1.
Rahmetli Kazım Koyuncu'nun çok güzel şarkılarından bir tanesi.
işte gidiyorum bir şey demeden
Arkamı dönmeden şikayet etmeden
Hiçbir şey almadan birşey vermeden
Yol ayrılmış görmeden gidiyorum
Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır her bir adımda
Ayak izin kalmadan gidiyorum
Geldiğimde kalbimde kırılmadı
Gönül kuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
ışığımız sönmeden gidiyorum...
16.
kazim koyuncunun her dinlenen seferde ağlatan şarkısı.
99.
şimdi ben gidiyorum gözümde yaşlarım, kalbimde aşklarım. bitmedi savaşlarım.
14.
kemanlar hiçbir şarkıda böyle ağlamamıştır sanırım.
güzel sesli güzel yüzlü adam mekanın cennet olsun!
*
3.
Kazım Koyuncu' nun ölmeden 6 ay önce yazdığı parça. Diğer parçalarına göre daha çok acıtır insanın canını. Sık sık kulağınıza çalınır bir yerlerde bu melodi. *
11.
kazım koyuncu'nun vefat etmeden önce müziksiz söylediği, vefatından sonra müzik eklenerek piyasaya sürülmüş şarkıdır.
10.
geceleri olduren sarkidir.
9.
kazım koyuncu'nun hiç bir zaman unutulmayacak bir şarkısıdır.
4.
yusuf hayaloğlu 'nun bir şiridir ayrıca.
işte gidiyorum...
Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü!
işte gidiyorum,
Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...
işte gidiyorum... gurbet yorgunu gövdemi,
Çukura kim indirecek?
işte gidiyorum,
Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek?
Çürüdü gözlerim,
Çürüdü yüreğim, bu yağmurlu şehirde.
işte gidiyorum,
Beni kaldırın, hicranım kalsın teneşirde.
Size, yüzyallardır sesini kaybetmiş
Bir türküyü söyleyecektim;
Ve bir yayla rüzgarı şefkatiyle
Kirpiğinizin ucundan öpecektim...
Bir masum türküydü sadece
Yüz binlerce mağdurun gönlünde;
Belki söyleriz hep birlikte
Belki... mahşerin birinci gününde.
Nasıl sevmiştim hepinizi,
Nasıl böyle oldu akıbetim?
Ve nasıl çöle döndü,
O benim gül-gülistan memleketim?
işte gidiyorum,
Hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız.
Ben başımı verdim, sizinse
insafsız bir linç oldu karşılığınız.
işte gidiyorum,
Penceresiz bir dünyanın bilinmez labirentine...
işte gidiyorum,
''Saçlarındaki yıldızları artık koparabilirsin anne! ''
Sonunda kaptırdım gönlümü
Ölüm denen o kaypak türküye.
Ve işte kurtuldun benden
Şen olasın ey sevgilim; Türkiye!
Elbet benim de vardı,
Kendime ve yurduma dair umutlarım.
Belki bıraktığım yerden sürdürür;
Dostlarım, karım ve çocuklarım...
Çatladı yüreğim, çatladı sazım.
Demek ki böyleymiş yazım.
Sizlere armağan olsun
Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım.
Bu nasıl hapis Tanrım
Sabah-sabah bu ne hikmet, bu ne sis?
Kalbime son mermiyi sıkmak
Sana mı düştü, ey güzel Paris?
işte gidiyorum,
Kalmadı söyleyecek son bir sözüm.
Dediğiniz gibi olsun be!
Dediğiniz gibi olsun gözüm!
işte gidiyorum,
Tükenmişti inancım, bu nankör hayata dair.
Belki benim için birkaç mısra döktürür
Hayaloğlu diye bir şair! ..