Bir dönem Fransız chansonu zeki, eğlenceli, acılı ve kadın düşmanı adamlardan oluşurdu. Ve onları sevebilmek için; çok zeki olmak gerekiyordu.. Jacques Brel de onlardan biriydi. Tıpkı, Serge Gainsbourg gibi..
Bu adamın unutulmaz bir cümlesi vardır;
" Bir adam bir kadınla yatmaya korkmuyorsa, onu sevmiyor demektir.. "
Orijinali;
" Quand un homme n'a pas peur de coucher avec une femme, c'est qu'il ne l'aime pas.. "
fransız diye bılinen fakat belcıkalı olan ama fransızların daha cok sahıplendıgı ınanılmaz bır duygu ıletme yetenegıne sahıp belcıkalı şarkıcı. hele ki ne me quitte pas sarkısını dinlediyseniz içmeden sarhossunuz demektir bir de hayatımda hıc duymadıgım şekilde amsterdam diyen süper adam
ulan bir insan evladı baska bir insan evladına köpeğinin gölgesi de olsam yanında olayım der mi bu adam demiş pirim sasırdım dogrusu.
ne me quitte pas gibi muhteşem bir şarkı ile gönüllerde ölümsüz bir yerde taht kurmuş belçika'lı sanat insanı.
edith piaf gibi naif ve kırılgan bir yapıya sahipti.akciğer kanserine yenik düştüğünden beri kulaklardan silinmeyen eserleri kalmıştır geriye. amsterdam, marieke ve fazlası. o'nun gibisi bir daha da gelmemiştir.
olağanüstü güzel bir adamdır, duruşu, bakışı, şarkı söyleyişi, söylerken ağlayışı, onu ulaşılmaz bir ışıkla donatır. ve bu muhteşem yaratık, yalnızlığının içinde kendisini beğenmez, hayattan kopuktur, sanki bütün insanlar uyuşmuştur, hissizdir, anesteziye doğuştan bağışıklığı olan jacques acıyı hisseder, onu yaşar.
"keşke bir günlüğüne yakışıklı olabilseydim.. yakışıklı ve aptal.."
belki de anlatmak istediği bu lanet acıdan bir gün için bile olsa, yalan bile olsa, uzaklaşma isteğidir. ama jacques haksızdır bu sözünde. kimsenin olmayacağı kadar yakışıklıdır. aynı jeff buckley gibi.