Bu parfümü çok eskiden kullanıyordum ama çakmasıydı. Sonra onu ben güneşte mi sıcakta mı ne unuttum allahım öyle bozuldu çirkin koktu ki direk mide bulantısı. Ama gerçeği mükemmeldir ve herkese yakışmaz bir iki kere kullandım gerçeğini annemde vardı ağır kokudur ama güzeldir. Kutusundan vücut losyonuyla jeli çıkmıştı hala diplerinde biraz duruyor vücut losyonu o kadar güzel ki ışıltılar var içinde belli belirsiz. Özledm bu kokuyu sanırım bana yılbaşını hatırlatıyor.
çok hoş bir mekan gerçekten. adından da anlaşılacağı gibi fransız esintilerinin bol bol olduğu bir yer. meyve salatası harikaydı. fiyatlarda çok abartı değil, ancak yeri biraz küçük, hatta çok küçük. yer bulmak bazen sıkıntı olabiliyor ancak beni rahatsız etmedi. masalar birbirine çok yakın, herkesin muhabbeti duyuluyor ama emin olun bu da sizi rahatsız etmiyor. arka fonda ki müzikle birlikte karışıveriyor o konuşmalarda ve kendinizi eski yıllarda hissediyorsunuz. eğer biriyle buluşacaksınız ve bu ilk olacaksa burayı tavsiye ederim.
Türkiye'de en iyi çikolatanın nerede olduğu sorulsa kuşkusuz j'adore derdim ayrıca dantelli masa örtüleri loş ışığı arka fonda çalan müziği ve atıştırmalık duran çikolata taneleri oldukça güzeldir(insan kendini bu mekanda 50li yıllarda hissediyor).
Taksimde gittiğim tatlıları ile beni benden alan, eskiden çok bilinmezdi bu aralar oldukça popüler olan, yer bulmakta zorlanılan yan tarafında bulunan la fontana di trevi de oturarak (sahipleri aynı) keyifle tatlı yiyebileceğiniz mekan.
istiklal caddesi üzerinde bulunan, enfes tatlılar yiyebileceğiniz, küçük ve şirin mekan. içerisinde nane yaprakları bulunan sürahiden su içmek, ikram edilen küçük şekerlemelerden yemek apayrı bir keyif verir. mekan küçük ve basık olduğundan camları açtırmakta fayda var, aksi takdirde rutubet kokusu keyfinizi kaçırabilir. çikolatalı pastası tavsiyemdir, bir dilim neyime yeter diye düşünmeyin, diğer çikolatalı pastalardan apayrı ve yoğun bir tadı olduğundan dolayı fazla bile gelebilir.
taze nane yaprakları ve bir dilim limon eşliğinde gelen suyuyla kalbimi çalmış mekan.
istiklàl'de galatasaray lisesi'nden aşağıya devam ederken yapıkredi karşısında koska'yı gördüğünüz köşeden sağa girdiğinizde emir nevruz sokakta en dipte bulunan küçümencik yer. girişte mis gibi bir çikolata kokusu karşılar sizi. Tamam işte çikolataya ancak burda doyulabilir, dedirtir bu koku.
Limonatasında da nane yapraklarıyla bir dilim limon bulunan bu yerde fransız şarkılar eşliğinde seratonin tavan yapar. Sevgiliyle gidilip de el ele diz dize oturulası mekan. insanı bir daha bir daha aşık ettirir.
Ayrıca servis için kullandıkları kesme cam bardaklar, dantelli masa örtüleri ve kenarda duran ahşap pikap üzerindeki edith piaf 45'liği beni benden aldı. buradan;
yasal uyarı: o pastaları görüp de birini denemezseniz bir yeriniz şişebilir, o yüzden kilo vermeye çalışıyorsanız gitmeyin. (ya da gidin kiloyu sittiredin ya, değer...)
bir de bu isimde istiklal caddesinde küçük bir çikolata evi bulunur.küçük derken yanlış anlaşılmasın baya baya küçük.girişteki çikolata şelalesi ve güleryüzlü çalışanlarıyla ilk adımda insanın kalbini fetheder.özellikle sıcak çikolatası muhteşemdir!
ust notadan alt notaya dogru : mandalina, sarmasik cicegi, afrika orkidesi, gul, menekse, erik, amaranth agaci, bogurtlen, misk*
cicek kokulari birlestirilip de daha guzel bir koku elde edilemezdi, edilemedi, edilebilecegini sanmiyorum. edilse bile insani rahatsiz etmeden kalici yapabilirler mi peki ? jadore hem hafif hem kalici bir cicek kokusu. hem kadinsi hem genc isi muhtesem bir koku. normalde orkide, mandalina.. gibi tonlari sevmiyorum ama bu kokuda bunlari ustalikla birlestirmisler. helal olsun.
kendinden emin kadinin sehvet uyandiran kokusu diye anlatilir internet sitelerinde.