işçi hakkından bahsedip işçi öldürmek

entry4 galeri0
    1.
  1. ancak komünistlerin yapabileceği birşeydir.sırf kendileriyle aynı düşünmedikleri için 5 gariban ülkücü işçiyi vahşi işkenceler sonucu şehit etmişlerdir.

    1 mayıs işçi bayramı veya şu an ülkemizde resmi olarak kutlanmakta olan adıyla “emek ve dayanışma günü” her yıl özellikle fikri alanda büyük tartışmalara ve kısır döngülere sahne olmaktadır. sol siyasal partiler ve kuruluşlar her yıl bir “taksim” muhabbeti yapar, emek ve işçi haklarının tek savunucusu payesini kendi kendilerine verirler. bölücü terör örgütü ve sol terör örgütleri ile sempatizanları da 1 mayıs’ı fikri alandan çok “kaldırım taşı” alanı olarak görmekte ve tek amaç olarak devlete maddi zarar vermeyi bellemektedirler. bunun dışında son zamanlarda siyasal islamcı kesim de, islam’ın emeğe verdiği değeri kullanarak 1 mayıs’a katılmakta ve hatta sahip çıkmaya çalışmaktadır. ülkücü hareket açısından ise 1 mayıs çok net çizgilerle belirlenmemiş bir olaydır.

    80 öncesi dönemde yurdumuzu bir sovyet cumhuriyeti haline getirmeye çalışan komünist terörle mücadele eden ülkücü hareket, solun ihanete varan hareketlerinden dolayı 1 mayıs’a mesafeli kalmıştır. ülkücü hareket emekçinin kendisi, işçinin kendisi olmasına rağmen sol kaynaklı bu bayramı kutlamayı kendi fikriyatı açısından caiz görmemiştir. ancak tarihinde “milliyetçi işçi sendikaları konfederasyonu” ve “ülkücü işçiler derneği” gibi kuruluşlar olan ülkücü hareket türk-islam medeniyetinin bir gereği olarak işçi sınıfının değerlerinin dışında da kalmamıştır.

    bir ülkücü bakışla konuya girersek “1 mayıs” ve “işçi bayramı” kavramları bize sadece hüzün getirmektedir. 1 mayıs mahallesi’nde hiç bayram yapamamış beş ülkücü işçi hafızalarımızda canlanır. evet, onlar işçiydiler… emek veriyor ve ailelerini geçindirmeye çalışıyorlardır. bir ev sahibi olma hayaliyle ümraniye’de kurulmakta olan bir gecekondu mahallesinde illegal bir kooperatife girmişlerdir. evleri yapılmakta ancak kendilerinden sürekli para talep edilmektedir. malzeme fiyatları bahane edilmekte ve kapitalist rejime karşı durul gösterilmektedir. beş işçi ise alınlarının terleriyle kazandıkları üç kuruşu bu “halkçı” kimselere vermektedirler. zaman ilerledikçe bu insanların vatandaşı ev sahibi yapmak yerine kendilerine saklanacak bir terör yuvası kurmakta olduklarını anlarlar. elleri silahlı militanlar evlerine gelmekte ve kafalarına göre toplantılar düzenleyip ideolojik propaganda yapmaktadırlar. bu beş işçi ise mümkün olduğunca bu toplantılardan uzak durmaya çalışmaktadırlar. bir gün fabrikada yaptıkları muhabbetlerden dolayı “ülkücü” oldukları bu militanların muhbirleri tarafından anlaşılır ve zorla “halk mahkemesi” (!) adı verilen bir topluluğa çıkarılırlar. suçları bellidir “faşistlik”. daha belki faşistin ne anlama geldiğini bile bilmeyen bu masum anadolu çocukları tek suçlarının ülkücü olmak olduğunu bu mahkemede anlarlar. yalanlar, iftiralar ve tehditler arasında bu “halk mahkemesi” sözde kararını açıklar: idam. kazandıkları üç kuruşla bir ev sahibi olmaya çalışan bu beş emekçi, emekçilerin haklarını koruduklarını söyleyen insanlar tarafından faşistlikle suçlanıp idama mahkum edilirler. bu da yetmezmiş gibi işkenceye maruz kalırlar. kulakları kesilir, üzerlerinde sigara söndürülür, gözleri oyulur. ve bu işkencelerle birlikte bu beş ülkücü işçi şehit edilir. 1 mayıs mahallesi’nde emek dostları (!) emeği katletmişlerdir. 17 mart 1978 tarihinde ümraniye’de “1 mayıs” mahallesi’nde komünist militanlarca katledilen “milliyetçi işçi sendikaları konfederasyonu” üyesi ülkücü işçiler salih uluğ, bahri bilgin, ömer bayraktar, cevat koca ve sinan koca katledilir. cevat ve sinan kardeştirler.

    sol için emek kendisine harcandığı sürece kutsaldır. sovyetlerde de bu böyle olmuştur, türkiye’de de. bugüne geldiğimizde kimse bu beş ülkücü işçiyi hatırlamaz. belki bazı marjinal gruplar “beş faşisti cezalandırdık” diye gurur bile duymaktadır. öte yandan “devrimci ağabeylerin” çoğu sola oy verip akp’den ihale alan veya dünün marksist’i bugünün liberal kapitalisti “liboş”lara dönüşmüş, bunun sonucunda da mcdonald’s’ta yemek yiyip, coca-cola içen en yeni telefonu alıp, converse giyen ve “kahrolsun kapitalizm” sloganları atan “markalı solcu gençlik” yaratmışlardır. türkiye’de elit kesim ve paralılar genelde kendilerini solcu diye tanımlarlar. lafa gelince emekten dem vurur ama kendi çalıştırdığı işçisine her türlü zulmü yaparlar. bunlar emek düşmanı solculardır ve 1 mayıs’ı da kendilerini aklama günü olarak kullanırlar.

    peygamber efendimiz’in (s.a.v) bir hadis-i şerif’inde belirttiği “işçiye ücretini alın teri kurumadan veriniz” şuuruyla, 1 mayıs emek ve dayanışma günü’nü kutlar ve bu vesileyle 17 mart 1978’de ümraniye’de şehit edilen ülkücü işçiler salih uluğ, bahri bilgin, ömer bayraktar, cevat koca ve sinan koca’ya ve tüm ülkücü işçi şehitlerimize allah’tan rahmet dilerim.

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/257601/ +
    http://galeri.uludagsozluk.com/r/257600/ +
    http://galeri.uludagsozluk.com/r/257599/ +
    5 ...
  2. 2.
  3. müslümanım deyip müslüman öldürenlerin olduğu bir dünya da neden garip karşılandığını anlamış değilim.

    (bkz: amerika ile birlik olup orta doğu da göt kesmek)
    3 ...
  4. 3.
  5. 1 mayıs 2012'de kendilerini antiemperyalist sanıp mc donald's'ın güvenlik görevlisini döven gruptan farklı değillerdir.
    3 ...
  6. 4.
  7. onlar bunu görmez yok sayar. her fırsatta bazı olayları katliam diye pişirip pişirip millete sunan medyada da yer bulmaz bu işçilerin katledilişi. sorsanız onlar haklıdır, onlar hümanisttir insanı insan oldukları için severler, sağda solda yırtınıp insan hakları diye böğürürler ancak kendi köhne ve pis idelojilerinden olmayanları işkence ile öldürürler!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük