barrie (1860-1937) doğma büyüme iskoçyalı olan ingiliz dram muharrirlerindendir. yazı hayatına gazeteci olarak başlamış; yirmilerinde londra'ya gitmiş: orada epeyce sıkıntılı günler gördükten sonra romancı olmuş; adını bu sahada tanıttıktan sonra asıl değerini dram yazarak ispat etmiştir. ilk zamanlar, bernard shaw gibi büyük adamları düşünerek, eserlerini bastırmaktan çekiniyordu. ayrıca, sahnede sesin ve yüzün ifade imkanlarına çok kıymet verdiği için, eserlerinin, kitap haline girince, kendi yaratmak istediği havayı yaratamamasından korkuyordu. hatta bu titizliği ona yeni tarz bir dram yazma yolu buldurmuştur. okununca görülür ki dramlarındaki sahne izahları bir romanın ruh tahlillerini çok andırmaktadır. konuşmalar arasına sıkıştırılan bu parçalar, okuyucu için, vakanın yahut konuşan şahsın ruhuna nüfuzu şaşılacak derecede kolaylaştırılır. barrie'nin hemen her eseri insan tabiatının kökleşmiş garipliklerinden bize bir işarettir. bu eserlerin başkalarına benzemeyişi, o gariplikleri bize, hüzünlü olduğu kadar sevimli de gelecek, bir hayal sisi içinde göstermelerindendir. barrie olgun bir hayat görüşüne de sahiptir: o istediği kadar yırtınıp bağırsın, hakikat dünyasındaki vakıaların değişmeyeceğini bilir; bunların kötü ve acı olanlarını hatırladıkça keder de duyar; ama sonra gülümser, sanki ''hayat böyle işte! kusurlarımızı görüyoruz; ne çare ki bunlara bakıp üzülmekten hiçbir fayda çıkmıyor. insanoğlu uslanmak bilmiyor. kendimizi olduğumuz gibi kabul edelim. hüznümüzü belki gülmekle tedavi edebiliriz, '' der.
Aynı Peter Pan'da ki gibi büyümeyi reddetti ve hep çocuk kaldı . Psikonojik cücelik hastalığı yüzünden vucutça gelişmedi . Hep bu dünyadan kaçmayı düşledi,uçmayı .. Günümüze " Peter Pan Sendromu " tabirini bırakmıstır..