak ettiniz mi hiç japonların sevmediği kaç ülke ya da millet vardır diye. ben tanık olmadım ama bizlere de sevgi gösteriyorlardır sağolsunlar.
"ama bizim etrafımız düşmanlarla çivrili ondan sonra keserler valla" keserler keserler, sen ayık ol kahvehanede, barda, bilmen nerede... senin düşmanlıklarının üzerinden bilmem kaç savaş, bir de ne postmodern savaşlar geçti. reel politika diye bir şey var bu dünyada millet uluslarının çıkarını onunla savunuyor. ah neyse boşver.
Japonyanın önde gelen kadın dergilerinden Şukan Josei, kapağında yer verdiği ilhan Mansıza övgüler yağdırdı. Dergi, Dünya Kupası bitti, (Japon genç kızlar) artık ilhanı göremeyecekler. Ama şimdiden onu özlemiş görünüyorlar diye yazdı. işte bu yüzden TüRkleri çok severler kendileri.
osmanlı ve japonya ilişkileri ilk defa japon imparatorun yeğeninin ii. abdülhamit'in ziyaretiyle başlar. daha sonra ertuğrul fırkateyni faciası iki ülkeyi yakınlaştırır. herhalde barış manço ile de tavan yapmıştır. barış manço'nun soka üniversitesindeki konserinde insanların ellerinde türkiye ve japonya bayrakları taşıyarak çılgınlar gibi eğlendiği görülmüştür.
barış manço'ya sarılan ve deliler gibi eğlenen adam da soka üniversitesinin rektörüdür.