(#11189471) ironiktir. neredeyse tüm maceralarında, tess gerritsen kendisini güzel olmayan, çekici bir kadın olarak betimlemiş hatta bunu önemle vurgulamayı ihmal etmemiştir. buna rağmen, sayfaları çevirdikçe, rizzoli' nin psikopatların üstüne korkusuzca yürümesine, sevimli ama aşırı inatçılığına, sıkı bir kontrolle koruduğu mesafeliliğine hayran kalmamak elde değildir. kraliçenin klavyesinde yıldız gibi parlar.
not: ayrıca tess gerritsen' in gerçek hayattan esinlendiği, cinayetlerinin öyküsünü amerikan forumlarında takip etmeye çalışırken iğrençliklerini öğrenip öfke kustuğum bir seri katilin yansımasının cezasını kesmesi beni daha da hayran bırakmıştır kendisine.
tess gerritsenin, cerrah, çırak, günahkar, ikiz bedenler ve 6. kitap mefisto kuLübü kitapLarındaki hayran oLunası kadın dedektiftir. oLayı bu kızımız çözer ama tek başına değiLdir. ikinci kitapta kendisine hem bir dost hem de bir nevi iş arkadaşı oLarak dr. maura isLes karakteri ekLenmiş ve müthiş ikiLi ortaya çıkmıştır.. yukarıda saydığım kitapLar bu 2 karakterin hayatLarı üzerinedir.. seri an itibariyLe 8 kitaptır ancak türkiyede 5 yanesi türkçeye çevriLmiştir.
--spoiler--
bugüne kadar çok kitap okumuş olmama rağmen bir gariplik var bu kadında. betimlenmesinde, bize anlatılışında... insanın anlayamayacağı bir yakınlık duyması bu olsa gerek. hemde bir hayal kahramanına. bütün yazarlar baş karakterlerini yakışıklı, güzel, mavi gözlü vs. yaratırken * jane rizzoli adlı kahramanı çirkin olarak tasvir etmesi ve bu kadar bize sevdirmesi büyük başarı olsa gerek tess gerritsen için.
bazen sinirli, bazen masum duyguların insanı, bir işin peşine düştüğünde her şeyi unutabilecek kadar hırslı, yaptığı hatalardan pişmanlık duyabilecek ama bunu kimseye belli etmeyecek kadar yürekli, erkeklerden eleştiri duymamak için hayvani işler yapacak kadar güçlü..
--spoiler--
okutuyor sonuçta vesselam. bir şekilde devam edilse bu seriye. biz yine okusak jane rizzoliyi, bir erkeğe içini geçirerek bakmasını... bir suçlunun ölümüne peşine düşmesini...