şimdi yokluğunda verdiğim nefesler
bir zamanlar yanındayken aldıklarım
erken kaldırılmış bir cenazeden sesleniyorum sana
beni gömdüklerine bakma
arkamdan edilen dualar ve dar köşeli intizarlar yalan
adım hala Jan
beni hatırladın mı?
sen,mühendis ve yalnız kalacaksın gecenin içinde
bir yanın çocuk doğurmaya
diğer yanın
sarhoşken karanlık şarkılardan aşağıya atlamaya yatkın!
beni daktilo sesiyle öldürdüler
saat Baudelaire'i büyük bir huzursuzluk gecesinde
kapkara memeli bir kadın geçiyordu
ya da aşk senin gözlerinde son vedaya bir ömür var
--spoiler--
-hayatta bazı şeyler vardır,
onlar kutsal kitaplarda dahi olmaz-
...
o fotoğrafa
kırık dökük kadınlar gelir
dudaklarından koyu bir yalnızlık akar
kalpleri kırıktır,çocuklukları kırık
kimsenin kimseye gitmediği gecelerde
sürekli çiçeksiz kalmışlardır
uykusuzdurlar
menekşe severler,kahve ve intihar
içlerinden biri beni seçer
ölünecek adaklar
inanılacak hikayeler veririm ona
olmayacak olacaklar veririm olmaz
''korktuğun korkular uyanık kalsın,biz hiç uyanmayalım''derim olmaz
birlikte yürümez,birlikte susmaz
bazen hiç kimseyle konuşmaz
öylece durur
öylece durur içinde nefesi kesilmiş maviler
herşey sonsuza kadar öyle duracaktır sanki
cümle cümle ölmediğine pişman olur kalbim
onlar beni yalnızlığımın mezarını kanatırcasına öptüler!
kalpleri kırıktır,çocukları kırık
kırar,döker,giderler
hızla deliririm, kolumdan tutar bir ambulans
belki kasım belki ağustos
hayatın yaşamaya yarayan parçası içimden kayıp gider
yağmurlar geri döner,onlar asla dönmez
--spoiler--
umrumda değil kaşmir kazaklar ve repo
tuza boğulan hayvan leşleri gibi ortada kalsın dünya malları
ben ayaklarımızı denize uzatacağımız günü özledim
(bkz: beni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla)
demiş bir şiirinde.
okudukça okuyası gelir insanın. ikinci şiir kitabı da tazecik.
"kimseyle, kimsenin bilmediği bir oyunu oynamayın,
yağmurunu yırtmayın,
duasına basmayın.
kimsenin kalbini,bulamayacağı bir yere gömmek için çalmayın.
aslında hayat; dinler tarihinden uzun, ölmekten kısa ve rüyalarda olup biten herşeyden de daha tuhaftır. anlayın."
ah! çocuk ah!
sana sonsuzluk hiç çıkmayacak baktırdığın fallardan
ele alınamaz en güzel intihar mektuplarını yazdığın halde
taptığı aşklarda kendi hayatı kendine
hiç okutulmamış birisin sen
kendime tabutlardan tabut
sana gelinliklerden haziran beğendim
birbirimiz hakkında her şeyi bilmeyelim
henüz yola çıkmadan önce
merhamet değmemiş uzaklara gideceksek
kaçmak daha kolay olsun
ikimizi de aynı düş büyüttü
ikimizi de aynı şey delirtti
ben akıllanırken
bir iki kere parisi hatırladım
sen akıllanırken
her şeyi büsbütün unuttun
şehirden geri çekilirken
alkol kaplama çılgınlıklarım olur
ağzımı burnumu
kamyoncu küfürlerine bırakırım
gece gözlerini
gece yarılarına vura vura unuturum
kör yalnızlığıma kör bir fahişe ararım
illaki bulurum
veya
bundan sonra seni ilk gördüğüm yerde
eğer hatırlarsam
kendimi vururum.
yukarıdaki gibi güzel şiirlere sahip, zamanın ötesinde yazan şair.