işçi maaşlarının azlığı değerlendirilirken, bunun diğer meslek gruplarının maaşlarıyla kıyaslanması gereksizdir. Kaldiki insanların yıllarca aldıkları eğitimlerin karşılıkları elbetteki farklı olmalıdır. Burada önemli olan işçi maaşlarını tek başına değerlendirmektir. kıyaslamalara kalkarsak, milletvekili maaşları memurlardan önce düşünülmeli, koltuğunda uyuyan milletvekili ile hastanede uykusuz kalan doktor maaşları, ya da bunun gibi bir sürü adil olmayan maaş denklemleri.
kıyaslamalar insanlara hiç birşey kazandırmaz, oturduğumuz yerden' onun maaşı böyle,bunun ki niye böle' demek kendi kendimizi gaza getirmemizi sağlar sadece. Maddi çöküş yaşayan bir çok ülkede insanlar sokaklara dökülüyor, kendilerine uygulanan asgari bedellere karşı duruyorlar, kıyaslamalarla vakit kaybetmeden. bizim ülkemizde asgari ücrete gelen 3 kuruşluk zamda ne oldu? herkes kendince mırıldandı ve sustu. yine kabulleniş,yine kabulleniş.Ülke olarak kıyaslamalardan vazgeçmeyi öğrenemedik, ama uygulanan saçmalalıklar karşısında da hiç bir zaman sokağa dökülemedik.
yanılıyorsunuz bu yazıda her ne kadar sosyalist olsam da sosyalizmi savunmayacağım. bir düşünün, şu soğukta üstümüzü kat kat giyindiğimiz halde bile donarken soğuk inşaatlarda, ruhsuz betonlarda sırf çoluğum çocuğum okusun diye emeği yenen yüzüne tükürüpen, geleceği müteahhitin insafına kalmış, maddi imkanı olmadığı için okuyamamış ve hayattan beklentisi kalmamış onsanları düşünün...
maksim gorkiyi düşünün, ahmet kayayı ve bu durumdan şikayetçi milyonları düşünün. daha da önemlisi soğuktan elleri günün her saati tir tir titreyen fakat çaresiz insanları düşünün. yine de bu kadar berbat bir dünyaya karşı safça bile olsa gülebilen o güzel gözleri düşünuün ve oturun ağlayın ' bu dünya neden böyle ? ' diye...
memurun maaşını dilinize dolayacağınıza, vekil maaşları veya anadolu ajansı çalışanlarının maaş + ikramiyeleriyle kıyaslayın işçi maaşlarını. hayatınız boyunca bir arada göremeyeceğimiz paraları alıyor adamlar
kıyaslama yaparsak memur maaşları net 1580 tl den başlar 7000-8000 tl ye kadar çıkar. en düşük memur maaşları hizmetlidir 1580tl, dört yıllık fakülte mezunu bilgisayar işletmeni 1750tl, polisler 2700tl iki yıllık yüksek okul mezunu teknikerler 2550 tl, yüksek lisans doktoro yapan akademisyenlerde 2400tl den başlar son kademe profesörler 5500-5600 tl'ye kadar çıkar. üst düzey memurlar daha fazla alır 7000-8000 tl'e alanlar var müsteşarlar 7300 tl civarı para alır. işçilere gelirsek aralarında ilkokul mezunu hatta okuma yazma bilmeyenlerinde olduğu kamu işçileride iyi para alır 2000-3000 tl arası maaş alanlar var artı ikramiye yılda 6 yada 4 ay bir maaş ikramiye alanlar var. dört yıllık fakülte mezunu bilgisayar işletmeniyle kıyaslarsak işçinin aldığı para gayet iyi.
Ülkenin nasıl bu halde olduğunu gösteren tartışma olmuş, negzel.
Biri diyor, adam yattığı yerden benim üç katım para kazanıyor, diğeri de, okuyup memur olsaydı, o da kazansaydı diyor. Taşeron sistemi savunan bile var amk!
Öncelikle bu ülkede, memur ve işçiler çok az kazanmakta. Her iki grubun da gelir düzeyleri çok düşük.
Eğitimde fırsat eşitligi yok, o yüzden herkes aynı kalitede eğitim alamıyor. Özel okullarda, kolejlerde, dershanelere hazırlanan iyi bir üniversiteye gidebiliyor. taşrada 40 kişilik sınıflarda ilk okul, derslerin yarısının boş geçtiği, bir ogretmenin en az üç farklı branşta derse girdiği ortamda lise okuyan ve dersaneye gidemeyen bir kişi elbetteki idealindeki bölüme giremez üniversitede. Bunun yanı sıra, maddi sıkıntılar yüzünden okuyamayip çalışmak zorunda kalanlar, sırf cinsiyeti kadın olduğu için okula gönderilmeyenler ya da hepsini siktiret sizin kadar zeki olamayanlar bugün asgari ücret adındaki sadaka bile olamayacak paraya muhtaç edilmiş durumdadır.
Memurun aldığı 2 bin lira bile adam gibi yaşamaya yetmezken, bazılarına ay boyunca emek vermenin karşılığında 750-800 gibi bir para reva görülmüş bu memlekette.
Bizler, işçi, memur, emekli olarak yek vücut halinde zorbaya direnmemiz gerekirken, tam da onların istedigi gibi Birbirimize giriyoruz.
işçi ve memur, birbirlerinin hakları için meydanlara inmedikçe bu devran hep böyle döner.
kamu kurumlarında çalışan kadrolu işçilerin sefasından haberi olmayanın beyanatı.
devlet, kendi kamu işçisinin hak arayışı altındaki zorbalıklarından bıkıp, taşeron işçi çalıştırma yoluna gitmiştir ki, ikramiyeleriyle, şımarıklık düzeyindeki sosyal yardımlarıyla, iki ayda fazla olan yıllık izinleriyle, güvenlik sorunlarıyla uğraşmasın.
Kafanızı memurun maaşına takmayın agalar. memurun yaptığı her işte, attığı her imzada adli sorumluluğu vardır; yemek, giyecek, ikramiye gibi yardımları yoktur. sorumluluk alanındaki iş bitmezse, işçiye kimse bişey demez. kafası ağrıyacak olan memur statüsündeki mühendistir, idari amirdir.