bugün

(31 Mart 1878, Galveston - 10 Haziran 1946, Raleigh), ağır sıklette dünya şampiyonu olan ilk siyah boksör.

1897'den 1928'e değin profesyonel boks yaptı. Bu dönemde çıktığı 114 maçtan 80'ini (45'i nakavtla) kazandı. Boksu gösteri maçlarıyla 1945'e değin sürdürdü. Dünya şampiyonluğunu 26 Aralık 1908'de Sidney'de Tommy Burns'ü nakavtla yenerek ele geçirdi. 5 Nisan 1915'te Havana'da Jess Willard'a 26. rauntta nakavtla yenilerek bu unvanını kaybetti.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ırk ayrımcılığı yüzünden Burns'le yaptığı maça değin sivrilme olanağı bulamadı. Şampiyonluğu ele geçirince de "Büyük Beyaz Umut"u (Great White Hope) bekleyen çok sayıda düşman kazandı. Mesleğinin doruğundayken yarım düzine otomobili vardı; dünyayı, uşaklarından oluşan maiyetiyle geziyordu. iki kez beyaz kadınlarla evlendiğinden basının şiddetli saldırılarına hedef oldu. "Büyük Beyaz Umut" olarak boksa dönüş yapan James J. Jeffries'i nakavtla yenince beyazların üstünlüğüne inananları daha da kızdırdı. 1912'de, evleneceği kadını nikahtan önce eyalet dışına çıkardığı için Mann Yasası'nı çiğnemekle suçlandı. Bir yıl hapis cezasına çarptırıldı ve üst mahkemenin kararını beklerken kefalet ile serbest bırakıldı. Basketbol oyuncusu kimliğine girerek Kanada'ya kaçtı. Oradan geçtiği Avrupa'da yaşadı. Paris'te unvanını üç kez koruduktan sonra Küba'da Jess Willard'la dövüşmeyi kabul etti. Bazı gözlemcilere göre, unvanını bir beyaza yenilerek kaybederse hakkındaki suçlamanın ortadan kalkacağı düşüncesiyle bilerek yenildi.

1920'de ABD'ye giderek hapis cezasını çekti. Kansas'ta, Leavenworth'taki cezaevinde birkaç kez maça çıktı. Cezaevinden çıktıktan sonra gösteri karşılaşmalarının yanı sıra vodvillerde ve karnaval gösterilerinde, son olarak da eğitilmiş pire gösterisinde rol aldı. 10 Haziran 1946'da bir otomobil kazasında öldü.

Anılarını kapsayan Mes Combats (1914; Dövüşlerim) ve Jack Johnson in the Ring and Out (1927, yb 1975; Ringde ve Ring Dışında Jack Johnson) adlı yapıtları yazdı.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Jack_Johnson
Black eyed peas sayesinde tanıdığım mükemmel kişi.
Favori şarkıcısı Matiz ve hadise olan tiplemelerin asla dinlememesi gereken büyük adam.
acoustic rock neymiş gösteren bununla kalmayıp eyalet eyalet dinleten insandır.
akustik deyince akla gelendir. sesi huzur veren şarkıcılardandır. ama adamı tribe sokmaz, aksine eğlendirir.

bu adam insanın içindeki bir şeyleri harekete geçiriyor.

http://www.youtube.com/watch?v=seZMOTGCDag

http://www.youtube.com/watch?v=hxuCLopcEy4
acoustic rock'ın tanrısı'dır.
from here to now to you isimli yeni bir albumu var.
mutlu olma sebebi. yaşam destek ünitesi.
(bkz: dreams be dreams)
aşırı derece dinlendirici bir sese sahip amerikalı müzisyen.

(bkz: at or with me)
(bkz: to the sea)
(bkz: anything but the truth)
(bkz: only the ocean)

to the sea albümünü edinin derim.
kulağın pasını alan yumuşaklıkta şarkıları olan, akustik gitarıyla mükemmel şarkılar çıkaran şarkıcı. keşfettiğim için bahtiyarım.
never know adli sarkisi son gunlerde dilime takilan sarkici.
biraz önce keşfettiğim şarkıcıdır kendileri. çok güzel müzikleri var, sevdim. amerikanın kesfinden sonra ki önemli bir keşif benim için.
boş vakitlerinizde, sıkıldığınızda zamanın daha hızlı geçmesini sağlayacak veya üzüntülüysenizde sizi neşelendirecek tarzda müzikler yapar. middle man adlı şarkısı bunlardan biridir.
1975 doğumlu çok sağlam akustik şarkılar yapan sanatçıdır.
adrift adında muhteşem bir şarkısı vardır, insanı alıp başka yerlere götürür.
to the sea albümüyle 2 yıl aradan sonra tekrar kulakların pasını silmiş, gönülleri fethetmiş üstat.
2001 yılından 2010'a kadar aşağıdaki albümleri çıkartmış sanatçıdır.

brushfire fairytales
on and on
ın between dreams
sing a song and lullabies for the film curious george
sleep through the static
to the sea
şarkıları okyanus, kum , rüzgar, yengeç kokan sakin şarkı yazarı. dinlerken bu adam hiç mi bir şeye kızmaz hiç mi derdi olmaz diyorum.
sleep through the static albumunun kaydini tamamen gunes enerjisi kullanarak album kapagini ise %100 geri donusturulebilir kagittan yapan deli oglan..
ayrıca; dünya ağır sıklet boks şampiyonLuğunu kazanan iLk siyahi boksördür..
eskiden sörfcü olduğunu bildiğim çok eğlenceli ve huzur verici şarkılar* yapan zatı muhterem.
albümlerinde country ve caz ağırlklı şarkılara yer veren müzisyen, mükemmel insan..

benim için anlamı sitting waiting wishingtir ayrıca.. süperdir.. budur.. beklemektir umutszlktur yne de gülümsemedir.. bir de klibi bu kadar ii çekilmese de olurmuş şarkı bu kadar güzelken..

sözleri de söledir bu arada :

well i was sitting, waiting, wishing
you believed in superstitions
then maybe you'd see the signs

the lord knows that this world is cruel
i ain't the lord, no i'm just a fool
learning lovin' somebody don't make them love you

must i always be waiting, waiting on you
must i always be playing, playing your fool

i sang your songs, i danced your dance
i gave your friends all a chance
but putting up with them
wasn't worth never having you

maybe you've been through this before
but it's my first time so please ignore
the next few lines cause they're directed at you

i can't always be waiting, waiting on you
i can't always be playing, playing your fool

i keep playing your part
but it's not my scene
want this plot to twist
i've had enough mystery
keep building it up
then you shooting me down
but i'm already down

just wait a minute
just sitting, waiting
just wait a minute
just sitting, waiting

well, if i was in your position
i'd put down all my ammunition
i'd wonder why'd it taken me so long

but the lord knows that i'm not you
and if i was, i wouldn't be so cruel
cause waitin' on love ain't so easy to do

must i always be waiting, waiting on you
must i always be playing, playing your fool

no, i can't i always be waiting, waiting on you
i can't always be playing, playing your fool
(bkz: banana pancakes)
son albümünü 2005'de in between dreams ismiyle çıkaran şarkıcı.