bir gün yine gece vardiyasından kafa allak bullak uykusuz biçimde ve aç olarak çıkmış eve gitmek için minibüse binip dayı şurdan bi sefaköy deyip 2 lira uzatırsınız o esnada telefon çalar arayan annenizdir oğluşum minik kapluşum anahtarını unutmuşsun seni bekliyim gel dışarda kalmayasın der siz de daha acele davranırsınız minibüsten indikten sonra.
eve gidersiniz anneniz de çalıştığı için o sıralar işe gidiyordur ama üstünde parfüm kokusu, dudaklarında bordo ruj ve pembe badisini giymiştir ulan işe mi gidiyo pavyona mı diye içinizden söylenir ama ses etmezsiniz çünkü arada size işten gelirken sigara falan alıyordur. neyse deyip direk yatarsınız çünkü gene iş vardır. anneciğim kolay gelsin dersiniz ve işe yolcu edip yatarsınız. kafayı vurur yatar o şekilde de kalkarsınız ki anneniz gelmiş ve aşırı çökmüş, sabah ki karıdan eser yoktur.
ne oldu lan neden yoruldun bu kadar dersiniz o da işten geldim metrobüste de ayaktaydım napiyim çalışıyorum işte her şey evlatlarım için diye bağırarak direk dış kapıyı da açıp millet duysun diye kavga çıkarmaya niyetlenir. ulan s.kerim din iman başlatmayın bana der ve taş mı taşıdın a.ına koyiyim ne bu yorgunluk yoksa patronun yavşak oğlu seni milf fantazilerine mi ortak etti söyle biticek bu olay bugün sabahta parfüm sürmüştün bu ne lan anlatcaksın dersiniz.
hemen ekmek bıçağını alır ve gırtlağına dayayıp bütün gerçekleri anlayınca aklınız başınıza gelir. anneniz geçen günlerde de komşular söylemiştir hususi lüks bir jipten inerken görülmüştür. artık taşlar yerine oturmuştur. hemen ekmek kalın beyaz saplı bıçağı alıp annenizi dilim dilim eder, memelerini ayrı poşete, bacakları ayrı poşete kesip doğrayıp sonra da yerleri mintaklayıp ve cifleyip cenazeyi parça parça farklı çöplere atarsınız. kafasını da poşete koyup iş yerinin ordaki çöpe atar ve ertesi sabah polise haber verip patronun oğlundan şüpheleniyorum annemi ırgalamış olabilir diye ihbar yaparsınız.
o esnada da babanız salak olduğu için size sarılmış üzülme oğlum bu cenaze kalkıcak yapıcak bişey yok artık biz tek eksik sigortalı bir aileyiz der ve o esnada polisler mobeselerden olayı çözmüş olacak ki eve gelen ekip gidiyoruz deyince ses çıkarmazsınız ve elleri uzatıp namusunuzu temizlemenin gururuyla türkiyem şarkısını söyleye söyleye polisler başınıza bastırarak camdan babanıza üzülme baba ziyarete gelirken iki üç tane uzun mavi lark getir dersiniz. o da peki oğlum der ve polisler gururla sizi mahkemeye götürür.