bu ahtan sonra beli doğrulmayacak olan işveren veya insan kaynakları sorumlusunun şımarıklığıdır. bu yaşattıkları duyguyu kendileri de yaşayarak gebereceklerinden eminim. düpedüz şerefsizlik.
mühendislik diploması sahibi adama, işveren denen gerzeğin ne olduğunu bile anlayamayacağı kitaplarla senelerini geçiren insanlara çiçek sulatmasına kadar gider. *
adamcağız da daha 23-24 yaşında, ev-çevre-sevgili her gün kafa s.kmekte iş bulamadın mı diye, ne yapsın, katlanır. şimdi bu olayın şöyle bir boyutu var ki, bu güzel insan yarın bigün kendi işini kurduğunda, nasıl ruh hali sağlıklı bir işveren olabilsin?
bu bir kısır döngüdür efendim. 1000 tl maaşla hayatı s.kilen bankacı müsveddelerinin kendisini branch manager sanma sebebidir şubeden çıkar çıkmaz.
görenin el insaf diyeceği türden şımarıklıktır.
işe girmek ayrı dert, iş aramak ayrı dert zaten.
bre allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz:
anladık yolun başındayız. aldın yetiştireceksin.
düzenin düzensizlik zaten, mesaisi, izinsiz çalışmasını geçtim.
yani sende hiç mi akıl fikir yok?
eğitimi doğru düzgün vermeden
2 günde yalapşap birşeyler anlatarak postaladığın o abuk şubeden,
3 yıllık tecrübeli çalışan performansı beklemek nedir?
oyun oyna da zekice oyun oyna ki görenin zeka pırıltısından gözleri kamaşsın.
allah'tan açık verdin de ardı ardına rezil oldun.
içim soğumadı o ayrı.
neymiş bu kadar yılımı hiçe sayıp eğitimsiz biriyle aynı işi yapacakmışım?
sebebi de iyi anlaşmammış.
bizim kasapla da iyi anlaşıyorum. aynı işi yapıyor muyum hıı?*
senin kafan güzel mi canım?
güldün güldün de verdiğin açık yüzünden son gülen de ben oldum.
yediğin kazık hediyem olsun. afiyet olsun şekerim.
sen sen güya yabancı şirketsin.
eğitim için saat veriyorsun.
saate uymuyorsun.
sınavı yapıyorsun.maşallah ingilizcen çalışanlarımızdan iyi diyorsun geri dönmüyorsun.
kardeşim herkes sizin için vaktini harcamak zorunda mı?
bu ne pervasızlık canım?
