bir girişimci 100.000 tl'lik hammadde satın alıyor; el emeği ve ücret karşılığı 50.000 tl ödüyor ve ardından üründen 200.000 tl kâr etmeye çalışıyor; yani çalışanların ürünleri ve hizmetleri üzerinden kazanç temin etmek istiyor. fakat hammadde sağlayanlar ve çalışanlar, ücretlerini bir araya topladıklarında girişimci için ürettiklerini satın alamazlarsa hayatlarını nasıl idame ettirebilirler?
şayet işçi emeği için günde 3 tl alıyorsa, onu istihdam eden burjuvanın kendi ücretinden başka –isterse sermayesinin faizi olsun– bir şeyler kazanması için, çalışanının günlük emeğini mal biçiminde, 3 tl'nin üstünde satmalıdır. dolayısıyla işçi, patronu için ürettiğini satın alamayacaktır. aynı şey bütün işletmeler için geçerlidir: terzi, şapkacı, marangoz, demirci, sepici, duvarcı, kuyumcu, matbaacı, kâtip ve sairden tutun da çiftçiye ve bağcıya kadar hiçbir meslek sahibi kendi ürettiğini satın alamaz; çünkü şu ya da bu şekilde kâr elde eden bir patron için ürettiklerinden dolayı, hepsi de kendi emeklerini satın almak için, aldıkları ücretten fazlasını ödemelidirler.
işçinin ücreti, ürettiğini satın almaya yetmiyorsa, buradan üretimin üretici için yapılmadığı sonucu çıkar. öyleyse kimin için yapılıyor? zengin tüketiciler için, yani toplumun sadece belli bir kesimi için.