ekşi sözlük'teki avukat moderatör kanzuk bi kişiye "allah belanı versin" demenin tck'ya göre hakaret olmadığını söylemişti. bu yazar da biliyo sanırım bu muhabbeti.
yeni keşfettiğim yazar. şakirtler kendisine kofti ve çakma anarşist diyorlar, onlar diyorsa doğrudur. herşeyi bilen herşeyi gören allahları var sonuçta.
davasının peşinde yıllarc sürüklenen bir adamam, bir ilim adamına, bir inanan adama en aşağılık hakaretlerde bulunmuş, en ucuz küfürleri uygun görmüş biçare. bediüzzaman'ın davası senin fikirlerin ile uyuşur ya da uyuşmaz, aynı rolü de oynamayabilirsiniz, tamamıyle farklı çizgilerde de yol almış olabilirsiniz. ama bu, senin said nursi'ye hakaret edecek olman anlamına gelmiyor. uyuşmazlık var. fikir ve inanç uyuşmazlığı. bu, ancak tezler ile çözülübilecek bir konu. ancak kelam ile. peki hakaret bu hadisenin neresinde? gerçekten acıyorum sen ve senin gibilere. ve doğru ylda olduğumu anlıyorum bir kez daha. engin bir görüş sahibi olan bir adam var. yıllarını veriyor hakikate. doğruyu bulmaya çalışıyor. o onun yolu. peki sen ne yaptın sevgili jackskellington? hiçbir şey. bu yüzden yanlış yoldasın.
sözlüğü açtığımda "bugün sözlükteki, sadece yukarıdan biri izliyor diye yapmak istediklerini yapmayan-yapamayan riyakar müslüman yazarlarımıza, mensubu oldukları din olan islam hakkındaki hangi saçma gerçeği anlatmak için çabalamış acaba anlamayacaklarının da bilincinde olarak." diye okumaya devam ettiğim çabasını takdirle karşıladığım yazardır efenim..
kimseyi inancı veya inanmadığı şey için seviyor değiliz. insan olmamız ortak noktamız. bu noktada seviyoruz kendisini ve yaşça büyük olduğu için de kendisine abim dedim konu kapanmıştır. kimseyi dediği laflar için küçük düşürmeye gerek yok. kendisi de hoşgörülü bir insandır ve benim entrylerde ne demek istediğimi gayet iyi anlamaktadır.
kendini çok akıllı ve zeki sanmasına gerek yoktur, zira yazdığı yazılar gerçekten öyle olduğunu göstermektedir. ayrıyetten lavuk avcısıdır, dünkü çoluk çocuğa iki satır karaladıysa skine taktığından değil vakit öldürme isteğindendir. ziyadesiyle teenleri bir araya getirip topaç gibi oynamak gibi bir eğlencesi varsa onu bilemeyiz tabi... *
bir şekilde kalıplar arasına sıkıştırılıp "ama ben böyleyim sen de böyle kabul et" kıstaslarında çarka alınmaya çalışılan yazar.
hayır, hakkında yazılanları ve hatta başlığını kendisi ile alakasız girilerle dolduranları görüyorum ve cidden bazı şeylerin insanı ne kadar komik duruma düşürdüğü daha bir güzel kanıksıyorum. öyle insanlar var ki, -ne yazık ki- karşısındaki insanı asla olduğu gibi kabul edemedikleri, olduğu gibi göremedikleri, gerçekte olduğu gibi görmek ve gerçekte(!) olduğu gibi karşılamak yerine araya bir takım kutsallar sokuşturarak yetki devri yapmaktan, kaçak güreşmekten, dile getirmeye korktukları şeyleri dogmalara yükleyerek korkularına kılıf aramaktan kaçınmadıkları gibi en ufak bir karşı duruşa bile tahammül etmekten uzakta bitkisel bir duruşla duyuları tamamen kapalı yaşamaktalar. bu adamların dönüp jack hakkında "sen de güzelsin ama benim zihinsel makyajımla tahayyülümde daha bir şık olacaksın" demeleri açıkca korkaklık, ikiyüzlülük ve cahilliktir.
yaptım oldu tavrı takınıp insanları kendi kalıplarınıza hapsetmektense olduğu gibi kabul edin bir zahmet. bu adam sayfalar dolusu açıklamış işte, "beni seviyorsan sev sevmiyorsan çek git" demiş. ama "canım abim" ayaklarında seviyormuş gibi yapıp alttan alıp, "ama ben kendi değerlerime göre severim" demenin daha manası nedir yahu? bu adam çıkıp "iyisin güzelsin ama kafan 600 model" demiyor ki kimseye. dar kalıplarda sıkışanlar hakkında fikirlerini paylaşıyor, o kalıpların hazırlayıcısı olanlara da peşin peşin lafları var. ama o kafalara güzelleme de yapmıyor, güzelleme yapacağı adam varsa onu da inancıyla aşağılamıyor. zaten anlaşılmayan da bu.
yani yayılmacı-istilacı bir zihniyetin ortaya çıkardığı bir fikre-inanca kızıp, onun çocuk sevici önderi hakkında fikir içermeyen gerçekleri yazması bu kadar koyuyorsa kenarda durun bir zahmet. sevmeye de uğraşmayın boşuna, buradan komik görünüyor...
hiç akıllanmayacağını düşündüğüm yaşça benden daha büyük olduğunu da öğrendiğim abim, anarşist ruhu ve belaltı vuruşlarıyla (sözcüklerin sonuna koyduğu birtakım "harfler")ünlü yazar kişisi. acizane kendisine saygı ve sevgi duymayı kendimize layık görebilmiş birisinin yazıları bunlar. ama keşke... ama keşke...*
kendi inancımıza göre de bir insan için yapılabilecek en büyük erdem ne kadar günah batağı veya cahillikte olursa olsun onun için hidayet dilemektir, Allah ıslah etsin demektir. bu bağlamda iyi anlaşıldığımı umuyorum. (çünkü bence) küfür etmenin hiç ama hiç bir faydası yok.
-hem günaha giriyorum
-hem karşıdakinin kalbini kırıyorum
-hem Allah'ın hoşuna gitmeyecek bir harekette bulunuyorum
-hem karşımdakinin saçma sapan fikirlerini daha da pekiştiriyorum...
vs.. vs...
ölme eşşeğim ölme. gelmiyor mu küfür etmek içimden (mevzubahis lavuklara ve diğer kendini bilmez cahillere) geliyor ama en büyük cihad kişinin kendi nefsi ile yaptığı cihaddır. bu hadis geliyor aklıma. naparsın sadece "Allah ıslah etsin" demek kalıyor. bu pasiflik midir? kesinlikle değildir ve tevekküle riayetin tam tamına uyması buradan başlar. niyetini halis tutarak. sonra o kişiye forumdaysa yazıyla uyarılır, değilse sadece saygılı olması hatırlatılır.
neyse geçim bunları bende anlaşıldığımı umduğum "anarşist ruhlu" yazarla sohbet ettiğim ve karşılıklı güzel bir diyalog olduğu için teşekkür ederim. saygılar...
not: merak etme anarşinin sokaktaki bombalama ile alakası yok biliyorum.*
burada küçük kızları tecavüze hedef göstermek örenğine verilen yanıtları her ne kadar önkabul olarak, lavuğun tekinin saçma sapan sözleri olarak ciddiye elbette almayabiliriz. ama burada lavuğun sözlerinin direk olarak etkilediği değerin sonuçlarına bakmak lazım. lavuğun hedef gösterdiği diğer lavuklar vs vs. çok da aman aman kötü niyetli ve karamsar olmak istemiyorum elbette yani lavuğun biri saçma sapan konuştu diye elbette ki bir küçük kıza tecavüz edilmeyecek, ama çok bariz bir şekilde ortada ki, o lavuğun bir lavuk olduğunu ayrımlayacak olan ben değilim, yani kafamda doğru müslüman, ortanca müslüman, kötü müslüman diye bir ayrım yapmaya gerek yok haddim de değil hem de bana ne?
bu ayrım var ise, bu lavuk/lavukların varlığı dininize kirletiyor ise o noktada bu lavukları sizlerin ayıklamanız hem iyi niyetinizi hem de az çok doğru müslümanın tanınmasını sağlayacaktır belki de. ama lavuğu o anda ayıklamıyor iseniz o değil lavuğa diğer yazdığı konularda ok veriyor el veriyor iseniz de suç ortaklığınız benim kafamda en azından sabittir. o noktada lavuğu ben ayırmıyorum, sen de kabul ediyorsun göz yumuyorsun, bu durumda ben küfrederim. milyon değil milyar trilyon olsun küfrederim.
tabi burada konuşulan bu değil; basitçe insanlardan saygı beklerken onlara aynı saygıyı göstermiyor olmanız. ben bir müslümandan cidden saygı beklemiyorum gördüğümde de şaşırıyorum. o sebeple de ısrarla konuyu uzatıyorum çünkü, hala ve ısrarla saygı beklemenize rağmen, o hidai noktaya ulaşmaya çok çok uzaksınız ki az sayıda takdir ettiğim müslüman yazarlardan olmanıza rağmen.
Her neyse; hidayet için, beni şaşırtan eğitimli müslümanlardan görmeyi beklemediğim ve benzer bir karşılık veremediğim için üzüldüğüm iyi niyet için, * ve samimi olduğuna inandığım düşünceler ve kabullerle dolu bir güzel tartışma için, teşekkür ederim.
"bunu ona söyleten onun dini ise ki onun dini olduğunu ben söylemiyorum o söylüyor, o dine de küfretmeyeyim mi? "
Abi Allah Aşkına (şimdi Allah aşkına yazdık neden senin Allahının aşkına falan deme) bu nedir. madem doğruları yazıyorsun, bu hangi vicdana sığar? lütfen kimse kimsenin kızına tecavüz etmiyor. 1 2 lavuğun yazdıkları kendini bilmez cahil yazılar. sadece bayramdan bayrama * gittiği camiden ve küçükken mahallede gidip yaramazlık yaptığı kuran kursundan başka bir dini hayatı olmayan yazarlar ki; bu konuda bu kişileri kaale bile almazlar, dedikleri birtakım saçma sapan sözleri ciddiye alıp dine, dinime ve milyonlarca mensubu olan bu semavi dine(sana göre olmayabilir) küfretmek neden? (bkz: ben gidim o zaman)
bana * Allah'sız hidayet dile dedin de, iyi de benim inancıma göre de hidayeti veren Allah. bu sana söylediğim gel hidayete gir müslüman ol demek değil.
kusura bakma orada bir hata yapmışım kendimi yanlış ifade etmişim. orada yaptığım kalbi dua idi onu gören ve üstteki tanımını yaptığım "ateistlere küfür eden din kardeşlerim" için de tavsiye niteliğinde. onlar da belki küfür etmeyi bırakırlar da "ulan harbiden de be, bu adam inançsız ölecek olursa sorumlusu benim bir anlamda. dinimin güzelliklerini anlatamadım diye Allah bana sormaz mı?" diyerek içler acısı halinden utanacak belki de.
yoksa kimse seni müslüman yapmaya çalışmıyor. keşke olsan da neyse geç orasını şimdi...
lightsaber'ın dedikleri ise bence fazlaca müsamaha gerektirmeyen yazıdır. yani hoşgörülü olmaya çalışıp durmadan kendini "hüsn-ü zann" a adamaya gerek yoktur. yazdıkları doğrudur. kişi huzursuzluk ve kalp kırıcılığı bilerek yazı yazmamalıdır. bu her taraf için geçerli inançlı (özellikle inançlı) ve inançsız...
basitçe, onu yazdığı yazıda ateist ve müslüman kelimelerinin yerlerini karşılıklı değiştiriyorum. aşağıdaki metin ortaya çıkıyor. metin anlattığı herşeyle tamamen doğru ve güzel. takdir ediyorum. lightsabera ateistlere ve ateizme nasıl davranması gerektiğini nazikçe ama büyük bir iki yüzlülükle anlatıyor. bakın ikiyüzlülük diyorum anlatacağım. benim yaptığım değişiklik hali ile de gayet uygun, ama ben bu hali ile bile yani kendime yonttuğum hali ile bile altına imzamı atmam. bu durumda orijinaline de hiç atmam. çünkü metin bariz bir ayrımcılık örneğidir. bakın aylardır burada yazıyorum. anlatmaya çalıştığım toplamda herhangi bir dine inananın ve inanmayanın birbirleri ile birlikte yaşayabilecekleri gerçeğidir. ben bu toplumda büyüdüm ve tüm çevremle gayette güzel yaşıyorum. çünkü kimse bana beni biraz geride tutan bir tavırla yaklaşmıyor. yani açıkçası;
metnin tamamı; şu güzel ortamı bozan ateist alegorisinden hareketle yazılmış. bu yaftadan bir kurtulsak önce. yani metin açıkça, biz müslümanlar daha doğruyuz sana göre, bu durumda ortamın güzelliğini belirleyen biziz aramızda çıkacak olan her tartışmada ortamı bozan sensin denmiş oluyor.
bu noktadam sonra ne demem gerekiyor. bana konuş yine konuş ama biz daha doğruyuz denilerek yapılan baskıyı nasıl aşacağım, yani benim sebeplerimin tamamen yanlışlığı üzerinde gelişen bir ilişki nasıl olacak? ben neden kimsenin işine yaramayacağı halde kenarda kalmasın diye takıma alınmış çocuk olmalıyım.
olmayacağım elbette. kesinlikle de kabul etmiyorum böyle bir aşağılamayı.
lightsaberın dediği tam olarak bu. bountyhunterın da dediği bu. hidayet nezaket kibarlık ama kabul edersin benim allahımın adı altında.
kabul etmiyorum. bu noktada nezaketsizlik bana yapılıyor. bunun farkına varamayacak değilsiniz müslümanlar. farkına varın diye de dediğim gibi kelimeleri değiştirip yazdım aşağıya. bir o yazıya bakın ne demek istediğimi anlayabileceksiniz.
onun dışında küfrediyorum. ateistlerin kızları orospu olur, sikilebilirler diye tecavüze hedef gösterenlere küfretmeyeyim mi? bunu ona söyleten onun dini ise ki onun dini olduğunu ben söylemiyorum o söylüyor, o dine de küfretmeyeyim mi?
toplumsal olarak başarısızlar diye ortamı ben mi bozuyorum olacağım. yani sizler bunu zaten yaptınız/yapıyorsunuz doğduğum andan beri bana müslümanlık öğrettiniz atatürk öğrettiniz şimdi ben ikisini de istemiyorum. ben sonrasında kendim dağın eteklerinde sizlerle koyun olmaya devam etmek yerine merak edip dağın tepesine yürüdüm ve şimdi ufka bakıp huzurla dolabiliyorum. ama lavuk ordan yazıyor jack ateist ve kızı orospu olacak ve sikebilirsiniz diye hedef gösteriyor e ben şimdi şu güzel ortamı bozan mı oluyorum yani nedir?
insanlık güzel şey, anlayış empati hepsi güzel duygular hisler hareketler. çatımız insanlık olsun arıza çıkaran jacki sikeyim de, yapmayın etmeyin müslüman din kardeşlerim, ille de islam çatımız olsun derseniz ben dışarıda yağmurda mutluyum.
bahsi geçen up to date entry:
--*************************--
thebountyhunter'ın takdire şayan üslubu ile ateistlara ve ateizm'a karşı daha nezaketli, naif ve dahi zarif bir şekilde nasıl yaklaşılacağını sorgulayan, alternatifler arayan iman etmese bile bu çizgide ilerlemesini dilediğim yazar. (#8598453) kendisinin numaralı girisi de gerek üslubuyla, gerek anlatımıyla problemleri çözme konusunda samimi, önemli, gerekli bir adamdır. tebrik etmek lâzım kendisini.
ben de bilgim, düşüncem dahilinde; samimiyetiyle istediği kişiler arasında ki* ilişkileri zarif bir tülle bezeyecek olan önerilerimi sıralayacağım.
kendisi de takdir eder ki ateizmi terimler, hadiseler, kişiler vs. hakkında genel olarak girdiği giriler hafif alaycı, küçük düşürücü ve inançlı kimsenin kalbini inciten bir üslup ve anlatım taşımakta. fakat; eleştirilere olgun bir şekilde cevap verip bir ateista daha anlayışlı olarak nasıl yaklaşılması gerektiğinin cevabını araması ve bunu da karşılık beklemeden yapması/yapmak istemesi oldukça keyif verici, sevindirici, tebessüm ettiren bir durum.
her insanın her konu, olay, durum vs. hakkında mutlaka bir fikri olabilir. ama işte asıl keramet, büyüklük bazen bu fikirleri dile getirmemek hatta bazen konuşmamakta, sadece susmakta yatar, belki de o fikirleri bellekten silmeye kadar gidebilir bu. insan kendi içinde, vücut ülkesinde ise istediği kadar konuşabilir, her fikri istediği gibi savunabilir veyahut yerebilir. bu durumda ne diğer insanların gönlünü kırmış olursunuz ne de bu hâlden rahatsızlık duymuş olursunuz...
kendisinin düşüncelerini saklayıp veyahut dile getirmesi meselesinde kimse bir zorlama, baskı yapamaz. zira; insanı insan yapan haklardan biridir bu. ama işte oldukça ehemmiyet taşıyan nüans tam bu vakitte tecelli etmekte, devreye girmekte. hem de bu önemli seçim kişinin kendisine bağlı. şimdi; ateistların olduğu veya çoğunlukta olduğu bir gruba* dahil olmuş olsun. ve karşısında ki ateistlar da gayet bilgili, kültürlü, naif, nezaket sahibi, temiz ve hoş bir üslup sahibi kimseler olsun. yani insana insan gibi yaklaşmasını bilenlerden oluşsun. bu durumda ateistq veyhut ateist olmayan bir kişi böyle keyifli, kayıtsız şartsız bilgi alış-verişi, insanı konular hakkında daha sağlam paylaşımlarda bulunacağı yerde neden gereksiz bir şekilde ateistları ve ateizm'ı eleştiren ve dahi kaba bir üslupla küçük düşüren bir yöntem izlesin?
yani o grupta muhabbetler edip, kazandığı ve kazandırdıkları ile neşeleneceğine neden karşısında ki insanları gönülden incitecek ve kavga gürültüden başka bir sonuca gitmeyecek konuşmalarda bulunsun, bulunulsun? varsın, o fikirlerin sadece benliğinde yeşersin, dışarı taşmasın... bu hoş ortamı bozma pahasına ortaya dökme onları, kazancın olmayacak ki çünkü. stres, sinir, kaygı ile dolacak tüm hücrelerin, bunu adın gibi bilmektesin de. e o zaman? gereksiz eleştirilerden vazgeçmek en doğrusu, değil mi? çünkü; bu yöntem tercih edildiğinde her açıdan kazancın olacak, en azından kimsenin gönlünü incitmemiş olacaksın. bu bile başlı başına dünyalara değer bence, özellikle güven ortamının yerle yeksan olduğu zamanımızda...
tamam; kabul ediyorum... her zaman böyle olgun, saygılı, bilgili, kültürlü, karşısındakine insan olduğu için değer veren ateistlara rastlamayabilirsin, hatta günümüzde çok azlar belki böyleleri. fakat; daha biraz önce neşeyle, mutlu bir biçimde ayrıldığın olduğu hoş muhabbet insanlar da ateistdı. bundan mütevellit, böyle insanları da bünyesinde barındıran bir dine karşı kötülerini gördüğünde onların bu durumunu ateizmdan bilip ateistlara ve ateizm'a gereksiz söylemlerde bulunma. kişinin kendisini eleştir, yaptıklarını yer...
bu söylediğim durum farklı inanç kombinasyonları için de geçerlidir. sadece ateistlar ve diğerleri olarak ayırmak olmaz. demek istediğim fikirler ve düşünceler bazı meselelerde ve durumlarda ortaya atılmamalı, dökülmemeli bence. bu ikiyüzlülük de değil. velev ki ikiyüzlülük olsun... en azından mutlu olmak, diğer insanları incitmemek, kırmamak adına ikiyüzlü olunacaksa da seve seve tercih edilmeli.
neyse, sanırım kelimelerin sonuna gelmiş bulunmaktayım. son olarak; doğuracağı kötü sonucu, huzursuzluğu bile bile eleştiri yapılmamalı, yapmamalı.
gösterilen nezaketin ölçüsü zaman içerisinde nezaket gösterdik hayvan çıktı yazmakla ya da en başından beri beklediğim üzere ne zaman, biz müslüman olarak hoşgörümüzü gösterdik ama jack hayvan çıktı yanıltmadı beni demeyle bitecek gerçekten merak ediyordum. (kimse bana hayvan demedi ben öyle yazdım)
hayır sevgili din kardeşim, diyorum ki hidayet için teşekkürler ama allahı almayayım, sıkıştırıp durma araya o olmadan sev beni o zaman madem öyle... ama ısrarlı bir şekilde tanrım olmadan asla tadında bir nezaket iddiası var ortada. varsayalım ki hristiyanım, budistim, ısrarla araya kendi dinini sokman kendi tanrım varken senin tanrının adı altında kibarlaşmamızı beklemen beni başka bir din inananı olan beni ne kadar irrite ederdi düşün. ya da empati yapasın azıcık, bir hristiyan sana super nezaketle yaklaşıp bir istavroz çıkarıver yahu ne olur diyip duracak ve bunun da aslen bir nezaket olduğunu söyleyecek, çay teklifini kabul edeceksin ama kilise avlusunda olmaz diyeceksin doğal olarak o sana ısrar edecek hayır ikisi birden yoksa olmaz diyecek. rahatsız olmayacak mısın? altından ne çıktı işe bak ya demeyecek misin? ben de onu yapıyorum.
ben de hakkımda düşünülen hidayete dair samimi duygulara inandım. ve teşekkür ediyorum, ama allah adı altında almıyorum almak istemiyorum, öyle bir inancım yok. rica ederim bu tatsız ve beni küçük düşürmekten başka hiç bir amacı olmayan oyunla ne birbirimizi meşgul edelim ne de pek sayın sözlük yazar çizerlerini. çünkü açıkça o çatıda yer almak istemiyorum. istemediğim açık olduğu halde bu çatı altında buluşalım buluşmaz isek nezaketsizsin hayvansın demeyi (kimse bana hayvan demedi ben öyle diyorum yazarken yanlış anlaşılmasın) nezaketsizce buluyorum. dediğim gibi hidayet için teşekkürler, ama allah kalsın almayayım diyorum. nezakete ve samimiyete istinaden. ama sonrasında ısrarla allahı da alacaksın almazsan nezaketten anlamıyorsun aile terbiyesi de görmedin demeyi anlamlandıramıyorum.
bana fikirlerini ifade edebilirisn deniyor; peki; allah yok bence dediğimde fikrimi ifade ediyorum, bana deniliyor ki bunu dediğinde benim sahip olduğum ve önemsediğim değerlere saygısızlık etmiş oluyorsun. peki benim ne yapmam gerekiyor? sizlerin ölçülerinizde nezakete sahip olmam için ne yapmam gerekiyor açıkça yazın, ben de yapayım.
"açıkçası gösterilen nezakete karşı pek de olumlu cevap alınamayan yazardır. neden böyle yapmaktadır anlayamadım doğrusu. sadece konuşulan burda sözkonusu yazarın biraz daha saygı ve hoşgörü çerçevesinde davranması çabasıydı. bunun dışında bazıları * bilginin ve hikmetin sadece kendilerine ait olduğunu zannettikçe yanılmaktadırlar. kimse burada kimseye belli şeyleri empoze etmeye çalışmıyor sadece olan birşeyi aktarıyor. müsamaha kardeşim müsamaha. hoşgörü. ama yine bazı kimseler böyle iyi niyetle yapılan müsamahayı kabalık ve küstahlıkla geri çevirdiği sürece sadece kaybeden kendileri olacak.
lafı nereden anlıyor bazı kimseler anlamak mümkün değil. sadece verilen paragrafın ana temasına takılmak yerine yani paragrafa yapısal bakmak yerine işlevsel olarak değerlendiriyor. "neden bu böyle? neden şu şöyle?" vs.
size karşı kibarca ve ne kadar sindirmesi zor olsa da söylediğiniz tahammül edilemeyecek şeylere müsamaha gösterenlere bu derece kabalıkla muamele nedir abi? anlamak mümkün değil.
ayıp denen birşey var. hiç mi aileleriniz birşey öğretmedi veya karşınızda her daim fikirlerinize karşı çıkacak birileri olsa durmadan küfürleşip dursanız birbirinizin kutsal gördüğü şeylere sayıp dursanız hoş mu olurdu. çocukluğunda her ne yaşadın bilmiyorum ama git o hangi evrede saplanmışsan çık oradan. hoş fikirlerini ifade edersin ama insanın sahip olduğu ve önemsediği değerlere saygısızlık edemezsin. haa bak ediyorum al işte gibi bir basitliğe de girmeyecek kadar kültür sahibi birisi olduğunu ümid ediyorum.
bu ne anlamıyorum ve off anlamlandıramıyorum işte."
uzun zamandir senden haber alamiyorum. kulislerde yakin zamanda hidayete ermen icin iman sahiplerinin elele vermis olduklari konusuluyor. sende potansiyel varmis kinetige donustureceklermis. degirmen falan gibi. ortaokulda oyle ogretmislerdi. yeni felsefe dersi mufredatinin (bkz: #6971369) meyvelerini topluyoruz bak gordun mu? guzel, aydinlik gunler yakin demistim ben sana. cok sukur bilginin ne oldugunu bilmeyenler hikmetin ne oldugunu ogrendi, simdi inanmadigini soyleyenler varsa bu iste de allah'in bir hikmeti vardir diyip hidayet talebinde bulunuyolar inanmayanlar icin. neyse. iman sahiplerinin allah nezdinde cok saglam lobileri oldugunu duymustum, allah yakin zamanda hidayet verirse lutfen ozel mesaj at. vermezse de moralini bozma yogunluktandir, orta ya da uzun vadede verecektir. onu da vermedi diyelim siktiret vermezse vermesin zaten bu dunya hayati sinav biliyosun. basarilar.
yazdığı şeylerden hiç haberim bile olmayan sadece biraz dinimi öğrendiğim ve hadis kitaplarına göz gezdirdiğimden nacizane yüce hakikatlerin sadece birkaçını yazdığım ve yazdığım için neredeyse kendisi tarafından hristiyan ilan edilecek olduğum ve mevlananın "ne olursan ol yine gel" sözünü neo evangelist hristiyanlıkla bağdaştıran hala anlamlandıramadığım yazardır.
yine de eleştirel ve bilimsel bakması ile örnek bir müslüman potansiyeli bulunan yazardır. kinetik enerjiye çevirmesi ümidiyle.