1992-1993 uefa kupasinda rövansini 1-0 galatasarayin aldigi frankfurt ta ki ilk macta eintracht frankfurt la galatasaraya karsi oynanan ve 0-0 biten karsilasmada en cok korktugum futbolcuydu. bir tac atisinda elinden top kaymis ve disari cikmisti, ne sevinmistim.
bolton wanderers'da oynarken takımın hem oyun kurucusu, hem her iki kanattan korner kullanıcısı, hem her iki kanattan taç kullanıcısı, hem serbest vuruş kullanıcısı, hem penaltı kullanıcısı, hem de takım kaptanı olmuş futbolcu. bir kanattan diğerine artık dili dışarıda taç atmaya giderdi. maçı geçtim tüm duran topları kullanarak bile yeterince yoruluyordu adam.
kırmızı kramponlarıyla dikkat çeken, bir galatasaraylı olarak benim bile ağzımın açık izlediği über yetenek. topla giderken ters ayakla yaptığı topuk pasları meşhurdu. sağ ayağı kadar soluyla da vururdu. duran ya da hareketli top fark etmezdi, gelişine filan demez kodu mu oturtan cinstendi. bir de erman toroğlu isimli trolle göre kırmızı krampon giydiği için oyuncular ayaklarına bakıyor ve bu yüzden kolay çalım yiyorlardı okocha' dan. bana sorarsanız çıplak ayakla da her türlü çalımı atabilecek yeteneklere sahip top cambazıdır kendisi.
birden adını görünce yüzümde gülümsemeye neden olmuş futbolcudur. çocukluk zamanlarımda babam beni fenerbahçe maçına götürdüğünde kramponları çok dikkatimi çekmişti. hatta merak edip babama 'niye diğerleri gibi siyah giymiyor' demiştim. babam da 'çünkü o diğerlerinden çok farklı' demişti. maçı izlerken farkı görmüştük zaten. acayip çalımlar atıyordu ve kendine hayran bırakıyordu.
ah be ne günlerdi.
ilk sezon oynadığı bir samsunspor maçı vardı ki fenerbahçe formasıyla, ikinci yarıda 4 futbolcuyu çalımlayıp kaleciyle karşı karşıya kalmış, ardından geri dönüp aynı hareketleri denemiş ancak kaleci topu ayağından almıştı. hayalgücünü zorlayan, son derece yetenekli ancak zaman zaman fazla şahsi oynayan bir isimdi.
fenerbahçe nin bugünkü kadrosuna bakınca geçmişi özleten eski top cambazı futbolcudur. yakın dönemden bir de bunlar var; (bkz: haim revivo) (bkz: pierre van hooijdonk)
futbolu bambaşka oynayan bir adamdı okocha... bir orta sahanın yapması gereken her şeyi yapabiliyordu. ayrıca fenerbahçe kendisini çok ucuza almasına rağmen oldukça yüksek bir miktara satmıştır ve bu o zamanlar en önemli transfer olmuştu türkiye'den avrupaya giden futbolcular arasında. attığı frikik golleri, isabetli pasları ve rakibe yaptığı baskıyla hatırlanan fenerbahçe forması giymiş en iyi yabancı futbolculardan biriydi...
futbolu keşke hiç bırakmasaydı cümlesini her maç izleyişimde dilimin ucuna kadar getiren muhteşem futbolcu. bir futbolcuyu izlemek ancak bu kadar zevk verebilir.