yasal haklarını kullanmışlardır. 300 günü geçti hala eylemlerine devam etmektedirler. çok onurlu davranmışlardır. şu anda asla 1600 olsun da işime geri döneyim dememektedirler. eski haklarının yanı sıra şu anda thy ile masaya oturan ve uyuşmazlık raporu tutulan görüşmelerde yeni haklarla işe geri dönmek istemektedirler. onlar işlerine ve türk hava yollarına sahip çıktıkları için işlerinde olmuşlardır. bakkal mantığıyla şirket yönetmenin yanlış olduğunu, thynin akpnin arka bahçesi haline geldiğini ve milletvekili çocuklarının uzman sıfatıyla ilk işleri olarak 5000 tl maaşla başlatıldığını çok iyi bilmektedirler.bu kadar iş yüküyle güvenli uçuş yapılamayacağını bilen ve insanların yaşamını tehlikeye atmak istemeyen ve iktidar tarafından işinden edilen kişilerdir.
şu anda davalarda işe iadeler tek tek çıkmaktadır. eninde sonunda thy yönetimi bunu dikkate almak zorundadır.
bir de hikayemiz var tabii bununla ilgili. okumak isteyenlere;
Dünyanın sonu gelmiş, herkes cennete ve cehenneme doluşmuş. Cehenneme en son gelenlerden biri zebanilerin arasında hücresine götürülürken, yol boyunca grup grup kazanlar görmüş. Hepsinin başlarında da ellerinde gürzleriyle birer zebani, fokur fokur kaynayan kazanların içinden dışarı çıkmaya çalışanların kafasına kuvvetlice vurarak, onları yeniden kazanın içine atmaktaymış... Dayanamayıp sormuş yeni gelen:
-Yahu, nedir bu kazanlar böyle sıra sıra? Niçin zebaniler bir de gürzlerle habire vuruyorlar başlarında bekleyip?
Yanındaki zebanilerden biri cevaplamış:
-Dünyadaki günahkar kişileri ülkelerine göre gruplandırarak bu dev kazanlara attık, cezalarını çekiyorlar. Kaçmaya kalkışan olursa da görevli zebaniler ellerindeki gürzlerle onları yeniden kazana geri gönderiyorlar.
-Hımmm... Anladım demiş yeni gelen.
Bir süre yürüdükten sonra yine dev bir kazanın yanından geçmişler. Ama bu sefer bu kazanın içi insan dolu olduğu halde, başında tek bir zebani dahi yokmuş.
-E, peki bu kazanın içi tıkabasa dolu olmasına rağmen, başında neden zebaniler beklemiyor?
Yanındaki zebani gülmüş:
-Onların başına nöbetçi zebani dikmemize gerek yok. Çünkü kazanın içine doldurulanlar Türklerden oluşuyor. Şayet kaçmaya kalkarak kazana tırmanmaya çalışan birini görürlerse, kendileri kazanın dibinden bunun paçasını tutarak derhal aşağıya çekiyorlar. Hiç kimse yukarı yükselemiyor. Biz de bu yüzden başlarına zebani dikmeye gerek görmedik demiş..."
cehalette ısrar edenlerin kına yaktığı işçiler. istersen kına yak ama önce bir neden grev yaptıklarını öğren arkadaş, bu kadar mı boş adamlarsınız yahu. okuma yazmanız da mı yok? ya da salak ayağına mı yatıyorsunuz?
açıkçası grevi haklı bulmadım, dolayısıyla atılmalarına da zerre kadar üzülmedim. sırf üzülmüyorum diye bile çevremde herkesi karşıma aldım, hiçbiri atılanları tanımadığı halde! bunlar ayrı konu; ancak işten atılan thy çalışanları maaş zammını beğenmediği için değil, grev haklarının ellerinden alınması nedeniyle grev yapmışlardır. bu gerçeği gözden kaçırarak benim fikrimi destekleyen her söylem de haklı olan fikri mağlup duruma düşürür.
iktidarın gittikçe iğrençleştiğinin en büyük göstergesidir. utanç tablosundan başka bir şey değildir.
305 kişiyi işten çıkartmak ve bunu haklarını savundukları için yapmak.
ve bunu hukuka uygun bir şekilde olmayarak sms ile yapmak.
rezillik başka bir adı yok!
rte benim istediğimi yapacaksın işte o kadar! yoksa sana ekmek yok demektedir kısacası.
ama bu kadar bağırmalarına gerek yok biz zaten bunun idrakındayız. ama gün olur devran döner.