bazı zamanlar zorunlu olandır. babayı dövmenin hiçbir makul açıklaması olamaz derdim ta ki geçtiğimiz 1 mayıs işçi bayramına kadar. olayı şöyle anlatayım.
arkadaşlar benim babam bir işçi. vardiyasına göre her gün 8 saat çalışır en az. bizleri doyurmak için bazen mesaiye bile kalır. muahaha. neyse. hiç adeti olmadığı halde fabrikadaki arkadaşlarıyla birbirlerine gaz vermişler. "1 mayıs işçi bayramına katılcam ben oğlum" diye geldi akşam yemeğinden sonra. "nerden çıktı bu baba ya şimdi" dedim. oğlum işçi hakları falan diye gevelerken benim şalter attı. şrak diye ense köküne patlattım şamarı. baba "sen beni arkadaşlarıma rezil mi edeceksin" diyip bir de mabadına doğru bir tekme savurdum. yere düştü tekmenin şiddetiyle. annem hemen salona doğru koştu. sesleri duymuş herhalde. ben o sırada kemerimi çıkartmaya çalışıyorum. gözüm nasıl döndüyse artık. annem hemen yapıştı bana. "aman oğlum o senin babandır yavrım yapma gözünü seveyim."
"işçi bayramına gitcem diyo ya" diyip diyip kemeri şaklatıyorum babamın nasırlaşmış vücuduna. pert oldu adam. ertesi gün bayrama gidemedi. ben de rezil olmaktan kurtuldum. hacı bizim pelinler, sudeler görse nasıl açıklayacaksın bu durumu. "şeyy babam işçidir de" desem bir daha hayatta yüzüme bakmazlar. umarım beni anlarsınız. teşekkür ederim.