ay çok şirin ya. beni zirve boyunca birilerine benzetti. ben de japonella'nın nutella'yla bir bağı var mı diye soracaktım fırsatım olmadı. cidden neden japonella acaba?
bugun tanıştığım eğlenceli yazar. bizi çok bekletti çimenlerde* ama olsun yine de geç de olsa geldi. boyama yaparken ayağını boya kutusuna soktuğu an hala gözlerimin önünde. hoş sevimli eğlenceli muhabbet sever yazar. tanıştığıma çokca belli oldum.
"Daha önce boğa adamdı
Çanak kralı, benim şanslı hayvanım.
Havalı arazisinde kolaydı nefes almak.
Güneş otururdu onun koltukaltında.
Küf tutmadı hiçbir şey. Küçük görünmezler
Hizmet ettiler onun ayaklarına ve ellerine.
Mavi bacılar gönderdi beni başka bir okula.
Yaşadı maymun abullabut kep altında.
Devam etti bana öpücükler savurmaya.
Hemen hemen tanımıyordum onu.
Kolay kurtulamazsınız ondan:
Mırıltı-pençeler, gözü yaşlı ve üzgün,
Fido Küçük-ruh, aşinadır barsaklara.
Bir çöp tenekesi yeterli onun için.
Onun kemikleridir karanlık.
istediğin isimle çağır onu, gelecektir.
Çamur havuzu, arpacıklı mutlu yüz.
Evlendim süprüntü bir dolapla.
Bir balık gölcüğünde girerim yatağa.
Düşer gök her daim burada.
Domuzun çamur sefası pencere önünde.
Yıldız böcekleri bu ay korumayacak beni.
Zaman'ın körbarsağında kurarım evimi
Karıncalarla yumuşakçalar arasında.
Hiçliğin Düşesi,
Saç-dişinin gelini."