--spoiler--
tartışmasız kitapta ve romandaki en dürüst en gerçekçi karakterdir. götü başı ayrı oynamaz, bildiğini söyler, sadıktır, cesurdur. ne rob gibi sözünü yiyip başkasıyla evlenerek starkların belasını sikmiştir, ne de anası gibi ellerindeki en değerli tutsağı serbest bırakarak lannisterlera kıyak geçmiştir. yavşaklık mı? yavşak olmayan karakter mi var dizide?
--spoiler--
aslında westeros'un en erdemli karakterlerindendir. king's landing'de geçirdiği zamanda kişiliğinin bozulduğuna inandığım, para ve şanı yok olunca çok onurlu işler başaran orta çağ anarşisti. Dizide nikolaj coster-waldau tarafından canlandırılan karakter.
en fırtınalı karakterdir. aslında jamie'de bazı yaptıkları sayılmazsa delikanlıdır. en nihayetinde ned ile teketek kalmışken ned'i arkadan vuran adamını öldürecek kadar delikanlıdır. ensest ilişkisi onun değil 300 yıldır servet ve güç dağılmasın diye bu ilişki türünü yaşayan ailesinin suçudur ki cersei'nin pek de ona sadık olduğu söylenemez. bir bölümde kuzenleriyle aynı oda da kuzen çırılçıplaktı.
--spoiler--
bu cümle spoiler ibaresine rağmen gözü kayanları korumak için eklenmiştir. emin değilseniz okumayınız olm, ciddi bak. taa 3. kitaptan bahsedilecek.
neyse,
kendisi 3. kitapta kılıç tutan elini kaybettikten sonra onurunu geri kazanma yolunda yürümeye başlamış, adam olma emareleri göstermektedir.
tüm krallığın kendisini "kingslayer" ve "oath breaker" olarak tanımlaması canına tak etmiştir artık. eskiden nefret ederdik, zaman geçtikçe sevmeye başladık.
öyle ki, bu uğurda babası tywin lannister gibi mutlak otorite sahibi taştan bir adama bile postasını koymuş, casterly rock'ı miras olarak almayı kabul etmemiş, ve kingsguard'ın lord commander'ı olarak kalacağını açıklamıştır.
bu değişiminde en büyük rol oynayan kişi de şüphesiz ki brienne of tarth'dır. jaime, brienne'nin onura verdiği önemi ve sarsılmaz şerefini gördüğünde istemese de çoktan değişmeye başlamıştır.
işte bu nedenle babasının kendisine verdiği, eddard stark'ın kılıcının (bkz: ice) eritilerek tekrar dövülmesiyle yapılmış olan şahane valerian steel kılıcı (ki valerian çeliğinden yapılmış kılıçlardan tüm westeros'da toplasan 10 tane yoktur) brienne'e hediye etmiş, ve ismini the oathkeeper koymasını rica etmiştir.
kitaplardan görüldüğü kadarıyla kendisi ne kadar büyük bir orospu çocuğu olsa da bir asker olarak asla boş adam değildir.
hatta iş kılıca geldi mi seven kingdoms'da kendisini dövüşte yenebilecek adam yoktur.
ancak siklemez tavırlarının arasında zedelenmiş bir ego yatar. ister ki sevilsin, sayılsın, yetenekleri yüceltilsin. hakettiğini düşündüğü şan ona verilsin. ama bu olmaz.
işte bu yüzden, içinde bulunduğu daimi aşağılık kompleksini aşırı bir bir özgüven, alaycılık ve cesaret gösterileriyle kapatmaya çalışır.
çaktırmasa da arkasından kingslayer denilmesini kaldıramaz. seçeneği olsaydı politika işiyle hiç uğraşmayıp bir asker olarak kalmayı tercih ederdi.