uu.. ustaya saygı. çok kraldır bu abimiz, çek sinemasının reisi. diyaloğun boyutları, otronto kalesi, alice, faust. manyak resmen. bu adamdan sonra kimse kısa film çektim diye ortalıkta dolaşmasın. adamın ağzına sıçar, öyle de sürrealist yönü vardır ki 8 saatlik izlediğim filmlerle kapıştı resmen kısaları.
kafası bu dünyadan değil, zaten öyle kıyıda köşede kalmış bir adam. yakında ölür, insanlık acaba utanacak mı böyle adamların değerini bilmediği için. böcekler hakkında bir film çekecek. abi o nasıl bir tahayyül dünyasıdır, geceleri dağıttın lan svankmajer. herkese tavsiye etmeyin, herkes de izlemesin. her bünyede farklı tepkiler verir. ben hâlâ 2. bölümdeyim.
bu adamın kısa filmlerini yalnızca, 'hayal gücü müthiş' şeklinde övmek ayıptır. Aklı duruyor insanın, bu nasıl bir beyindir diyor. Amcam senin kafanı yarıp, öperim beynini diyorsun. O derece, abartısız mükemmellikte kısa filmler.
kısa filmlerini izlerken aptallaşabileceğiniz bir ustadır.
ne anlatmak istiyorsa belki de rahatsız edici anlatmasından ötürü pek bilinmez ama sürrealist kişiliği ile örtüşen nefis farklı bakış açılı kısa filmlerin yaratıcısıdır. fordizm ve kapitalizmi net görebilmek için: http://www.youtube.com/wa...bedded&v=3oOLuBxgYHc# !
Bu adam izlemeden anlaşılacak, anlatılacak gibi değil. Ankara film festivali sağolsun tanıdım kendisini. Kıskançlığı yenip kolay kolay kimseyle paylaşamadığım yönetmendir.
breakfast isimli kısa filmin sahibi yönetmen ve bence deha... breakfast'a dair uzun uzun yazmayacağım, bunu izlemeyenler olduğunu düşünerek yapıyorum. küçük bir detay verip asıl irdelemek istediğim konuya girmek istiyorum. masanın başına oturup yemek yiyen insan, yerine mıh gibi çakılmadan önce tabağını karşısındaki insanın önüne doğru iter. ve karşısında donmuş halde duran kişi birden hareketlenir. dikkat edin bu iki kez olur. peki bu neden oluyor? birinci neden hissettiğiniz açlık aslında sistemin sana dayattığı bir yalandır, demeye getiriyor. çünkü sen masadan kalktığında önünde başkasının boş tabağını görüp doyduğuna kanaat getiriyorsun. yani mevcut şekile, biçime aldanıp şartlı refleks geliştirip doyduğunu düşünüyorsun ama yanılıyorsun. çünkü bu doyma hissi de sistemin sana dayatmasıdır. sistemin istediği kadar aç ve toksun!
