Hırsızlık VS ihbarı alınınca gecenin bir yarısı uyandırılır göreve gidersiniz.
Yol kesme, kahvehane arama, devriyeye çıkma VS gibi gelen rutin emirlerle nöbet dışı kalan 3-5 saatlik uykunuz da heder olur. Pazar günleri bile giyinik traşlı olup her an göreve hazır olursunuz.
2 Kasım 2016'da 365.KD olarak Ankara Etimesgut Jandarma Lojistikte askerlik görevimi icra edeceğim. Gideceğim yerde birsürü rütbeli varmış diyorlar.. bakalım şansımıza askerliğimiz nasıl geçecek. Askerlik dönüşü bu entry güncelleyeceğim. Saygılar 26.10.2016
spor yapmak istemiyorsanız belim ağrıyor diyerek spor yapamaz belgesi alın. bel ağrısının kanıtı yok. fakat bence spor yapın, döndüğünüzde vücudunuzdaki değişim sizi mutlu edecektir.
kısmetse 358. kısa dönem olarak diyarbakır'da gerçekleştireceğim eylem. diyarbakır ve jandarmalık hakkında bilgisi olup paylaşmak isteyen sözlük yazarı varsa çok makbule geçer. *
benim gibi iZMiR'in ilçesinde bir karakolda jandarmalık yaparsanız ballısınızdır. çam ormanları arasında, temiz havada devriyeye çıkarsınız. yaz ise plajda yaya devriyesine çıkabilirsiniz. pavyonlara konsomatrislerin vesikalarını kontrol etmek için gidebilirsiniz.
357. kısa dönem er olarak yapacağım askerliktir. asayiş olarak yapayım diye dua etmekteyim.
yaprak süpüreceğime en azından insanlık adına bir şeyler yapmış olayım.
çarşı izni olmadan askerlik yapanlar için kafa karıştırıcı olan bi durum. izin kullanmadıkları için günlerinden düşülüyor mu acaba sonra? bilen yazarlar aydınlatırsa sevinirim.
genel olarak ikiye ayrılır.
hizmet muhafız iseniz ücretsiz işçi,
asayiş iseniz ücretsiz polissinizdir.
ücretsiz polislik sadece karakollarda mümkündür.
alay bünyesinde ise herkes işçidir.
hizmet takımının görevi getir götür, paspas yap, saç kes, elbise dik gibi şeylerdir.
eğer ki hizmet muhafız takımının başında bölük komutanının gözüne girmek isteyen fırsatçı bir uzman jandarma 5 kademeli çavuş varsa yapmayacağınız iş yoktur.
"ben sivilde fayans yapardım" demek en büyük hatanız olabilir.
kendinizi birden -20 derecede tek başınıza duvar örerken bulabilirsiniz.
asayiş ise daha rahattır.
hatta asıl jandarmalık da odur.
uzman çavuş ne yapıyorsa aynısını yaparsınız.
devriyeye çıkar, rapor tutar, olaylara müdahale edersiniz.
hatta belirli bir uzmanlığınız varsa *, bilirkişi raporlarına müdahil olur, insanların hakkını ararsınız.
ki devriyeye çıkıp köy köy gezmek, sivilde asla göremeyeceğiniz insanlarla tanışmak, sofralarına oturup tereyağlı köy yumurtasına ekmek banıp kaşıkla bal yemek, insanların dertleriyle ilgilenip 70 yaşında ninelerden dua almak... kesinlikle paha biçilemezdir.
askerlik elbette verimliliğin en düşük olduğu yerdir.
ama jandarma ve asayiş elemanı olmak, bence tüm askerlik türleri içinde en zevklisidir.
devriye, nöbet derken uykusuz kalabilirsiniz.
ama gününüz kolay kolay boş geçmez,
piyade, havacı, denizci olanlar askerlerin yaptığı şeyleri hatırlarken siz,
"sivil" insanlarla ve köylerle, kasabalarla ilgili onlarca güzel anı ile evinize dönebilirsiniz.
jandarma karakolunda kesinlikle dayak yoktur. suçlu olarak getirilip sizi sorgulayan uzman çavuşları çileden çıkarmazsanız tabi.
jandarma rütbelileri şikayet almaktan korkarlar. insanların o ilin alay komutanlıklarına şikayet edp sıruşturma geçirmekten, sicillerinin bozulmasından it gibi korkarlar.
bir gün nizamiye nöbetindeyim, içerde izindeki bir askeri döven 2 serseri genç var. gençlerden birinin 80 küsür yaşındaki babası geldi kapıya. oğlumu döverken dikkat edin, fıtığı var dedi yalvarır bir yüzle. yok amca, bizde dayak olmaz. oğluna iyi bakıyoruz merak etme dedim. bu olayı karakol komutanına anlattım. o durumda biz dövmeyiz, biz polis değiliz de dedi.
k.maraş pazarcık ilçesinin hatırlayamadığım köyünden ''eşeklerimi kaçırdılar'' diye gelen ihbar üzerine olay yerine giden devriye aracındaki askerlerden biri olarak ben.