türkiye de asma köprü işinde çalışan ve geçen gün asma köprünün bir halatının kopması ile bunalıma girip kendini sorumlu tutan mühendisin intihar etmesi olayı.
işine bu kadar saygı duyan insanlara saygı duymamak elde değil.
bu işin fıtratında halatın kopması da var diyerek sıyrılabileceği olaydan, nazar değdi halat koptu diyerek kaçabileceği şeyden onurlu ve gururlu olduğundan canından olmuştur sayın mühendis. ibret olarak heykelinin dikilmesi gerekir. köprüye adı verilmelidir.
mümkün değildir. harakiri yapabilmesi için kendinden başka bir kişinin daha bulunması gerekir. mühendis bıçakla karnını deşerken 2. kişi katana vb ile kafasını uçurmalıdır.
olayı daha iyi anlamanız için seppuku isimli filmi izlemeniz tavsiye edilir.
ayrıca başlık yanlış harakiri ile intihar etmesi değil harakiri yapması olmalı.
evet,
bu yukarıda yazdıklarım bu intihar olayını konu alan haber sitelerindeki haberin altına yapılan yorumlardan bir kısmı. diğer kısmı da bu ve benzeri ifadeler ile dolu.
yani toplum öyle bir hale gelmiş ki, yapılan hata ve bu hata karşısında sergilenen "intihar" davranışı söz konusu değil, toplum hatalara, yanlışlara öyle alışmış ki, rahmetli japon mühendisin bu hatası da "kabul edilebilir", "görmezden gelinebilir" bir hata olarak kabul görülebilirmiş bizim toplumumuzda.
gerçekten de öyle,
söz konusu halat, köprü trafiğe açıldığında kopsa bir felaket yaşansa dahi ne müteahhit, ne kontrolör, ne de herhangi bir sorumlu bizim memleketimizde hatasını kabul etmez.
zira bizim ülkemizde bu işler birbirine bok atma yoluyla halledilir.
müteahhit mühendise bok atar, mühendis, teknisyene, teknisyen işçiye. kontrolör "bana ne" der, savcı "takipsizlik" kararı verir, dosya bir şekilde kapatılır.
ama japonlar bu tip şeyleri okuyamayacak kadar onurlular.
ne diyelim?
bizim ülkemiz için fazla onurlu bir insanmış bu mühendis.