japonlar neden bu kadar güçlü

entry11 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. başım açıldı namusum gitti, kıçım açıkta kaldı erkekler tahrik oldu, aman gideyim şurda 7 tur atayım da sevap kazanayım gibi saçma sapan düşüncelerle boğuşmayıp bilime tekniğe önem verdikleri için olabilir.
    5 ...
  3. 3.
  4. (bkz: marshall yardımları)

    bizim menderes de büyük patronlara yedirdi o yardımları. ama iyi adamdı çapkın.
    4 ...
  5. 4.
  6. Çekik gözlü olduklarından ve pipileri kısa olduğundan akılları cinselliğe değil akla yorduklarından dolayı güçlüdürler.
    4 ...
  7. 5.
  8. çalışkan oldukları için, müdür amir olmaya meraklı olmadıkları için, birbirlerinin kuyusunu kazmayı düşünmedikleri için, etraflarında sürekli savaş olmadığı gibi düşman ülkede olmadığı için, dünyada sürekli kuyusu kazılmadığı için, ahlaklı oldukları için, düzenli oldukları için, zeki oldukları için, iyi oldukları için, herkesin kendi işine odaklı olup diğer insanlarla uğraşmadıkları için, kaliteye önem verdikleri için, hava atmaya meraklı olmadıkları için vs. vs.
    4 ...
  9. 6.
  10. Anlatılan bir hikaye şöyledir.
    Japonlar küçük yaştaki çocuklarını Hiroşima ya götürür ve eğer çalışmaz, üretmez, güçlü olmazsanız işte sonunuz budur derlermiş. Bunu gören küçük Japoncuklar gaza gelip teknoloji ve bilimin dibine vururlarmış.
    3 ...
  11. 7.
  12. karate biliyorlarda ondan tabi ki adamlar tekniği kapmış bir kere, soruya bak töbe töbe ya...
    3 ...
  13. 8.
  14. Amerikan desteklidirler de ondan. 2.dünya savaşından sonra amerikanın isteği doğrultusunda ordu larını dağıttı bu adamlar. Şuanda bile adam akıllı orduları ve savaş sanayileri yok. Bu yüzdende amerikanın uydusu gibi bişey oldular. E haliyle hızlı geliştiler.
    3 ...
  15. 9.
  16. japonyanın güçlü olmasının aslında bir çok nedeni vardır. bu nedenler hakkında sayfalarca bilgi yazılabilir. ama kısaca (biraz uzun olacak) anlatmak gerekirse şöyledir.

    1- ada ülkesi olması. japonya ada ülkesi olduğu için sınır komşuları yoktur. japonya 3 ana adadan oluşur. bunlar; honshuu, konshuu ve kyushuu' dur. japonyanın ada ülkesi olması bağımsız ve hızlı büyümesiyle yakın ilişkisi vardır. mesela ülkemizin bugünkü durumunu ele aldığımızda, türkiye şu anda sınır komşularıyla sorunlar yaşamaktadır. hemen hemen her gün karşımıza çıkan suriye, iran, israil ve avrupa ülkeleriyle yaşanan sorunlar gündemi oluşturmaktadır. ve bunun türkiye ekonomisine etkisi büyüktür. türkye'nin önemli gelir kaynaklarından biri olan turizmi ele aldığımızda, komşularla çıkan savaş dedikoduları hatta yaşanan ufak gerilimlerde bile turizm gelirlerini etkilemektedir. ancak japonyada böyle bi durum söz konusu değildir. japonya da yılın belli dönemlerinde kuzey kore ile gerginlikler yaşamaktadır. ancak türkiye'nin komşu ülkelerle yaşadığı sorunlar kadar gündemlerinde yer almamaktadır.

    2- japonyada sadece japonların yaşaması. komik bi madde gidi gelebilir size. ancak bunun şöyle bi etkisi vardır. safkan bir toplum oldukları için 'türk-kürt-alevi-sünni-atayiz' tartışmaları gündemlerinde yer almamaktadır. bu yüzden japonyada olan siyasi yapı. tüm enerjisini ekonomiye verir. bizim gibi boş işlerle uğraşmazlar kısacası. japonlar safkan ırktır ama japonyada 'buraku' denilen bir sınıf (kitle) vardır. buraku'lar genelde hayvancılık ve kasaplık gibi işlerle uğraşırlar. ve buraku sınıfından biri belediye başkanı, milletvekili gibi devletin önemli kademelerinde yer alan önemli mevkilere gelemezler. japonyada bulunduğum sürede, bulunduğum ilin belediye başkanının 'buraku' olduğu ortaya çıkmıştı ve derhal görevden alınmıştı. ayrıca japonların, japon olmaya ne kadar değer verdiğini gösteren bir diğer olay ise bir japona yapılacak en büyük hakaret ise 'sen japon değilsin' demektir. bunu üstün ırk şeklinde de değerlendirebilirsiniz. japon mitolojisinde japon ırkının ortaya çıkması şöyle geçer; 'tanrı yeryüzüne indi. dünya üzerindeki heryeri gezmiştir. en fazla japonyayı oluşturan adaları sevmiştir. tanrı, bu adalara dölünü bırakmıştır. ve japon ırkı oluşmuştur'. garip geldi dimi.

    3- atom bombası sonrası 12 yıllık dönem. bu dönem çok ilginçtir. bugünkü japonyanın temelleri bu dönemde atılmıştır. atom bombası atıldıktan sonra 12 yıllık kalkınma döneminde, her japon vatandaşı hergün en az 1 saat ücretsiz bir şekilde fazla mesai yapmıştır. günde en az 1 saat karşılık beklemeden yapılan mesai, atılan atom bombasının izlerini daha hızlı silebilmek için yapılan özveridir. japonya, bu özverinin iyileştirici etkilerini ilerki dönemlerde görmüştür.

    4- japonyadaki sistem. kapitalizm japonyada çok uç seviyelerdedir. her japon kapitalizmi iliklerine kadar hisseder. japonlar, bir çok insanın sandığının aksine çalışmayı çok fazla seven bir toplum değildir. ancak, dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olan japonyada, çalışmaktan başka çareniz yoktur. japonyadaki sistem güçsüzler için değildir. bu yüzden güçsüz olmaya hakkınız yoktur. eğer biraz güçsüzseniz sistemin dışına itilirsiniz. japonyadaki sisteme genç, sağlıklı, karakter olarak güçlü ve çalışan nüfus gerekmektedir. bu yüzden japonyada merkezler dışında yaşlılar için şehirler vardır. yaşlı oldukları için sistemin dışına itilmektedirler. sadece yaşlıların yaşadığı şehirler kurulmuştur. toplum baskısı japonyada o kadar fazladır ki; bu baskıyı kaldıramayan insanların oluşturduğu 'otaku vb..' denilen asosyal gruplar oluşmuştur. (otakuların meydana çıkmasında bi çok neden vardır. bu nedenlerin sadece bir tanesi toplum baskısıdır)

    5- kurallara uyup kalıcı çözümler bulmaları. eğer japonyaya giderseniz, yol hiç araba geçmese bile gecenin 2'sinde kırmızı ışıkta bir yaya olarak beklemeye hazır olun. çünkü etrafınızdaki tüm japonlar bekler. siz de beklemek zorunda kalırsınız. (bu ışık olayı yukarda bahsettiğim toplum baskısına ufak bi örnek) kural dışına pek ıkmak istemezler. çünkü kurala uyarlarsa beklenmedik bi sorunla karşılaşmazlar. bir de o sorunu çözmek için zaman ve enerji harcamak istemezler. kurala uyarlar ve bi sorun çıkmaz. hepsi bu kadardır onlar için. kalıcı çözümler olayına ise şöyle bi örnek verebilirim. tokyo ve osaka şehirlerinin altında başka bir şehir daha vardır. o da metrodur. bu yüzden, türkiye'nin yüzölçümünün yarısına sahip olan ve nüfus olarak türkiyeden 2 kat fazla nüfusa sahip olan ve nerdeyse her evde araba olmasına rağmen trafik sıkışıklığı yaşanmaz.

    6- insan haklarına saygılı ve hukuk devleti olması. bu konu hakkında çok uçuk örnekler verebilirim ama uzun uzun yazıpta yazar arkadaşların siyasi görüşlerine bi eleştiri amacı taşımıyorum. bu yüzden kısa ve öz bi örnekle bu maddeyi bitirmem gerekli. japonyada herhangi bir siyasi bırakın kanıtlanmayı, rüşvet yediği iddia edilse bile hemen istifa eder. rüşvet olayı eğer kanıtlanırsa edilecek en ağır küfür olan 'sen japon değilsin' denir. o siyasi zaten bu lafın üstüne 1 hafta yaşamaz. gider intihar eder. bu kadar basit...

    7- önemli markalara sahip olması. toyota, honda, nissan, mitsubishi..... gibi dünya devleri bunlara en iyi örneklerdir.

    8- vergi sistemi. kimse vergi kaçırmanın peşinde değildir. zaten kaçıramaz da. yukarda japonyadaki sistemden bahsetmiştim. işte o sistemin diğer parçası da vergi sistemidir. sistem adamı it gibi çalıştırır ve vergisini alır. kimse vergi kaçıramaz. zaten çok büyük cezaları vardır. 'japonya güçlü olmalı' mantığını taşıdıkları için kimse vergi kaçırmaya yeltenmez. 'eğer japonya güçlü olursa japonlar da güçlü olur' mantığını güderler. ki doğrudur. eğer devlet güçlü olursa, bireyler de her anlamda güçlü olur.

    9- japon kültürü.(#21757087) bu entry'mde kısaca 'honma-tatemae' olayını anlattım. tabii ki japon kültürü ve japonyanın güçlü olma nedenleri bununla sınırlı değildir. dünyanın bir çok yerinde mütevazi ve dürüstlüklerinin mükaafatı olarak da dev projelerde yer alırlar.

    bu nedenlerin dışında eğitim sistemi de japonların güçlü olma sebepleri arasında sayılabilir.

    dürüstlük ve mütevazilik konularına ilişkin size 2 tane örnek vericem.

    japonyada öğrenciyken içinde hatırı sayılır bi parayla cüzdanımı bi restorantta unuttum. odama geldim ve cüzdanımın olmadığını farkettim. o cüzdan bi daha geri gelmez diye düşünürken kapı çaldı. kapıyı bi açtım, karşımda restoranttaki garson. elinde benim cüzdanım. odama kadar getirmiş. cüzdanımdan çıkan herşeyi (ultra ince prezervatifler dahil) bi kağıda yazmışlar. belli ki öğrenci kimliğimden bulmuşlar okulumu. bu örnek dürüstlüğe iyi bi örnek olabilir.

    ikinci örnek ise şöyle.
    japonyada öğrencilik hayatım bitmiş ve türkiyeye dönüyorum. uçağın kapısına geldim ama heryer koruma kaynıyo. uçak görevlilerinden birini bulup ne olduğunu sordum. 'japon prensi ve eşi' türkiyeye geliyomuş. aynı uçaktayız diye düşünüyorum. şansa bak. normalde öyle kişileri teleskopla dahi göremezsin japonyada. 'ulan bunlar business'ı kapatır' falan diye düşünüyorum. neyse ekonomideki yerime geçtim. herkes yerleşti falan. uçak kalktı geliyoruz. canım sıkıldı. yemekten sonra tuvaletin oraya dikildim. elimde bira. yanıma bi japon eleman geldi. sümsük bişeye benziyo. muhabbet ettik falan. güldük bayaa. adamla bayaa dalga geçtim. 'siz japonlar şöylesiniz' falan diye giydirdim adama. ulan ne güzel muhabbeti varmış bu japonun falan diye düşünüyorum. muhabbet bitince yerimize geçtik. sonra uçaktaki kabin memuru bi arkadaş yanıma geldi. 'siz şu beyfendiyle bayaa muhabbet ettiniz, iyi anlaştınız galiba' dedi. 'heea evet ya iyi adammış falan' dedim. kabin görevlisinin 'evet o japonya prensi' demesiyle cümlesini tamamlamasına izin vermedim. yerimden fırlayıp özür diledim adamdan. şekilden şekle girdim adamın öününde. 'valla bilmiyodum' falan dedim. yani size şöyle anlatayım. o japonya var ya. hah işte o ülke komple onun. anlayabildiniz mi? istese bi daha japonyaya kaçak olarak dahi giremem. güldü geçti halime sağolsun. eşiyle birlikte business ta değil de 12 saat ekonomide uçtu. bu da böyle bi anımdır. farkı anladınız dimi...

    edit: imla.
    6 ...
  17. 10.
  18. çünkü ümmetçilik ayağına kendileri gibi budist olan çin ve güneydoğu asya halklarının peşinden giderek çinlileşmedikleri içindir. japon milli kültürüne sahip çıkıp din, eğitim, bilim, kültür ve sanat alanlarının hepsinde japoncayı tek hakim dil yaptıkları içindir.
    1 ...
  19. 11.
© 2025 uludağ sözlük