işte kahpenin dölü

entry1 galeri0
    1.
  1. insan,dilinin altında gizlidir''denir,hz ali(kv)ye izafe edilen bir sözde. dil,duygularımızın ifadesinde kullanıldığı gibi, politik görüşlerin de ifasında önemli ipuçları ihtiva eder. bazen bir nüans, bir tabirin farklı anlamda kullanılışı,sizin çizginizi diğerlerinden ayırt eder. amerikanca'da (bkz: political correctness) diye bir mefhum vardır. isteyen internet ortamından bu konuyla ilgili örnekleri okunup bilgilenebilir ve çok da faydalı olur.ama ben kabaca şöyle ifade edeyim. political correctness ''iliklerine kadar ırkçı ve ayırımcı olan ve bu konuda acı tecrübeler yaşamış toplumlarda, göte göt demenin yasak olmasıdır. bu sebeple açık,net ve ötekileştirici ifadeler yerine daha esnek, yuvarlak kelimenin tam manasıyla politik tanımların günlük hayatta kullanılmasıdır. biz, böyle bir toplumda yetişmedik. ama şu günlerden itibaren bilhassa nefret suçu'nun da kapsamı genişletilerek yasalaşması neticesinde sizlerin çocukları ve sonra gelen nesiller ağzını açarken birkaç defa düşünmek zorunda kalacak. mesela,biz çingeneye ,çingene derdik. anne,bak çingeneler kağıt topluyor. annemiz de bize demezdi ''aa evladım ne kadar da ayıp hiç çingene denir mi? roman kökenli vatandaşlarımız diyeceksin'' toplumda dışlandığı,ötelendiğini ve kimliğinin örselendiğini düşünen azınlıklar, liberallerin de yardımıyla sivil hareketlerde söz sahibi olursa, artık political correctness o ülkede kaçınılmaz olur. düşünün ki amerikan ingilizcesinde zenci'ye tekabül eden nigger ya da nigga kelimesinin ihtiva ettiği aşalayıcı ifade türkçe 'de olmamasına rağmen bir hakemin pascal nouma'ya gösterdiği kartı anlatırken zenci arkadaşımız ifadesini kullanmasına bjk yöneticileri çok tepki göstermişti.sebebi bence hassasiyet falan değildi.yönetimini beğenmedikleri hakemi bu şekilde köşeye sıkıştırmak veya hayatları yurt dışında geçtiği için zenci ile nigger arasındaki farkı bilmemeleri. ne farkı mı var? aslında tercüme manasında bire bir aynı. ancak o dilde nigger artık,tüm siyahları tabir etmek için genel bir ifade olarak kullanıla kullanıla bir hakarete dönüşmüş. o yüzden afro-amerikalı veya colored-renkli- gibi sözcükler tercih ediliyor.oysa ki bizde siyah azınlık olmadığı gibi böyle bir tecrübemiz olmadığı için, zenci'nin hakaretamiz bir yönü yok. yıllarca kunta kinte'li kökler dizisinde köle isaura'da,bilimum brezilya dizilerinde,biz zenciye zenci dedik. ders kitaplarında da öyle geçti. hatta çocukken ağız alışkanlığıyla zencilere arap derdik de öğretmenler bizi düzeltirdi. hayır araplar başka bir millettir,zenci demeniz gerekiyor. döne döne günümüze yaklaşmadan evvel,bir tavsiyede bulunmak isterim.eğer sıkılıyorsanız ve araştırmacı bir ruhunuz varsa ulusal kütüphanelere gidin ve gazetelerin 80'lerden itibaren nasıl bir üslup değişikliğine uğradığına bakın. ulusal gazetelerde her türlü hakaret,küfür,aşağılama mümkündü. hatırımda kalan ve bilhassa ayrı bir başlık açacağım hürriyet gazetesi bu üslubun kompentanıydı.
    misal: rum yaygarası, yunan kaşınıyor, bulgarlar bir b.k yiyemez, ermeni vahşeti, işte apo denen köpek, 11 ölü 45 milyon yaralı, beceremediniz beceriksizler, humeyni'den şeriat ulumaları, arabın araplığı tuttu.. siyasal kürtçülüğün, ılımlı islamcılıkla beraber ülkenin geleceğini tayin edeceğinin anlaşıldığı bu günlerde, atılan manşetler, yazıların satır aralarında kullanılan ifadelere farklı bir nesil olarak tebessümle bakıyorum. mesela öcalan falan diyemeyiz biz, gülme gelir,kırk yıllık apo öcalan olur mu yahu ? ama bu güldüğümüz ifadenin alıştırıla alıştırıla beyinlere yerleşeceği bir zaman sonra belki de sayın öcalan'a dönüşerek,örgüt başının da bir demokrasi kahramanına dönüşeceğini tahmin edecek kadar tarihle ilgiliyim. hatta bir sivrisineği bile öldürtmediğini şimdiden söyleyen bir çok kürtçü var. allah'tan her şeyi yaşamış olacak kadar yaşlı ve henüz unutmayacak kadar genciz. çocukluktan, ergenliğe yeni geçmiştim. fener mi bir avrupa maçında fark yemişti yoksa biraz daha mı sonraydı net değil. mahallemizin bakkalı hurşit'in gazeteliğe koyup dükkanın önüne bıraktığı envai çeşit yayınlardan beleşe birkaç şey okumaya çalışıyordum..sonra da ekmeği alıp eve gidecektim.ciddi yayın anlayışıyla bir neslin kalbine taht kurmuş olan (bkz: tan gazetesi) olsa gerek,f ormatının büyük kısmını kaplayan çıplak kadın resimlerinin üstüne koca bir fotoğraf iliştirmişti. siz deyin yirmi ben diyeyim otuz kadar terörist öldürülmüş, yanyana dizilmiş bir vaziyette teşhir ediliyordu. o zamanlar yakalandı mı öyle bol bol olurdu. abi,bu arada bizden kaç kişi gittiğini de kimse bilmezdi. ayrıca ölüler de , dağa bırakılırdı.öyle ailelere teslim, morg,belediyenin cenaze arabası, cenazenin gösteriye dönüşmesi, bahis konusu değil. resmin üstüne de koca puntolarla yazılmıştı. işte kahpenin dölü.. o zaman güldüm tabi, tan'ın umumi içeriğiyle bu üslup tam bir uyum gösteriyordu. ama öte yandan bu öldürülenlerin de kahpenin dölü olduğuna dair en ufak bir şüphem yoktu. sadece bunun böyle alenen yazılması, bu pornografik gazeteyle uygunluk göstermişti . diliniz ,sizin olsun,kendi üslubunuzu belirleyin, siyasilere kapı kulu olmayın,mesela esad tayyipçeye dönüşüp esedleşmesin, apo,imralı diye anılmasın,ı şıklar sönmesin,çiçek olsun,gül yetişsin.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük