Milletimi, devletimi, bayrağımı ve vatanımı seviyorum diyerek söze başlayayım; ama millet, devlet, bayrak, vatan derken Türk devleti, Türk milleti, Türk bayrağı ve Türk vatanı diye açıklık getireyim. Sizin Rabia işareti var ya; hah, işte ondan. Şunu kabul etmek lazım ki; biz Türkler kadar tuhaf bir millet yok. Girdiği her ortama uyum sağlayan bir yapımız var. Almanya'daki göçmenler içinde dahi en çok uyum sağlamış olanlar bizimkiler. ilk nesilden sonrası Alman olmuş neredeyse. Gittiği her yerin kuralını özümseyen milletimiz tarih yapmış; ama yazmamıştır. Kendi köklerimizi Çin kaynaklarından öğreniyoruz. Bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum. O kadar çok etkileşime girersen tabiki de dilinde, yazında, edebiyatında, giyim kuşamında... değişim olması normaldir. Tek değişmeyen tarafı Türk merhameti, millet-bayrak-vatan-devlet bağlılığı olmuştur. Osmanlı arap alfabesi kullanıyordu, Türkiye latin alfabesi kullanıyor. Bunun bir gecede cahil kaldık zırvasına çevrilmesi ilginç doğrusu. Ayrıca da ülkesini kurtaran adamlara sayıp söven, iki ayyaş diyen, atıp tuttuğu yetmezmiş gibi "ülkemizi kim kurdu?" sorusuna dahi Atatürk diye cevap veremeyen böylesi Salak bir başka millet yeryüzünde yoktur sanırım. Ben şahsen göğsümü gere gere türk'üm diyebiliyorsam Atatürk'e borçlu olduğum içindir. Şimdiki zihniyetsiz taifeyi savunan kopillere sorum şu: Sizin desteklediğiniz zihniyetin lideri Türk'üm diyebiliyor mu? BOP Eşbaşkanı olmak ne demek? Torunu ABD vatandaşı, büyükelçisi ABD vatandaşı, bu büyükelçinin kızının adı hristiyan adı ( mariam) nasıl olabiliyor ve mideniz neden bu kadar geniş?
osmanlı bir devlet değil bir imparatorluk olduğu için hitap ettiği geniş kitle dolayısıyla dilinide bu yönde çeşitlendirmiş olabilir. zaten osmanlıca diye bir dil. içinde arapça farsça türkçe barındıran bir karma dil gibi. içinde barındırdığı toplumlarla bu şekilde ilişki kurmak ve yönetmek gerekli olmuş olabilirdi.
bu görüşü savunanların eleştirileri şunlardır :
1 bizim osmanlıca dili daha kapsamlı şu an ki türkçeden daha detaylı.
2 daha çok kelime barındırması.
3 tarihi bağımızın kopmasından ve eserleri inceleyemeyişimizden.
4 dinimizin de alfabesi olması
5 hristiyan batı dünyasının alfabesini almak demek gelişme demek değildir japonya örneği ortada gibi eleştirilerdir.
Aslına bakarsanız japonlar geçmişte çin alfabesi kullanıyorlardı, koreliler gibi.
Şimdi ise tam 3 adet alfabe kullanıyorlar: biri telaffuzları japonca olacak şekilde çin alfabesi, biri hiragana ve öteki ise katakana alfabesi.
Hiragana ve katakana alfabelerini sonradan eklediler, zira çin karakterlerin ezberlenmesindeki zorluk onları böyle bir şey yapmaya itmiş. Peki, neden iki alfabe çıkardıktan sonra çin alfabesini bırakmadılar? Çünkü tüm tarihleri, geçmişlerini öğrendikleri tüm eserleri o alfabe için yazılmıştı. Bu alfabeyi unuttukları anda kendi tarihlerini öğrenmek için, çince öğrenmeleri gerekirdi.
bir günde cahil bırakılmanın sorgusunu yapan insandır. dünyada hiçbir ülke alfabe değiştirmemiş bizimkiler çağdaş demokratik diye halkı kandırıp bir gecede önümüze dayamış kanunu çıkarmışlar. bin bin beş yüz yıl öncede selçuklular oğuzlar falan latin alfabesi kullanıyordu. sizin ahirette bile yatacak yeriniz yok. ne dedeleriniz nede siz gün yüzü göreceksiniz..
Türklerin Göktürk yazılarını günümüze kadar geliştirip kullanmasını isterdik ama öyle olmuyor işte. kiril sogd vs birçok alfabe ve yazıyı denedikten sonra türkler, islamiyet etkisiyle türklere ve türkçe yapısına en uzak olan arapçaya geçiş yapılmıştır. Bu sebeple arapça okumak ve yazmak başlı başına büyük bir problemdir. latin harflerine geçiş yapılarak en azından daha sade ve anlaşılır bir türkçe yazılmaya başlandı ve okuma yazma oranları hızlı şekilde arttı. bir de osmanlıca öyle garip bir şey ki harfler arap harfleri olsa bile ne türkçe ne arapça ne farsça diyebiliyorsun çok ilginç. bu konuda yıllarını harcasan bile tamamen hakim olamıyorsun çünkü hakim olmak için bu üç dili harika şekilde bilmek yetmiyor birde 20. yyda fransızca ve almanca kelimelerin sık sık karşınıza çıkması bazı metinlerde duraksamanıza yol açıyor.
Japonlar zaten milli ve dillerine uygun bir alfabe kullanıyorlardı. Niye değiştirsinler ki mk. Bize gelince yeni harfler tamamen milli olmasa bile (birazcık araştıran ve okuyanlar görecek ki o kadar da yabancı değil) dilimize uyumludur. Ve bu sayede okuma yazma oranı fırlamıştır. O yüzden anırmanıza gerek yok bir gecede cahil kaldık diye. Çünkü zaten cahildiniz ve harf devrimi bir gecede olmadı. Atatürk, baş öğretmen sıfatıyla şehir şehir gezip kara tahtada yeni harfleri tanıttı ve bu da aylar sürdü.
Gören de bu ülkede Arapça yazılmış iskenderiye kütüphanesi vardı da Atatürk yakmış sanır. Ulan ne kaynak vardı hangi basılı döküman vardı o vakitlerde Arapça. Taa padişahlar zamanında gündeme geldi Latin alfabesine geçilmesi.sebep neydi pratik yararlar çünkü öğretmesi kolay Arapça harfler gibi karmaşık değil dolayısıyla o dönem sadece üç beş yıl okulda tutabildiğiniz dönem şartlarında ailesine de yardıma mecbur çocukları hızlıca okur yazar yapmak gerekliliği vardı. (tarla hayvan işleri) Kaldı ki sizin Latin harfi dediğiniz harfler aslında bu toprakların tarihteki üretimi yani aslında Anadolu orijinlidir bu topraklardan yayılmıştır dünyaya. .
Benim oğlum şu an imam hatibe gidiyor iki yıldır daha tam hakkını vererek Arapça harfleri öğrenemedi ben de çocukken kuran kursuna gittim öğrenemedim ama Latin harflerini daha bir sömestride sökmüştüm. ..
Tekrar başa dönersek zaten içerik ve arşiv üretimi gibi bir alışkanlığı mı vardı zaten memleketin de o birikime sırtımızı dönelim. Elin gavuru binlerce yıl önceki vakaların kaydını tutmuş biz hala evliya çelebi palavralarının içindeki bilgi kırıntılarından tarih öğrenmeye çalışıyoruz gerçekten tarihte yaşadığı bile kesin olmayan ama aslında çok yakın tarihten çok rahat bilinmesi gereken bir olayı Hezarfen olayını tartışıyoruz (batılılar kıs kıs gülüyor bunu duyunca)padişahların işine geldiği gibi yazdırdığı gelmeyince dövdürdüğü vakayınüvistlerin yazdıklarından şunun şurasında üç dört asır öncesini anlamaya çalışıyoruz hani başka bilimsel kaynak neyi okuyacaksınız Arap harfleri eski Osmanlıca bilseniz. ..
Harf inkılabı o dönemki inkılaplar arasında en gereklilerinden ama aynı zamanda sonuç olarak en başarılı olanı oldu çünkü bilimsel bir planlama ile başladı okur yazarlık oranları görmezden gelinemez şekilde fırladı bir anda.
japonlar, batılılaşmadan muradın ''modernite''yi yakalamak olduğunu kavramışlardı da ondan diyerek cevap verilebilecek kişidir.
türkiye'nin batılılaşma serüveni sürekli olarak batının müesseselerini iktibas edip, meselenin özüne eğilmediği ve halk ile sürekli ikircimler çıktığı için başarılı olamamıştır.
keşke alfabeyle, şunla bunla uğraşana kadar, gerçekten batıyı batı yapan değerlere eğilseydik de şu meseleleri bugün konuşmasaydık.
zeki, modern olduğunu sananların dahi moderniteden bir halt anlamadığı, oktay sinanoğlu'nun tabiriyle modernliği ''moda sokaklarında köpek gezdirmek'' sanan bir kitleye sahibiz. aydın makulesi dahi bu soruya doğru, düzgün cevap veremiyorken avam tabakasından vermesini zaten bekleyemeyiz.